بَابٌ فِي الْجَمْعِ بَيْنَ لَوْنَيْنِ مِنَ الطَّعَامِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الْجَمْعِ بَيْنَ لَوْنَيْنِ مِنَ الطَّعَامِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3377 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِي رِزْمَةَ ، أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى ، عَنْ حُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ ، عَنْ أَيُّوبَ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : وَدِدْتُ أَنَّ عِنْدِي خُبْزَةً بَيْضَاءَ مِنْ بُرَّةٍ سَمْرَاءَ مُلَبَّقَةً بِسَمْنٍ وَلَبَنٍ فَقَامَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَاتَّخَذَهُ ، فَجَاءَ بِهِ ، فَقَالَ : فِي أَيِّ شَيْءٍ كَانَ هَذَا ؟ قَالَ : فِي عُكَّةِ ضَبٍّ ، قَالَ : ارْفَعْهُ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : هَذَا حَدِيثٌ مُنْكَرٌ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : وَأَيُّوبُ لَيْسَ هُوَ السَّخْتِيَانِيُّ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) forbade two types of business transactions and two ways of dressing. The two types of business transactions are mulamasah and munabadhah. As regards the two ways of dressing, they are the wrapping of the samma', and that when a man wraps himself up in a single garment while sitting in such a way that he does not cover his private parts or there is no garment on his private parts.

(3818) İbn Ömer'den rivayet olduğuna göre; Rasûlullah (s.a):

"(Şu anda) Önümde esmer buğday (unun)dan (yapılmış); yağ ve sütle karışık beyaz bir
ekmek olmasını ne kadar arzu ederdim" demiş.

Bunun üzerine (orada bulunan) cemaaten biri kalkıp bu ekmeği hazırlayıp (Hz.

Peygamber' in önüne) getirmiş. (Hz. Peygamber ekmeği görünce onu getiren zata):

"Bu (yağ) neyin içerisinde (bulunuyor) idi?" diye sorunca;

Keler (derisin)den (yapılmış) bir kap içerisindeydi, diye cevap vermiş.

(Bunu işiten Hz. Peygamber):



"Onu (derhal önümden) kaldır" buyurmuş.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadis münkerdir.

Yine Ebû Davûd dedi ki: (Senedinde bulunan) Eyyub, (Eyyub) es-Sahtiyânî değildir.
£1981

Açıklama

Bu hadis-i şerif, bir öğünde birden fazla katık yemenin caiz olduğuna delâlet
etmektedir.

Çünkü her ne kadar Hz. Peygamber yağ ve sütle karıştırılmış olan bir ekmeği,
sofradan kaldırtmışsa da bunun sebebi, iki katığın bir arada bulunması değil, ekmekte
bulunan yağın keler derisinden yapılmış bir tulum içerisinde olmasıdır.
Hz. Peygamber yemeğin önüne getirilmesiyle, onda çirkin bir koku duymuş olmalı ki
hemen bu yemeğin yağının nerede muhafaza edilmekte olduğunu sormuş ve gerçeği
öğrenince yemeği yememiştir.

Bu durum Hz. Peygamber'in bir öğünde birden fazla yemek yemeyi caiz gördüğünü
ifade eder.

"Ancak iki yemeği birden yemenin caizliğinde ulema arasında ihtilâf vardır.
Gerçekten de seleften bazılarının bunu caiz görmediklerine dair bir rivayet vardır ama
onların bu görüşü kerahet-i tenzihiyyeye hamledilmiştir. Her ne kadar selef-i sâlihîn,
dinî bir maslahat bulunmaksızın çeşitli yemekler yemeyi alışkanlığa ve gevşekliğe yok
açabileceği endişesiyle pek iyi karşılamamışlarsa da, bir sofrada birden fazla katık
yemekte bu sakıncaların dışında bir sakınca görmemişlerdir. Çünkü çeşitli yemekler
yiyen kimselerin tüm organları bu yemeklerden bir haz aldıkları ve şükrünü dile
getirdikleri için çeşitli yemekler yemekte bir sakınca olduğu söylenemez.
Hatta selef-i sâlihînin de bir sofrada birden fazla yemek bulundurdukları
bilinmektedir.

Burada önemli olan, iki yemeği bir anda ağza koymamaktır. Yemeğin birinden alman
lokmayı yutmadıkça diğerinden ağza almamaktır. Meselâ, etle ekmeği bir anda yiyen
kimse ağzındaki eti yutmadan ekmeği, ekmeği yutmadan da eti ağzına koymamalıdır.
Nitekim Türkler buna riayet etmektedirler. Çünkü bu Hz. Peygamber'in sünneti
[199]

idi."

Esasen, "De ki: Allah'ın kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim haranı
r2001

etti?" âyet-i kerimesiyle, Hz. Peygamber'in yaş hurma ile birlikte hıyar yediğini
ifade eden 3835 numaralı hadis ve tereyağı ile kuru hurmayı birlikte yemeyi sevdiğini



ifade eden 3837 numaralı hadis de bunu ifade etmektedir. Hadis-i şerifte söz
konusu edilen keler yemenin hükmü ise 3793 numaralı hadisin şerihinde geçtiğinden
burada tekrara lüzum görmüyoruz.

Musannif Ebû Davud'un bu hadisin münker olduğunu söylediği halde onu Sünen'ine
almasının sebebine gelince; Bezi yazarının da dediği gibi, Taberanî'nin zayıf bir
senetle rivayet ettiği, "Hz. Peygamberce, içinde bal ve süt bulanan bir kap
getirildiğinde; Ben iki katığı bir arada yemem ama başkalarının yemesini de
yasaklamam" dediğine dair zayıf bir hadisin zayıflığını isbatlamak için olsa gerektir.



Çünkü buradaki hadis iki yemeğin bir sofrada yenebileceğini ifade ettiği için

r2021

Taberanî'nin rivayet ettiği hadisin zayıflığını bir ölçüde isbatlamaktadır.



38. Peynir Yemek