باب ما جاء في إعلان النكاح

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ مَا جَاءَ فِي إِعْلَانِ النِّكَاحِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

1070 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ قَالَ : حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ قَالَ : أَخْبَرَنَا أَبُو بَلْجٍ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَاطِبٍ الجُمَحِيِّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : فَصْلُ مَا بَيْنَ الحَرَامِ وَالحَلَالِ ، الدُّفُّ وَالصَّوْتُ وَفِي البَاب عَنْ عَائِشَةَ ، وَجَابِرٍ ، وَالرُّبَيِّعِ بِنْتِ مُعَوِّذٍ . : حَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ حَاطِبٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ ، وَأَبُو بَلْجٍ : اسْمُهُ يَحْيَى بْنُ أَبِي سُلَيْمٍ ، وَيُقَالُ : ابْنُ سُلَيْمٍ أَيْضًا ، وَمُحَمَّدُ بْنُ حَاطِبٍ قَدْ رَأَى النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ غُلَامٌ صَغِيرٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

A deceased man would be brought to the Messenger of Allah while a debt was due upon him. So he would say: 'Has he left anything to pay off his debt?' If he was told that he had left something to pay it then he would pray (the funeral prayer) for him. Otherwise he would tell the Muslims: 'Pray for your companion.' So when Allah granted him the victories, he stood and said: 'I am more worthy in the case of the believers than they themselves are. So whoever among the believers dies and leaves a debt behind, then it is up to me to fulfill it. And whoever leaves wealth behind, then it is for his heirs.'

1088- Muhammed b. Hatıb el Cumahî'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Haram olan nikah: "Evlilikle helal olan evlilik arasındaki ayırıcı özellik def çalmak ve duyurmaktır." (Nesâî, Nikah: 72; Buhârî, Nikah: 49) ® Bu konuda Âişe, Câbir, Rubeyyi binti Muavviz'den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Muhammed b. Hatıb'ın hadisi hasendir. Ebû Belc'in adı Yahya b. ebî Süleym'dir. Aynı şekilde İbn Süleym'de denilir. Muhammed b. Hatıb küçük çocuk iken Peygamber (s.a.v.)'i görmüştür. 1089- Aişe (r.anha)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. Nikahı gizli değil ilan ederek yapın kalabalık yerler olan mescidler gibi kalabalıklarla yapın nikah yapıldığı belli olması için def çalın." (Tirmîzî rivâyet etmiştir.) ® Tirmîzî: Bu konudaki bu hadis garib hasendir. İsa b. Meymun el Ensarî'nin hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. İbn ebî Necîh'den tefsir rivâyet eden İsa b. Meymun güvenilen bir kimsedir. 1090- Muavviz kızı Rübeyyi' (r.anha)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.v.) gelin olduğumun ertesi günü gelip yanıma girdi senin şimdi oturduğun gibi yatağımın üzerine oturdu. Bu arada bazı kız çocukları bizim için def çalmakta ve babalarımızdan Bedir günü şehîd düşen kimselerin kahramanlıklarını dile getirmekte idiler. Bu kızlardan birisi: "Şu anda aramızda bir Peygamber var, yarın ne olacağını bilir" dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) o kıza: "Bunu bırak da önceden söylemekte olduğun sözleri söyle" buyurdu. (Buhârî, Nikah: 48; Ebû Dâvûd, Edeb: 51) ® Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

