: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

1154 حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ قَالَ : حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ، عَنْ مُجَالِدٍ ، عَنْ الشَّعْبِيِّ ، عَنْ جَابِرٍ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : لَا تَلِجُوا عَلَى المُغِيبَاتِ ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي مِنْ أَحَدِكُمْ مَجْرَى الدَّمِ ، قُلْنَا : وَمِنْكَ ؟ قَالَ : وَمِنِّي ، وَلَكِنَّ اللَّهَ أَعَانَنِي عَلَيْهِ فَأَسْلَمُ : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الوَجْهِ ، وَقَدْ تَكَلَّمَ بَعْضُهُمْ فِي مُجَالِدِ بْنِ سَعِيدٍ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ ، وسَمِعْتُ عَلِيَّ بْنَ خَشْرَمٍ يَقُولُ : قَالَ سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ فِي تَفْسِيرِ قَوْلِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : وَلَكِنَّ اللَّهَ أَعَانَنِي عَلَيْهِ فَأَسْلَمُ ، يَعْنِي : أَسْلَمُ أَنَا مِنْهُ ، قَالَ سُفْيَانُ : وَالشَّيْطَانُ لَا يُسْلِمُ ، وَلَا تَلِجُوا عَلَى المُغِيبَاتِ ، وَ المُغِيبَةُ : المَرْأَةُ الَّتِي يَكُونُ زَوْجُهَا غَائِبًا ، وَالمُغِيبَاتُ : جَمَاعَةُ المُغِيبَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

1172- Câbir (r.a.)'den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kocaları ve mahremleri yanında olmayan kadınlarla beraber olmayın. Çünkü şeytan damarlarınızdaki kan gibi sizi şaşırtmak için etrafınızda dolaşmaktadır. Biz de: "Bu durum senin için de geçerli midir?" dedik. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Benim için de durum aynıdır fakat Allah beni o şeytanın şerrinden korudu ve yardım etti, şeytan bana boyun eğdi." (Tirmîzî rivâyet etmiştir.) ® Tirmîzî: Bu hadis bu yönüyle garibtir. Bazı hadisçiler Mûcâlid b. Saîd'i hafızası yönünden tenkit ederler. Ali b. Haşrem'den işittim şöyle diyordu: Sûfyân b. Uyeyne Rasûlullah (s.a.v.)'in: "Allah bana yardım etti, şeytan bana boyun eğdi" sözünü; "Ben ondan kurtulurum" şeklinde tefsir etmiştir. Çünkü "Şeytan asla Müslüman olmaz" demiştir. Muğibat: Kocası yanında olmayan kadınlar demektir. Muğibe; kelimesinin çoğuludur.