بَابٌ فِي قَطْعِ النَّبَّاشِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي قَطْعِ النَّبَّاشِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3890 حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ ، عَنْ أَبِي عِمْرَانَ ، عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ ، قَالَ : قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَا أَبَا ذَرٍّ قُلْتُ : لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ ، فَقَالَ : كَيْفَ أَنْتَ إِذَا أَصَابَ النَّاسَ مَوْتٌ يَكُونُ الْبَيْتُ فِيهِ بِالْوَصِيفِ - يَعْنِي الْقَبْرَ - ، قُلْتُ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - أَوْ مَا خَارَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ - قَالَ : عَلَيْكَ بِالصَّبْرِ ، أَوْ قَالَ : تَصْبِرُ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : قَالَ حَمَّادُ بْنُ أَبِي سُلَيْمَانَ : يُقْطَعُ النَّبَّاشُ لِأَنَّهُ دَخَلَ عَلَى الْمَيِّتِ بَيْتَهُ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Should I not use the spell of the Messenger of Allah (ﷺ) for you ? He said : Yes. He then said : O Allah, Lord of men, Remover of the harm, heal, Thou art the healer. There is no healer but Thou; given him a remedy which leaves no disease behind.

(4409) Ebû Zer (r.a) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a) bana: Ya Ebû Zer! dedi. Buyur
Ya Rasûlullah, emret, dedim.

"İnsanlar (topluca) ölüp evin -yani kabrin- bir köle fıatma olduğu zaman ne yaparsın
(halin ne olur)?" buyurdu.



£1501

Allah ve Rasulü bilir - ya da Allah ve rasûlü (benim için) ne seçerse- dedim.

Lİ5U

"Sabra sarıl -veya sabretmeye çalış-" buyurdu.

Ebu Davud der ki: Hammad b. Süleyman : "Kefen soyucunun eli kesilir, çünkü o

[152]

ölünün evine girmiştir" dedi.
Açıklama

Bu hadis Sünen-i Ebi Davud' da 4261 numarada geçmişti. Hadisin izahı işaret edilen
kısımda yapılmıştır. Biz burada hadisin konu ile olan münasebetini ve ulemanın bu
husustaki görüşlerini eîe almak istiyoruz.

Hadisin konu ile ilgisi, Ebu Davud'un talikan verdiği Hammad b, Ebi Süleyman'ın
sözüdür. Yani Rasûlullah (s. a) kabri ev olarak nitelemiştir. Ev hırz olduğuna ve evden
çalanın eli kesildiğine göre, kabirden kefen çalanın da elinin kesilmesi gerekir. İmam
Şafii, îmam Malik, İmam Ah-med, İmam Ebu Yusuf, Ebu Sevr, Hasenü'I-Basrî, Şa'bî,
Nehaî, Katade, Hammad ve Ömer b. Abdi' 1 -Aziz bu görüştedir. Bu görüş, ashabtan
İbn Mes'ud ve Aişe (radıyallahü anhuma)'dan da rivayet edilmiştir.
İmam Azam Ebu Hanife, İmam Muhammed, Süfyan-ı Sevrî, Evzâî ve Zührî'ye göre
kefen çalanın eli kesilmez. Bu görüş de ashabtan İbn Ab-bas'tan da rivayet edilmiştir.
Aliyyü'l-Kari, bu hadiste kabre ev denmesinin, kabrin hırz sayılmasını
gerektirmeyeceğini, çünkü her evden çalmanın el kesmeyi gerektirmeyeceğini söyler.
Nitekim kapalı bir kapısı veya bekçisi bulunmayan bir evden hırsızlık yapanın eli
kesilmez. Ancak, herşeyin hırzı, örfün hırz saydığı şeye göredir, denilirse o zaman,
kabir hırz sayılabilir.

Merginani'nin beyanına göre, kefen soyucunun eli kesilir diyenler, kabri hırz
saymalarının yanı sıra, Beyhaki'nin rivayet ettiği "kim kefen çalarsa elini keseriz"
mealindeki hadistir. Kefen soyanın eli kesilmez diyenler de İbn Ebi Şeybe'nin rivayet

£153]

ettiği "Muhtefi'nin eli kesilmez" mealindeki hadistir. Medileniler muhtefi diye
kefen soyucuya derlermiş. Ayrıca el kesilmez diyenler; kefenin mülk olmadığını, el

0541

kesmek için, çalman malın tam bir mülk olması gerektiğini de söylerler.
21. Birkaç Kerre Hırsızlık Yapan Hırsızın Durumu