بَابُ مَا جَاءَ فِي الْمَرْأَةِ تَتَطَيَّبُ لِلْخُرُوجِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ مَا جَاءَ فِي الْمَرْأَةِ تَتَطَيَّبُ لِلْخُرُوجِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3699 حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى ، أَخْبَرَنَا ثَابِتُ بْنُ عُمَارَةَ ، حَدَّثَنِي غُنَيْمُ بْنُ قَيْسٍ ، عَنْ أَبِي مُوسَى ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : إِذَا اسْتَعْطَرَتِ الْمَرْأَةُ ، فَمَرَّتْ عَلَى الْقَوْمِ لِيَجِدُوا رِيحَهَا ، فَهِيَ كَذَا وَكَذَا قَالَ قَوْلًا شَدِيدًا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

When the Messenger of Allah(ﷺ) forbade the use of(wine) vessels, Ansar said: They are inevitable for us. Thereupon he said: If so, then no

(4173) Ebû Musa el-Eşarî (r.a) demiştir ki. Rasülullah (s. a) şöyle buyurdu;



"Kadın koku sürünür ve kokusunu farketsinler diye bir toplum uğrarsa o şöyle
şöyledir."

[32]

Ebû Musa: "Rasülullah, çok ağır sözler söyledi" der.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3700 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ ، عَنْ عُبَيْدٍ ، مَوْلَى أَبِي رُهْمٍ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : لَقِيَتْهُ امْرَأَةٌ وَجَدَ مِنْهَا رِيحَ الطِّيبِ يَنْفَحُ ، وَلِذَيْلِهَا إِعْصَارٌ ، فَقَالَ : يَا أَمَةَ الْجَبَّارِ ، جِئْتِ مِنَ الْمَسْجِدِ ؟ قَالَتْ : نَعَمْ ، قَالَ : وَلَهُ تَطَيَّبْتِ ؟ قَالَتْ : نَعَمْ ، قَالَ : إِنِّي سَمِعْتُ حِبِّي أَبَا الْقَاسِمِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : لَا تُقْبَلُ صَلَاةٌ لِامْرَأَةٍ تَطَيَّبَتْ لِهَذَا الْمَسْجِدِ ، حَتَّى تَرْجِعَ فَتَغْتَسِلَ غُسْلَهَا مِنَ الجَنَابَةِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ : الْإِعْصَارُ غُبَارٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet(ﷺ) mentioned the vessels: pumpkins, green jarrs, vessels smeared with pitch and hollow stumps. A desert Arab said: We have no vessels(except these). He said: Drink(from them) what is lawful.

(4174) Ebu Ruhm'in azatlısı Ubeydullah'dan rivayet edildiğine göre;

Ebû Hureyre (r.a) bir kadınla karşılaştı. Kadından esans kokusu hissetti eteğinde de

(yukarı doğru yükselen kokulu) toz vardı. Kadına:- " Ey Cebbar (olan Allah'ın)

cariyesi, Mescidden mi geliyorsun?" dedi.

Kadın:

Evet

Onun için mi koku süründün? -Evet

Ben Sevgili Peygamberim Ebü'l - Kasım'ı şöyle derken işittim: "Şu mescid için koku
sürünen bir kadının namazı (evine) dönüpte cünüplükten dolayı guslettiği gibi

[33]

gusledinceye kadar, kabul edilmez."

[34J

Ebû Dâvûd derki; "I'sâr tozdur." dedi.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3701 حَدَّثَنَا النُّفَيْلِيُّ ، وَسَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ ، قَالَا : حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ أَبُو عَلْقَمَةَ ، قَالَ : حَدَّثَنِي يَزِيدُ بْنُ خُصَيْفَةَ ، عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَيُّمَا امْرَأَةٍ أَصَابَتْ بَخُورًا ، فَلَا تَشْهَدَنَّ مَعَنَا الْعِشَاءَ قَالَ ابْنُ نُفَيْلٍ : عِشَاءَ الْآخِرَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Avoid that which produces intoxication.

(4175) Ebû Hureyre (r.a) Peygamber (s.a)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir.

