بَابٌ فِي الشُّرْبِ فِي آنِيَةِ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الشُّرْبِ فِي آنِيَةِ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3289 حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنِ الْحَكَمِ ، عَنِ ابْنِ أَبِي لَيْلَى ، قَالَ : كَانَ حُذَيْفَةُ بِالْمَدَائِنِ فَاسْتَسْقَى ، فَأَتَاهُ دِهْقَانٌ بِإِنَاءٍ مِنْ فِضَّةٍ ، فَرَمَاهُ بِهِ ، وَقَالَ : إِنِّي لَمْ أَرْمِهِ بِهِ إِلَّا أَنِّي قَدْ نَهَيْتُهُ فَلَمْ يَنْتَهِ ، وَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنِ الْحَرِيرِ ، وَالدِّيبَاجِ ، وَعَنِ الشُّرْبِ فِي آنِيَةِ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ ، وَقَالَ : هِيَ لَهُمْ فِي الدُّنْيَا وَلَكُمْ فِي الْآخِرَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) as saying: If anyone vows to obey Allah, let him obey Him, but if anyone vows to disobey Him, let him not disobey Him.

(3723) İbn Ebî Leylâ'dan rivayet edilmiştir; dedi ki:

Huzeyfe, Medâin (şehrin) de idi. Su istedi. Şehrin ileri gelen kişisi ona (içinde su
bulunan) gümüş bir bardak getirince bardağı hemen ona fırlattı ve dedi ki:
Ben bunu ona sadece daha önce kendisini (gümüş bardak kullanmaktan) nehyettiğim
halde bundan vazgeçmediği için attım. Oysa Rasûlullah (s. a), ipek ve atlas (tan
yapılmış elbise giyme)yi, altın ve gümüş kaptan içmeyi yasakladı ve:
"Bunlar(ı kullanmak) dünyada onlar (kâfirler) içindir; âhirette de sizler içindir"
£1461

buyurdu.



Açıklama



Bu hadiste altın ve gümüş kapların dünyada kâfirlerin olduğu bildirilmektedir. Bundan
maksad, anılan kapların kafirler için kullanılmasının helâl olması değil, kâfirlerin
bunları kullanmakta oldukları, fakat müslümanlarm bunları kullanmaktan
sakınmalarının gerektiği ve bu nedenle âhirette müslümanlarm bu kabları
kullanacakları, kâfirlerin ise âhirette bundan mahrum kalacaklarını belirtmektir.
Müslümanlar, haramdır diye altın ve gümüş kaplan kullanmaktan sakındıkları için
buna mükâfat olarak âhirette kullanacaklardır. Kâfirler ise diğer günahları işledikleri
gibi altın ve gümüş kapları kullanmak günahını işlediklerinden dolayı âhirette bu
nimetten de mahrum bırakılacaklardır. Tuhfe yazarının beyanına göre el-İsmailî böyle
yorum yapmıştır. Hafız da, "Bu hadiste, dünyada bu nevi kaplan kullanan
müslümanlarm âhirette bu kapları kullanma nimetinden mahrum bırakılacağına
işaretin bulunması mümkündür. Nasıl ki dünyada içki içen bir müslüman âhirette

£1471

cennet şarabından mahrum bırakılır" demiştir.
Bazı Hükümler

1. Altın ve gümüş kaplardan yiyip içmek haramdır. Bunu ırtıkab edenler tazır
olunurlar. (Tazır, miktarı şer'an belli olmayıp hâkimin takdirine bırakılan cezadır.
Fena bir bakış ve azarlamadan başlayarak derece dedece tâ ölüme kadar çıkabilir).

2. Hükümet reisi bazen bizzat kendisi tâzir yapabilir.

3. Kumandan veya herhangi bir büyük, hikmeti anlaşılmayan iyi bir iş yaparsa, onun
delil ve sebebine tenbihde bulunması gerekir.

4. Küffâr yalnız dünyadaki altın, gümüş ve ipek gibi şeylerden istifade ederler, âhirette
bunlardan nasipleri yoktur. Müslümanlara gelince onlar için cennette ipekler, altınlar
ve gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, insanın hatır ve hayâline sığmayan nice

£1481

ikram ve ihsanlar vardır.

18. Tulumda Veya Kovadaki Suyu Bardağa Veya Avuca Dökmeksizin Doğrudan
Doğruya Tulumdan Ya Da Kovadan İçmenin Hükmü