1071 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ قَالَ : حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ قَالَ : أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ مَيْمُونٍ الأَنْصَارِيُّ ، عَنْ القَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ ، عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَعْلِنُوا هَذَا النِّكَاحَ ، وَاجْعَلُوهُ فِي المَسَاجِدِ ، وَاضْرِبُوا عَلَيْهِ بِالدُّفُوفِ : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ حَسَنٌ فِي هَذَا البَابِ ، وَعِيسَى بْنُ مَيْمُونٍ الأَنْصَارِيُّ يُضَعَّفُ فِي الحَدِيثِ ، وَعِيسَى بْنُ مَيْمُونٍ الَّذِي يَرْوِي ، عَنْ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ التَّفْسِيرَ هُوَ ثِقَةٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah said: When the deceased - or he said when one of you - is buried, two angels, black and blue (eyed_ come to him. One of them is called Al-Munkar, and the other An-Nakir. They say: 'What did you used to say about this man?' So he says what he was saying (before death) 'He is Allah's slave and His Messenger. I testify that none has the right to be worshipped but Allah and that Muhammad is His slave and His Messenger.' So they say: 'We knew that you would say this.' Then his grave is expanded to seventy by seventy cubits, then it is illuminated for him. Then it is said to him: 'Sleep.' So he said: 'Can I return to my family to inform them?' They say: 'Sleep as a newlywed, whom none awakens but the dearest of his family.' Until Allah resurrects him from his resting place.If he was a hypocrite he would say: 'I heard people saying something, so I said the same; I do not know.' So they said: 'We knew you would say that.' So the earth is told: 'Constrict him.' So it constricts around him, squeezing his ribs together. He continues being punished like that until Allah resurrects him from his resting place.

1089- Aişe (r.anha)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. Nikahı gizli değil ilan ederek yapın kalabalık yerler olan mescidler gibi kalabalıklarla yapın nikah yapıldığı belli olması için def çalın." (Tirmîzî rivâyet etmiştir.) ® Tirmîzî: Bu konudaki bu hadis garib hasendir. İsa b. Meymun el Ensarî'nin hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. İbn ebî Necîh'den tefsir rivâyet eden İsa b. Meymun güvenilen bir kimsedir. 1090- Muavviz kızı Rübeyyi' (r.anha)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.v.) gelin olduğumun ertesi günü gelip yanıma girdi senin şimdi oturduğun gibi yatağımın üzerine oturdu. Bu arada bazı kız çocukları bizim için def çalmakta ve babalarımızdan Bedir günü şehîd düşen kimselerin kahramanlıklarını dile getirmekte idiler. Bu kızlardan birisi: "Şu anda aramızda bir Peygamber var, yarın ne olacağını bilir" dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) o kıza: "Bunu bırak da önceden söylemekte olduğun sözleri söyle" buyurdu. (Buhârî, Nikah: 48; Ebû Dâvûd, Edeb: 51) ® Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

1072 حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ البَصْرِيُّ قَالَ : حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ المُفَضَّلِ قَالَ : حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ ذَكْوَانَ ، عَنْ الرُّبَيِّعِ بِنْتِ مُعَوِّذٍ قَالَتْ : جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَدَخَلَ عَلَيَّ غَدَاةَ بُنِيَ بِي ، فَجَلَسَ عَلَى فِرَاشِي ، كَمَجْلِسِكَ مِنِّي ، وَجُوَيْرِيَاتٌ لَنَا يَضْرِبْنَ بِدُفُوفِهِنَّ ، وَيَنْدُبْنَ مَنْ قُتِلَ مِنْ آبَائِي يَوْمَ بَدْرٍ ، إِلَى أَنْ قَالَتْ إِحْدَاهُنَّ : وَفِينَا نَبِيٌّ يَعْلَمُ مَا فِي غَدٍ ، فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اسْكُتِي عَنْ هَذِهِ ، وَقُولِي الَّتِي كُنْتِ تَقُولِينَ قَبْلَهَا . هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah said: When a person dies, he is shown his place [both in the morning and the evening]. If he is one of the people of Paradise; he is shown his place among the people of Paradise, and if he one of the people of the Fire; he is shown his place among the people of the Fire. Then it is said to him: 'This is your place until Allah resurrects you on the Day of Judgment.'

1090- Muavviz kızı Rübeyyi' (r.anha)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.v.) gelin olduğumun ertesi günü gelip yanıma girdi senin şimdi oturduğun gibi yatağımın üzerine oturdu. Bu arada bazı kız çocukları bizim için def çalmakta ve babalarımızdan Bedir günü şehîd düşen kimselerin kahramanlıklarını dile getirmekte idiler. Bu kızlardan birisi: "Şu anda aramızda bir Peygamber var, yarın ne olacağını bilir" dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) o kıza: "Bunu bırak da önceden söylemekte olduğun sözleri söyle" buyurdu. (Buhârî, Nikah: 48; Ebû Dâvûd, Edeb: 51) ® Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.