بَابٌ فِي لُبْسِ الشُّهْرَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي لُبْسِ الشُّهْرَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3566 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى ، حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ ، ح وحَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ يَعْنِي ابْنَ عِيسَى ، عَنْ شَرِيكٍ ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ أَبِي زُرْعَةَ ، عَنِ الْمُهَاجِرِ الشَّامِيِّ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، - قَالَ فِي حَدِيثِ شَرِيكٍ : يَرْفَعُهُ - قَالَ : مَنْ لَبِسَ ثَوْبَ شُهْرَةٍ أَلْبَسَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثَوْبًا مِثْلَهُ زَادَ عَنْ أَبِي عَوَانَةَ ثُمَّ تُلَهَّبُ فِيهِ النَّارُ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ ، قَالَ : ثَوْبَ مَذَلَّةٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) said to me: When my messengers come to you, give them thirty coats of mail, and thirty camels. I asked: Messenger of Allah, is it a loan with a guarantee of its return, or a loan to be paid back? He replied : It is a loan to be paid back.

(4029) ibn Ömer'den rivayet olunduğuna göre, Resuluiah (s.a.v) şöye buyurmuştur:
"Kim dünyada şöhret elbisesi giyerse Allah da ona kıyamet gününde benzerini
giydirir." Muhammed b. İsa) Ebu Avâne'den (rivayet ettiği bu hadise) Hz.
Peygamber' den naklen şu sözleri de ekledi: "Sonra onun üzerinde ateş



(ler) alevlenir."
Açıklama

Bu hadis-i şerif İbn Mace'nin Sünen'inde, "Her jm dünyada şöhret elbisesini giyerse,
Allah da onu kıyamet gününde zillet elbisesini giydirir, "mealindeki lafızlarla rivayet
edilmiştir.

İbn Esirin açıklamasına göre, şöhret elbisesinden maksat; halkın dikkatilerini üzerine



çekmek maksadıyla giyilen, rengi veya biçimi halkın elbisesiniden farklı olan
elbiselerdir. Bu elbiseyi giyen kimse halka çalım .satmak ve büyüklük taslamak
niyetiyle giydiği için kıyamet gününde Allah onu cehennem ateşi ile cezalandıracaktır.
İbn Mâce'nin Sünen'indeki rivayette; bu gibi kimselerin kıyamet gününde zillet
elbisesi giydirilerek cezalandıracağı ifade buyurulmaktadır. Cezalanıl işlenen ameller
cinsenden verileceği düşünülürse şöhret büyüklük taslama, gibi niyetlerle elbise giyen
kimselere verilecek en uygun ce-zaninda onları böye zillete ve hakarete maruz
bırakacak şekilde olmasm-nm hikmeti kolayca anlaşılır.

Bezlü'l-Mechud yazarının açıklamasına göre; halkın dikkatlerini çekmek, zfıhd
vetakva gösterisinde bulunmak, fakir görünmek gibi niyetlerle giyilen eski ve yamalı
elbiseler de şöhret elbisesinden sayılır.

[221

Hadis-i şeriff, şöhret elbisesi giymenin haram olduğuna delalet etmektedir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3567 حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ ، حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ ثَابِتٍ ، حَدَّثَنَا حَسَّانُ بْنُ عَطِيَّةَ ، عَنْ أَبِي مُنِيبٍ الْجُرَشِيِّ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) was with one of his wives. One of the Mothers of faithful sent a bowl containing food through a servant of hers. She struck with her hand and broke the bowl. Ibn al-Muthanna's version has: The Prophet (ﷺ) took the pieces of the bowl, and joined one with the other, and began to collect the food in it, saying: Your mother is jealous. Ibn al-Muthanna added: Eat. They ate till a bowl of the one in whose house he was brought.

Abu Dawud said: We then returned to the version of the tradition of Musaddad: He said: Eat. He detained the servant and the bowl till they were free. Then he returned the sound bowl to the messenger and detained the broken one (bowl) in his house.

(4031) îbn Ömer'den rivayet olunduğuna göre; Resulullah (s.a.v)

[241

"Kendisini bir kavme benzetmeye çalışan kimse o kavimdendir" buyurmuştur.
Açıklama

Metinde geçen "teşebbehe" fiili, binası "tekellüf olan "tefe'ul" babından geldiği için
bu kelimeyi benzemeye çalışırsa diye tercüme ettik. Çünkü bu babda "tekellüf
"zorluk" manâsı vardır.

Bu bakımdan hadis-i şerifte, klik kıyafet gibi dış görünüş itbariyle meydana gelen
değişikliklerin tümü değil, ancak kişinin kendi istemesi ve Özentisi ile meydana gelen
benzemeler söz konusu edilmektedir. Binaenaleyh bu hadis-i şerif, kendi istek ve
özentisi ile dış görünüşünü kafirler topluluğuna benzeten kimsenin, kafirler
topluluğundan olduğu ve kâfirler topluluğunun İslam cemiyetinde yeri ne ise bu
kimsenin yerinin de o olduğu; dış görünüşünü isteyerek ve Özenerek salihler
topluluğuna benzeten kimsenin de gerçekte tam anlamıyla o salihler gibi olmasa bile,
sahillere yapılan muamele ve ikrama layık olduğu ifade buyurulmaktadır.
Kılık kıyafetini salihler topluluğuna benzetmekle beraber , esas niyeti onlara
benzemek olmayıp, halk arasında onlardan bilinip onlar gibi şöhrete ve ikrama
erişmek olan bir kimse ise, bir önceki hadis-i şerifte ifade buyurulan şöhret için elbise
giymenin hükmüne girdiğinden Allah yolunda makbul değildir.

Hadis-i şerif, müslümanlarm dışındaki topluluklara kılık-kıyafet itibariyle benzemek
caiz olmadığını; kişi kendisini hangi hususta bir kavime benzetmişse o hususta o
kavimden sayıldığını ifade etmektedir.

Eğer kendisini küfürde bir kavime benzetmişse bu kimse kafirlikte o kavimle
beraberdir. Günah ve isyanda benzetmişse günah ve isyanda onlarla beraberdir. Eğer
herhangi bir kavme ait alametleri taşımakta onlara benziyorsa bu alametleri taşımanın



dünyevi ve uhrevi sorumluluğunda onlarla beraberdir.

[25]

Nitekim diğer bir hadis-i şerifte, "Bizden başkasına benzeyen bizden değildir."
buyrulmuştur. ibn Teymiye ile İbn Hacer, bu hadisin senedinin hasen olduğunu
1261

söylemişlerdir.

5. Yün Ve Kıl(Dan Dokunmuş Elbise) Giymek