بَابٌ فِي غُلُولِ الصَّدَقَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي غُلُولِ الصَّدَقَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2604 حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ، عَنْ مُطَرِّفٍ ، عَنْ أَبِي الْجَهْمِ ، عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ الْأَنْصَارِيِّ ، قَالَ : بَعَثَنِي النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَاعِيًا ، ثُمَّ قَالَ : انْطَلِقْ أَبَا مَسْعُودٍ ، وَلَا أُلْفِيَنَّكَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ تَجِيءُ وَعَلَى ظَهْرِكَ بَعِيرٌ مِنْ إِبِلِ الصَّدَقَةِ لَهُ رُغَاءٌ ، قَدْ غَلَلْتَهُ قَالَ : إِذًا لَا أَنْطَلِقُ قَالَ : إِذًا لَا أُكْرِهُكَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Jabir bin ‘Abd Allaah reported the Apostle of Allaah(ﷺ) as saying “Do not send out your beasts when the sun has set till the darkness of the night prevails, for the devils grope about in the dark when the sun has set till the darkness of the night prevails.”

(2947) Ebû Mesûd el-Ensârî'den demiştir ki:

"Peygamber (s. a.) (bir gün) beni (zekat) tahsildar(ı) olarak görevlendirdi ve

"Ey Ebû Mesûd! (Bu göreve) git. (Fakat dikkat et, sakın) seni kıyamet gününde

omuzunun üzerinde, çalmış olduğun (ve korkunç) böğürtüsü olan zekat devesiyle gelir



bir halde bulmayayım." buyurdu.

(Ebû Mesûd sözlerine devam ederek şöyle) dedi. (Bunun üzerine ben de; Ey Allah'ın
Rasûlü)

"Öyleyse ben (bu göreve) git(mek iste)miyorum" dedim. (Hz. Peygamber de)

MI

"Öyleyse ben de seni zorlamıyorum" buyurdu.
Açıklama

Hadis-i şerifte, toplanan zekat mallarından herhangi bir şeyi haksızlıkla zimmetine
geçiren kimsenin, kıyamet gününde mahşer yerine zimmetine geçirmiş olduğu malı
omuzunda taşıyarak geleceği, eğer bu mal bir deve ise korkunç sesiyle böğürerek
sahibini ele vereceği ve onu rezil rüsvây edeceği haber verilmektedir.
Hz. Peygamber Ebû Mesud'u zekat memurluğuna gönderirken ona vazifesinin büyük
sorumluluğunu da hatırlatmaktan geri durmadı. Çünkü Hz. Peygamberin en büyük
görevi ümmetini kendilerini bekleyen tehlikeler karşısında uyararak onları
(cehenneme sürüklenmekten) kurtarmaktır.

Ebû Mesûd da böylesine büyük sorumluluğu olan bir görevde hasbel-beşer bir
yanlışlık yapma ihtimalini düşünerek bu görevden affını istemiş. Rasûl-ü zişan
efendimiz de onu bu görevden affetmiştir. Esasen Hz. Peygamber en büyük kalb
doktoru olması hasebiyle, Ebû Mesud için zekat memurluğu görevinin tehlikelerini

[841

sezdiği için ona bu ikazı yapmış olabilir.

12-13. Devlet Başkanının Emri Altında Bulunan Halka Karşı Yerine Getirmesi
Gereken Görevleri [Ve Bu Görevi İhmal Etmesinin Hükmü]