بَابُ مَنْ قَالَ الْمُسْتَحَاضَةُ تَغْتَسِلُ مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ مَنْ قَالَ الْمُسْتَحَاضَةُ تَغْتَسِلُ مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

273 حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ ، عَنْ مَالِكٍ ، عَنْ سُمَيٍّ مَوْلَى أَبِي بَكْرٍ ، أَنَّ الْقَعْقَاعَ ، وَزَيْدَ بْنَ أَسْلَمَ أَرْسَلَاهُ إِلَى سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ يَسْأَلُهُ كَيْفَ تَغْتَسِلُ الْمُسْتَحَاضَةُ فَقَالَ : تَغْتَسِلُ مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ ، وَتَتَوَضَّأُ لِكُلِّ صَلَاةٍ ، فَإِنْ غَلَبَهَا الدَّمُ اسْتَثْفَرَتْ بِثَوْبٍ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : وَرُوِيَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ تَغْتَسِلُ مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ وَكَذَلِكَ رَوَى دَاوُدُ ، وَعَاصِمٌ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، عَنِ امْرَأَتِهِ ، عَنْ قَمِيرَ ، عَنْ عَائِشَةَ ، إِلَّا أَنَّ دَاوُدَ قَالَ : كُلَّ يَوْمٍ ، وَفِي حَدِيثِ عَاصِمٍ عِنْدَ الظُّهْرِ ، وَهُوَ قَوْلُ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ، وَالْحَسَنِ ، وَعَطَاءٍ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : قَالَ مَالِكٌ : إِنِّي لَأَظُنُّ حَدِيثَ ابْنِ الْمُسَيَّب مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ ، إِنَّمَا هُوَ مِنْ طُهْرٍ إِلَى طُهْرٍ ، وَلَكِنَّ الْوَهْمَ دَخَلَ فِيهِ فَقَلَبَهَا النَّاسُ فَقَالُوا : مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ وَرَوَاهُ مِسْوَرُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَرْبُوعٍ ، قَالَ فِيهِ : مِنْ طُهْرٍ إِلَى طُهْرٍ فَقَلَبَهَا النَّاسُ : مِنْ ظُهْرٍ إِلَى ظُهْرٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

'Aishah said; The Messenger of Allah (May peace be upon him) would ask us in the beginning of our menstruation to tie the waist-wrapper. Then he would embrace us. And who amongst you can have as much control over his desire as the Messenger of Allah (May peace be upon him) had over his desire?

(301). Ebû Bekr (İbn Abdirraman)m azatlısı Sümeyy'den rivayet edilmiştir ki: Ka'kâ
ve Zeyd b. Eşlem, Sümeyy'i müstehazanm nasıl yıkandığını sormak üzere Saîd b.

£1091

Müseyyeb'e gönderdiler Saîd:

"Öğleden Öğleye gusleder ve her namaz için abdest alır. Eğer kan çok gelecek olursa

mm

fercine bir bez bağlar" karşılığını verdi.
Ebû Dâvûd dedi ki;

îbn Ömer, ve Enes b. Mâlikten "öğleden Öğleye yıkanır" şeklinde rivayet edilmiştir.
Dâvûd ve Asim, ŞâbVden o karısı kanalıyla Kamtr'den, Kamîr de, Aişe'den aynısını
rivayet etmişlerdir. Ancak Dâvûd (yukarıdakine ilave olarak) "hergün" (sözünü de)
eklemiştir. Asim *m hadisinde de "öğle vaktinde" ilâvesi vardır. Bu görüş Salim b.
Abdillah, Hasen ve Atâ'nm görüşüdür.
Ebû Dâvûd dedi ki,

Mâlik: "Ben İbn Müseyyeb'in"öğleden öğleye.:.." şeklindeki hadisinin "temizlikten
temizliğe,,. "şeklinde olduğunu zannediyorum. Ancak buna vehm girmiştir ve insanlar
bunu değiştirerek, "öğleden öğleye" şekline çevirmişlerdir." Misver b. Adlimelik b.
Saîd b. Abdirrahman b. Yerbû; bu hadisi rivayet etmiş ve "temizlikten temizliğe...."

LUU

demiş, insanlar bunu "öğleden öğleye. .."şeklinde çevirmişlerdir.



Açıklama



Hadis-i şerifin metninden anlaşılan, müstehaza olan bir kadın öğleden öğleye bir defa
yıkanmalı, geri kalan namazlar için de abdest almalıdır.

Ebû Dâvûd, Salim b. Abdullah, Hasen ve Atâ'nm bu görüşte olduğunu söylemiştir.
Mâlik, hadis-i şerifteki Öğle mânâsına gelen (zuhr) kelimelerinin, aslında noktasız
olarak temizlik manasmdaki (tuhr) şeklinde olduğunu, fakat insanların zamanla
bunu bozduğunu söylemiştir.

Hattâbî de Mâlik'in bu sözünü beğenmiş ve "Mâlik'in sözü ne kadar güzel ve zannı ne
kadar uygundur. Çünkü müstehazamn öğle vaktinde gusletmesinde hiç bir mana
yoktur. Nitekim, fukahanm hiç birisinin bu görüşte olduğunu bilmiyorum. Doğrusu
"temizlikten temizliğe gusleder" şeklindedir ki, bu hayz kanının kesildiği vakittir.
Ancak, "öğleden Öğleye yıkanır" rivayeti bazı hallerde bazı kadınlar için uygun
olabilir. Meselâ kadın normal âdet günlerini ve vaktini unutur, sadece kanın daima
öğle vaktinde kesildiğini hatırlar. îşte o zaman bu kadının Öğle vaktinde yıkanması,
diğer vakitler için de abdest alması lâzımdır. Said b. eli Müseyyeb'e soru soran
kimsenin hâli böyle olan bir kadın hakkındaki hükmün ne olduğunu sorması, Said'in
de mezkûr cevabı vermiş olması.muhtemeldir." Hattabî'inin sözü burada sona
ermektedir. Ancak hadis-i şerifin başka muhaddisler tarafından "zâ" harfi ile "zuhr"
şeklinde yapılan rivayetleri mevcuttur. Bunların hepsine vehm karışması biraz müşkil
görünmektedir. Bazı sarihlerin ifâdelerine göre hadisin hem (zuhr) hem de (tuhr)
şeklinde değişik olarak rivayet edilmiş olması da mümkündür.

Görüldüğü gibi, bu Resulüllah'(s.a.v.)m bir hadisi değil, Saîd b. el- Museyyeb'in bir

IU21

sözüdür.

113. (Müstehaza) Öğle Vaktinde Değil Her Gün Bir Defa Yıkanır Diyenler