بَابٌ فِي الْجَدَّةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الْجَدَّةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2553 حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ ، عَنْ مَالِكٍ ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ إِسْحَاقَ بْنِ خَرَشَةَ ، عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ ذُؤَيْبٍ ، أَنَّهُ قَالَ : جَاءَتِ الْجَدَّةُ إِلَى أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ ، تَسْأَلُهُ مِيرَاثَهَا ؟ فَقَالَ : مَا لَكِ فِي كِتَابِ اللَّهِ تَعَالَى شَيْءٌ ، وَمَا عَلِمْتُ لَكِ فِي سُنَّةِ نَبِيِّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شَيْئًا ، فَارْجِعِي حَتَّى أَسْأَلَ النَّاسَ ، فَسَأَلَ النَّاسَ ، فَقَالَ الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ ، حَضَرْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَعْطَاهَا السُّدُسَ ، فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ : هَلْ مَعَكَ غَيْرُكَ ؟ فَقَامَ مُحَمَّدُ بْنُ مَسْلَمَةَ ، فَقَالَ : مِثْلَ مَا قَالَ الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ ، فَأَنْفَذَهُ لَهَا أَبُو بَكْرٍ ثُمَّ جَاءَتِ الْجَدَّةُ الْأُخْرَى إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ تَسْأَلُهُ مِيرَاثَهَا ، فَقَالَ : مَا لَكِ فِي كِتَابِ اللَّهِ تَعَالَى شَيْءٌ ، وَمَا كَانَ الْقَضَاءُ الَّذِي قُضِيَ بِهِ إِلَّا لِغَيْرِكِ ، وَمَا أَنَا بِزَائِدٍ فِي الْفَرَائِضِ ، وَلَكِنْ هُوَ ذَلِكَ السُّدُسُ ، فَإِنِ اجْتَمَعْتُمَا فِيهِ فَهُوَ بَيْنَكُمَا ، وَأَيَّتُكُمَا خَلَتْ بِهِ فَهُوَ لَهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) said: Tie the horses, rub down their forelocks and their buttocks (or he said: Their rumps), and put things on their necks, but do not put bowstrings.

(2894) Kabaysa b. Züeyb'den demiştir ki: Bir nine Ebû Bekr es-Sıddîk'a gelerek miras
(tan kendisine düşecek olan pay)ım sordu. (Hz. Ebû Bekir de bu hususta):
"Senin için Allah'ın kitabında bir hüküm yok. Allah'ın Pey-gamberi'nin sünnetinde de
(bu hususta) seninle ilgili bir hüküm bilmiyorum. Binaenaleyh sen git de ben (bunu)
halka bir sorayım" cevabını vermiş ve halka sormuş. Bunun üzerine Mugîre b. Şube
"Ben Rasûlullah (s. a.) bir nineye altıdabir (pay) verirken yanında bulundum." demiş.
Hz. Ebû Bekir de

(Ona) "Senin yanında başka birisi daha var mıydı? diye sorunca Muhammed b.
Mesleme ayağa kalkıp Mugîre b. Şube'nin söylediklerini aynen tekrarlamış. Bunun
üzerine Hz. Ebû Bekir o nineye bu hükmü uygulamış.

Sonra başka bir nine de Ömer b. ei-Hattâb (r.a.)'ya gelerek ona miras(tan alacağı pay)
ım sormuş o da "yüce Allah'ın kitabında seninle ilgili bir hüküm yok, (bu hususta daha
önce) verilmiş olan hüküm ise senden başkasına (yani senden başka bir nineye) ait
olan (özel) bir hükümdür. Ben (Allah tarafından Kur*ân-ı Kerim'de belirlenen) payla-
ra (bir pay) ilave edecek değilim. Fakat (sahih) ninenin miras payı şu (Ebû Bekr'in
kendi devrindeki nineye vermiş olduğu) altıdabir paydır. Artık bu hissede ikiniz birden
bulunacak olursanız, bu hisse ikiniz arasındadır. İkinizden hangisi tek başına bu

[451

hisseye mirasçı olursa bu hisse onundur" cevabım vermiş.
Açıklama

Mirastan pay sahibi olan nineden maksat ana veya baba tarafından büyük annedir.
Araya gayr-ı sahih dedenin girmemesi şarttır. Buna göre ananın anası ananın
anasının .:. anası, babanın anası, babanın babasının ... anası gibi nineler sahih nine
cedde-i sahiha olurlar ve farz (pay) sahibi olarak mirastan pay alırlar. Gayr-i sahih
cedd(dede)den maksat ölene nisbetle araya ana, büyükana giren büyük babadır. Araya



bu gayr-i sahih dedelerin girdiği ninelere ise fasid nine denir. Ananın babasının anası,
babanın anasının babasının anası gibi.