[35]

"Buhur Sürünen bir kadın, bizimle birlikte yatsı namazına gelmesin.
Açıklama

Babın ilk hadisinde Hz. Peygamber güzel koku sürünüp de erkeklerin yanma varan bir
kadın için çok ağır sözler söylemiştir. Ebû Davud'un rivayetinde Hz. Peygamber'in ne
dediği sarahaten belirtilmemiştir. NesaTnin rivayetine göre Efendimiz "Kokusunu
almaları için bir toplumun yanma varan kadın zinâkâr-dır." buyurmuştur. Tirmizî'deki
rivayette de, "O kadın şöyle şöyle yani zinâkârdır." buyurduğu bildirilmiştir.
Râsûlullah'm yabancı erkekler için koku sürünen bir kadın için, "Zinâ-kâr" tabirini
kullanması, mecazî bir tabirdir. Yani bu kadın o haliyle içinden erkekleri arzulamış ve
onların kendisine bakmasına sebep olmuştur. Bu da göz zinasıdır. Hz. Peygamber
Efendimiz. Jjif şekilde ağır bir dil kullanarak, kadınları bu tür davranışlardan men
etmek istemiştir. Maksadı o kadının bilinen manâsıyla zinâkâr olduğunu ifâde değildir.
İkinci hadiste, Ebû Hureyre (r.a)'m bir kadınla karşılaşması anlatılmaktadır. Kadının
elbisesinden etrafa güzel kokular yayılmakta idi. Eteğinden de tozlar yükseliyordu.
Hadiste bu mânâ cümlesi ile ifâde edilmiştir.(i'sâr) hortum dediğimiz,
rüzgarın toz toprağı gökyüzüne doğru kaldırması hadisesidir. Kadının eteğinde i'sâr
olması, - Allah'u alem -, eteğinden yukarı doğru tozların kalkmasıdır.
Hâdis-i şerifte, Ebû Hureyre (r.a); Hz. Peygamberi, camiye gitmek için güzel koku
sürünen bir kadının cenabetten dolayı güsl ettiği gibi gusl etmedikçe namazının kabul
edilmeyeceğini söylediğini belirtmiştir.

Hadisin zahiri, böyle bir kadının hemen gidip, vücudunun tamamını yıkaması
gerektiğine delâlet etmektedir.

Avnü'l - Mabûd Müellifi bu mânâyı tercih etmiştir. Aliyyü'l - Kâri ise, "Kadın
vücudunun tamamına koku süıiinmüşse gusleder, bir kısmına sürünmüşse sadece koku



sürülen kısmı yıkar" demektedir.

Bu hadis sahîhse ya hüküm sonradan kaldırılmıştır. Yada Aliyy'ül Kâ-rî'nin dediği gibi
maksat kokunun giderilmesidir. Çünkü bu hâl, namaz'in kabulüne mâni görünmez.
Münzirî, bu hadisin râvîleri arasında Asım b. Ubeydullah El-Amrî'nin bulunduğunu ve
onun hadislerinin delil olamayacağını belirtir.

Üçüncü hâdistede, Peygamber {.s. a) koku sürünen kadınların yatsı namazına
gelmemelerini istemektedir. Yatsı namazı vakii. etrafın karanlık olduğu insanların
tanınmadığı bir vakittir. Koku sürünen hanımların yatsı namazına gelmemelerini
istemek, diğer namazlara da gelmemelerini gerektirir. Çünkü önemli olan bir vakit
namaz değil; erkeklerin, kadınların çekiciliğini hissetmeleridir.

Bab'm bütün hadisleri hanımların süslenip, parfümler sürerek yabancı erkeklerin
yanlarına çıkmalarının caiz olmadığını delâlet etmektedir.

Kadın; kocası için güzelleşebilir, süslenir ve ona etki edecek kokular sürünür. Yabancı
erkekler için ise, bunların hiç birisi caiz değildir. Bu tür davranışlar şehvetlerin
kabarmasına, akılların çeiinmesine ve çirkin sonuçların doğmasına sebep olabilir. Bu
da, en büyük günahların irtikabı, ailelerinin dağılması ve cemiyetin kokuşması
sonucunu doğurur.

Fert, aile ve toplumun refah ve saadeti İslâm'ın emir ve yasaklarına rivayetle
gerçekleşir.

1371

8. Erkeklerin Halûk Kullanması

Halûk: Za'ferân ve bazı başka maddelerin karıştırılmasından meydana gelen bir
parfümdür. Turuncuya çalan renktedir. Aslında kadınların kullandıkları bir parfüm
çeşididir. Bu konudaki hadislerde anılan parfüm türünün erkekler tarafından
kullanılmasının hükmü konu edilmektedir.

Hadislerin bir kısmı erkeklerin halûk kullanmalarının caiz oluşuna, bazıları ise yasak
oluşuna delâlet etmektedir. Yasak oluşuna sebep bu parfümün kadınlara mahsus
oluşudur:

Avnü'l Ma'bûd'daki ifâdeye göre; Mecma'da yasaklığa delâlet eden hadislerin, cevaza

[381

delâlet edenleri nesli ettiği bildirilmekledir.