بَابُ النَّهْيِ عَنْ تَهْيِيجِ الْحَبَشَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ النَّهْيِ عَنْ تَهْيِيجِ الْحَبَشَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3815 حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ بْنُ أَحْمَدَ الْبَغْدَادِيُّ ، حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ ، عَنْ زُهَيْرِ بْنِ مُحَمَّدٍ ، عَنْ مُوسَى بْنِ جُبَيْرٍ ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حَنِيفٍ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : اتْرُكُوا الْحَبَشَةَ مَا تَرَكُوكُمْ ، فَإِنَّهُ لَا يَسْتَخْرِجُ كَنْزَ الْكَعْبَةِ إِلَّا ذُو السُّوَيْقَتَيْنِ مِنَ الْحَبَشَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: What the sea throws up and is left by the tide you may eat, but what dies in the sea and floats you must not eat.

Abu Dawud said: This tradition has been transmitted by Sufyan al-Thawri, Ayyub and Hammad from Abu al-Zubair as the statement of Jabor himself (and not from the Prophet). It has been also transmitted direct from the Prophet (ﷺ) through a weak chain by Abu Dhi'b, from Abu al-Zubair on the authority if Jabir from the Prophet (ﷺ).

(4309) Abdullah b. Amr (r.a) demiştir ki; Rasûlullah (s. a) şöyle buyurmuştur:
"Sizi terkettikleri müddetçe siz de Habeşlileri terkedinîz. Şüphesiz Kâ'be'nin

[44J

definesini, Habeşlilerden iki cılız bacaklı birisinden başkası çıkarmayacaktır.
Açıklama

Hadisin Buharı ve Müslim'deki metinleri, Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet edilmiştir. O
rivayetlerde ince bacaklı Habeşli bir adamın Ka'beyi tahrib edeceği bildirilmiş, define
(hazine) sözkonusu edilmemiştir. Zaten Ebu Davud'un rivayetindeki, Kâ'be'nin
definesinin çıkartılmasından maksat, Kâ'be'nin yıkılıp altındaki hazinenin
çıkartılmasıdır. Ayrıca Buhari ve Müslim'in rivayetlerinde Habeşlilerin
terkedilmelerine dair bir kayıt mevcut değildir.

Hadisi şerif, Habeşliler müslümanlara saldırmadığı müddetçe onlara sataşılmamasmı,
kendi hallerine bırakılmasını emretmektedir. Bu konu 4302 nolu hadisin izahında ele
alınmış ve buna sebebin, müslümanlarla Habeşliler arasında büyük bir çölün bulunuşu
olduğunu söylemiştik. Bu hadiste ise efendimiz; Ka'beyi Habeşlilerin yıkacağını haber
vermiştir. Habeşlileri kendi hallerine bırakmanın bir hikmetinin de onların müslü-
manlara zarar vermelerine mani olmaktır.

Başka rivayetlerin de delaleti ile anlaşılıyor ki, Ka'benin Habeşliler tarafından
yıkılması Hz. İsa'nın inmesinden sonra olacaktır. Habeşlilerin başında ince bacaklı
birisi bulunacaktır. Aslında Habeş milleti zayıf, çelimsiz bir ırktır. Ancak hadiste
işaret edilen olaydaki askerin başındaki şahsın bacakları çok daha ince olacağı için
efendimiz ona " = İki bacakcik sahibi" demiştir.

Ka'benin Habeşliler tarafından yıkılması Kâ'be'nin yeryüzünden kalkması demektir.
Bir rivayette Ka'be'yi yedi sene kimsenin haccetmeyeceği, sonra yıkılacağı, Kur'an'm
önce mushaflardan sonra da kalplerden silineceği, insanların şiire, müziğe ve cahiliye



hikayelerine döneceği sonra Deccal'in çıkacağı ve Hz. İsa'nın ineceği bildirilmektedir.
Kur'an-ı Kerim'de Mekke-i Mükerreme'nin emin bir harem kılındığı bildirilmektedir.
[451

Halbuki bu hadiste Ka'benin yıkılacağı bildirilmekte dir. Bu durum, hadisin
ayetle çelişki arzettiği izlenimim verebilir. Ama aslında bu çelişki sözkonusu değildir.
Çünkü Harem-i şerifin emniyeti dünya harabolup kıyamet yaklaşmcaya kadardır.
Ayetin bu hadiste tahsis edildiğini söyleyenler varsa da Kadı Iyaz önceki görüşü

146]

benimsemiştir.

12. Kıyametin Alametleri