بَابُ الدُّعَاءِ لِلْمَرِيضِ عِنْدَ الْعِيَادَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الدُّعَاءِ لِلْمَرِيضِ عِنْدَ الْعِيَادَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2749 حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ يَحْيَى ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ أَبُو خَالِدٍ ، عَنِ الْمِنْهَالِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : مَنْ عَادَ مَرِيضًا ، لَمْ يَحْضُرْ أَجَلُهُ فَقَالَ عِنْدَهُ سَبْعَ مِرَارٍ : أَسْأَلُ اللَّهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ ، إِلَّا عَافَاهُ اللَّهُ مِنْ ذَلِكَ الْمَرَضِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) used to give a quarter of the booty as reward after the fifty had been kept off, and a third after the fifth had been kept off when he returned.

(3106) îbn Abbas'dan (rivayet olunduğuna göre) Peygamber (s.a.) (şöyle)
buyurmuştur: "-Her kim eceli gelmedik bir hastayı ziyaret eder de onun yanında iken
yedi defa



Ulu Allah ve arşın yüce Rabbinden sana şifa vermesini dilerim." diye dua ederse Allah

[941

o hastayı kesinlikle bu hastalıktan kurtarır."



Açıklama

Ecel: Hayatın sonu, ölüm için tayin ve takdir edilmiş vakit demektir. Ehli sünnete göre

[951

ecel, Allah tarafından ezelde tesbit edilmiş olup ne öne alınır ne de sonraya kalır.
Ecel geldi mi ölüm de gelir. Olağandışı ölümler ecelin öne alındığı manasına
gelmediği gibi, tersi de ecelin tehir edildiğini göstermez. Çünkü Allah o kimsenin ne
zaman ne için öleceğini daha önceden bildiği için ecelini de bu bilgisine göre tesbit et-

£961

miştir.

Arş: Taht, çatı, tavan gibi anlamlara gelir. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde anlatıldığına
göre, arş yedi semanın ve kürsinin üzerinde bulunur. Bunların hepsini kuşatır. Kur'an-ı
Kerim de Allah'ın arşın sahibi ve Rabbi olduğu belirtilir. "Allah yüce arşın sahibidir.

£921

"Allah gökleri ve yeri altı günde yaratmış ve sonra onun emri arş üzerinde
£981 [99]
hükümran olmuştur." "Alem yaratılmadan önce arşı su üstünde idi." "Allah

um

arş üstünde istiva etmiş, onun emri ve hükmü arşı kaplamıştır."

Ehl-i sünnet âlimleri, Allah'ın arş üzerine istiva etmesinden, orada oturmasının ve
mekâna muhtaç bulunmasının gerekmeyeceğini söyleyerek, bu gibi ifadeleri
müteşabih saymışlar ve te'vili cihetine gitmişlerdir. Buna göre, arş; "Allah'ın mutlak
hüküm verme ve yürütme gücünün ifadesidir. Arş Allah'ın kudret ve saltanatının

üoıl

tecelli yeridir. O, bir manâda bütün kâinatı ifade etmektedir.

Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Yedi semanın kürsideki durumu, bir halkanın
içine atılmış yedi para gibidir. Arşa göre, kürsi de büyük bir sahraya atılmış demir

' £1021
halka gibidir."

Bazı Hükümler

1. Hasta zivareti meşrudur.

2. Eceli gelen kimse ölümden kaçıp kurtulamaz.

3. Allah ve Rasûlünün öğrettiği dualar şifa gibidir. Okundukları zaman müşkülen

£103]

açarlar.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2750 حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِيُّ ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ ، عَنْ حُيَيِّ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِيِّ ، عَنِ ابْنِ عَمْرٍو ، قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا جَاءَ الرَّجُلُ يَعُودُ مَرِيضًا ، فَلْيَقُلْ : اللَّهُمَّ اشْفِ عَبْدَكَ يَنْكَأُ لَكَ عَدُوًّا ، أَوْ يَمْشِي لَكَ إِلَى جَنَازَةٍ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : وَقَالَ ابْنُ السَّرْحِ : إِلَى صَلَاةٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Makhul said: I was the slave of a woman of Banu Hudhayl; afterwards she emancipated me. I did not leave Egypt until I had acquired all the knowledge that seemed to me to exist there.

I then came to al-Hijaz and I did not leave it until I had acquired all the knowledge that seemed to be available.

Then I came to al-Iraq, and I did not leave it until I had acquired all the knowledge that seemed to be available.

I then came to Syria, and besieged it. I asked everyone about giving rewards from the booty. I did not find anyone who could tell me anything about it.

I then met an old man called Ziyad ibn Jariyah at-Tamimi. I asked him: Have you heard anything about giving rewards from the booty? He replied: Yes. I heard Maslamah al-Fihri say: I was present with the Prophet (ﷺ).

He gave a quarter of the spoils on the outward journey and a third on the return journey.

(3107) (Abdullah) îbn Amr (b. As) dan demiştir ki: Peygamber (s. a) (şöyle) buyurdu:
"Bir adam bir hastayı ziyarete geldiği zaman:

Ey Allahım (bu) kuluna şifa ver. Senin (nzan) için düşman (lann) la savaşır ve cenaze
(namazı kılma) ya gider." diye dua etsin.

(Ebû Dâvûd der ki: Şeyhim İbnü 's-Serh (bu hadisin ikinci cümlesini bana



£1041

"namaza" (gider şeklinde) rivayet etti.



Açıklama

Hazreti Fahr-i Kainat Efendimiz, bizlere Öğretmiş olduğu bu hasta ziyareti duasında,
cihad ile cenaze namazı yanyana zikredilmektedir. Çünkü Allah'ın sana hastalık
vermesinin hikmeti, ya onun günahlarını bu hastalık sebebiyle affetmek ya cennetteki
derecesini yükseltmek ya da ona ölümü hatırlatmaktır. Kişinin sıhhatli iken cihad
etmiş ve cenaze namazına gitmesiyle, bu hususlar gerçekleşmiş olur. Fakat cihaddan,
cenaze namazından ve benzeri güzel amellerden uzak duran kimseler, tamamen
gaflete düştükleri zaman Allah isterse onları bu durumdan kurtarmak için hastalıklar
verir. Cihadla cenaze namazı, netice itibariyle aynı gayeye hizmet ettiklerinden Hz.
Peygamber, bu duada ikisini bir arada zikretmiştir. Tıbî'ye göre, bu duada cihadla
cenaze namazına gitmenin bir arada zikredilmesinin sebebi, cihadın Allah
düşmanlarına felaket ve azab getirmesine karşılık„cenaze namazının Allah dostlarına
rahmet eriştirmesidir. Musannif Ebu Davud'un talikteki ifadesine göre, her ne kadar
şeyhi Yezid b. Halid bu duanın ikinci cümlesini "cenazeye gider" şeklinde rivayet
etmişse de diğer şeyhi İbnü's-serah yani Ahmed b. Amr b. Abdullah, bu cümleyi "na-

[105]

maza gider" şeklinde rivayet etmiştir.
Bazı Hükümler

1. Hastaları ziyaret etmek ve ziyaret esnasında onlara şifa bulmaları için dua etmek
meşrudur.

[106]

2. Cihad etmek, cenaze namazı kılmak ve cenazeyi uğurlamak çok faziletlidir.
9. Ölümü Temenni Etmek İyi Değildir