Binaenaleyh ölüye ulaşmasında araya gayr-i sahih dede girmeyen nineler mirastan pay
alırlarken araya gayr-i sahih dedeler giren fasit nineler mirastan pay alamazlar.
Sahih nine, ana tarafından olsun, baba tarafından olsun, bir olsun birden fazla olsun,

[461

derecede müsavi iseler südüs (1/6) alırlar. Sahih nineler ana ile sakıt olurlar.
Metinde geçen "sonra başka bir nine de (kalkıp) Ömer b. Hattab'a gelerek O'na miras
(tan alacağı pay)mı sormuş" cümlesi Tirmizî'nin Sünen'inde "sonra (Ebû Bekr'e gelen)
nineden tamamen ayrı olan bir nine de Hz. Ömer'e geldi" anlamına gelen lafızlarla
rivayet edilmiştir. Bu ifade Hz. Ebû Bekr'e gelen nine anne tarafından nineyse, Hz.
Ömer'e gelen ninenin baba tarafından nine olduğunu, Hz. Ömer'e gelen nine anne
tarafından nineyst Hz. Ebû Bekir'e gelen ninenin baba tarafından nine olduğunu
gösterir.

İbn Mâce'nin Sünen'inde geçen "daha sonra baba tarafından olan diğer bir nine Hz.
Ömer'e gelerek miras(tan kendisine düşecek olan pay)mı istedi." cümlesine bakılırsa

£421

Hz. Ömer'e gelen ninenin baba tarafından nine olduğu anlaşılır.
Bazı Hükümler

1. Sahih ninenin mirastan payı altıda birdir.

2. Eğer sanın nine birden fazla ise bir ninenin payı

olan altıda biri aralarında eşit olarak paylaşırlar. Ancak ulemanın içtihadına göre bu
iki ninenin südüs hisseyi paylaşabilmeleri için ölüye yakınlık dereceleri eşit olması
gerekir. Eğer ölüye yakınlık dereceleri farklı ise daha yakın olan nine diğerini

[48]

mirastan düşürerek mirasın tümünü alır.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2554 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِي رِزْمَةَ ، أَخْبَرَنِي أَبِي ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ أَبُو الْمُنِيبِ الْعَتَكِيِّ ، عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ جَعَلَ لِلْجَدَّةِ السُّدُسَ ، إِذَا لَمْ يَكُنْ دُونَهَا أُمٌّ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: The angels do not go with a travelling company in which there is a bell.

(2895) (İbn Büreyde'nin) babasından rivayet ettiğine göre: Peygamber (s.a.) daha

1491

aşağısında ana olmamak şartıyla nine için (mirastan) altıdabir (pay) tahsis etmiştir.
Açıklama

Bilindiği gibi ölünün annesi ölüye nisbetle ölünün ninesinden yanı annesinin
annesinden daha aşağıda ve oluye daha yakındır. Bu bakımdan Peygamber efendimiz
ölünün annesi yoksa nineye altıdabir hisse vermişse de ölünün annesi bulunduğu
zaman nineyi mirastan düşürerek onun alacağı altıdabir hisseyi anneye vermiştir.
Çünkü anne ölüye nineden daha yadındır. Bu uygulama ölünün anne tarafından olan
ninesi için geçerli olduğu gibi, baba tarafından olan ninesi için de geçerlidir. Ölünün
yakınlık derecesi aynı olan iki ninesi varsa, bu pay ikisi arasında eşit olarak
bölüştürülür.

imam Serahsi'nin açıklamasına göre, ölünün annesinin bulunması halinde anne
tarafından olan nine mirastan düştüğü gibi, baba tarafından olan nine de düşer. Baba
tarafından olan (babasının annesi babanın annesinin annesinin annesinin annesi gibi
nineler... Ölünün babasıyla veya dedesiyle birlikte bulunduklarında mirastan



düşerlerse de bunlardan ölünün babasının annesi, ölünün dedesiyle birlikte bulunduğu
zaman mirastan düşmez. Çünkü ölünün babasının annesi, ölü ıûn dedesinin karısı
olduğundan bunların her ikisinin de ölüye yakınlık crreceleri eşittir. Bu bakımdan biri
diğerine tercih edilemez.

İmam Şaranî'nin açıklamasına göre, ölünün babasının annesi ölünün babası ile
bulunduğu zaman mirastan bir pay alamaz. İmam Ebû Hanife (r.a.) ile İmam Malik ve
İmam Şafiî (r.a.) bu görüştedirler. İmam Ahmed'e göre ölünün babasının annesi
babasıyla birlikte bulunduğu zaman mirastan altıda bir pay alır. Eğer ölünün annesi de
hayatta ise bu payı nine ile anne eşit olarak paylaşırlar. Netice olarak Hanefi
mezhebine göre ninenin iki hali vardır:

1. Sakıt olmadıkları takdirde bir olsun fazla olsun altıdabir alır ve aralarında
paylaşırlar.

2. Şu durumlarda nineler sakıt olurlar.

a. Ana ile beraber bulundukları zaman ister ana ister baba tarafından olsun netice
aynıdır. Bu durumda mirastan düşerler.

b. Baba ve dededen nineler baba ve dede ile beraber bulundukları zaman,

1501

c. Derece itibariyle yakın olan nineler, uzak olanları mirastan düşürür.
6- Dedenin Mirastan Alacağı Pay