بَابُ الْجُلُوسِ عِنْدَ الْمُصِيبَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الْجُلُوسِ عِنْدَ الْمُصِيبَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2764 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ ، حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ كَثِيرٍ ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ ، عَنْ عَمْرَةَ ، عَنْ عَائِشَةَ ، قَالَتْ : لَمَّا قُتِلَ زَيْدُ بْنُ حَارِثَةَ ، وَجَعْفَرٌ ، وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَوَاحَةَ جَلَسَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فِي الْمَسْجِدِ يُعْرَفُ فِي وَجْهِهِ الْحُزْنُ وَذَكَرَ الْقِصَّةَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

A woman would give security from the believers and it would be allowed.

(3122) Aişe'den demiştir ki:

Zeyd b. Harise ile Ca'fer ve Abdullah öldürüldükleri zaman, Rasûlullah (s. a) mescide
oturdu, üzüntü(sü) yüzünden anlaşılıyordu. Bu hadisi Amre vasıtasıyla Hz. Aişe'den
nakleden Yahya b. Sfaid, rivâye-tine devam ederek Hz. Zeyd, Ca'fer ve Abdullah'ın

£184]

ölümü ile ilgili olayı anlattı.
Açıklama

Hz. Zeyd ile Ca'fer ve Abdullah b. Revaha (r.a) hazretlerinin ölümüne ve Fahr-i
Kâinat Efendimizin son derece üzülmesine sebep olan hadise Mute muharebesidir.
Bilindiği gibi Mute; Şam sınırlarında Belka köylerinden bir köy, Şam meşreflerinden



(yaylalarından) bir yayla olup kılıçların en iyisi orada yapılır ve orada yapılan kılıca

da oraya izafetle meşarif yapısı kılıç denir. Mute Belka yakınındadır. Beytü'l-
Makdis'e (Kudüs'e) iki merhaleliktir.

Mute, Kudüs'ün güneyinde bir yer ismidir. Bizanslılarla müslümanlarm yaptığı ilk
harp burada olmuştur.

Hz. Peygamber, hükümdarları İslama davet ettiği sırada, Busra emiri Şurahbile'de
ashabtan Hars b. Umeyr'i elçi olarak göndermişti. Fakat Şu-rahbil bütün insanî ve
diplomatik kaideleri bir tarafa bırakarak Hars'ı şehit ettirdi.

Hicretin sekizinci yılı idi. (Miladi 629) Bu saldırıya çok üzülen Hz. Peygamber hemen
üç bin kişilik bir ordu hazırlayarak kumandanlığına Zeyd b. Harise'yi getirdi. Sonra:
"Savaşta şayet Zeyd şehid olursa kumandayı Cafer alsın, Cafer de şehid düşerse,
orduya Abdullah b. Revaha kumanda etsin" buyurdu. Sonra orduyu geçirmek için

£186]

Medine'nin dışındaki Seniyyetu'lveda tepesine kadar gitti.
Abdullah B. Revaha'nın Ağlaması:

Abdullah b. Revaha, yanındaki kumandan arkadaşları ile birlikte vedalaştıklan sırada
ağladı.

Ona "Ey Revaha'nın oğlu. Ne için ağlıyorsun?" diye sordular. Abdullah b. Revaha
"Vallahi ben ne dünya sevgisinden ne de sizleri özleyeceğimden ağlıyor değilimdir.
Fakat ben yüce Allah'ın kitabından, "İçinizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu

£187]

Rabbmin yapmayı üzerine vacip ve gerekli kıldığı bir gerçektir." âyetine okurken
Rasülullah (s.a)'dan işitmişimdir.

Cehenneme uğradıktan sonra oradan nasıl geri döneceğimi bilmiyorum ve bunun için
ağlıyorum" dedi.

Müslümanlar, "Allah sizin yardımcınız olsun. Sizleri her tehlikeden korusun. Sağ
salim bize geri çevirsin." dediler.
Abdullah b. Revaha ise onlara:

"Fakat ben Rahman olan Allah'dan yarhğanarak kanları fışkırtıp köpürten bir kılıç
darbesiyle, yahut ciğer ve barsakları kasıp kavuran bir kargı saplamasıyla şehid olmak
isterim ki, kabrime uğrayanlar (Allah bu savaşçıya doğru yolu göstermiş o da doğru

£188]

yolu bulmuştur) desinler." mealli beyitleri okudu.

Üç bin kişilik İslâm ordusu, karşılarında yüz bin kişilik bir düşman kuvveti buldu.
Bizans İmparatoru Heraklius, ayrıca yüz bin kişilik bir kuvveti daha yedekte tutarak
ŞurahbiPin yardımına koşmuştu. İlk hücumda İslâm kumandanı Zeyd şehid oldu.
Onun ardından Hz. Peygamberin yeğeni Ca'-fer ve ensardan Abdullah b. Revaha
başkumandanlığı alıp biribirleri ardınca şehid düştüler. Müslümanlar ümitsizliğe
kapılmadan derhal Allanın kılıcı Halid b. Velid'i kumandan tayin ettiler. Halid dağılan
kuvvetleri topladı. Askerlerin yerlerini değiştirerek tekrar hücuma geçti. Düşmana
kayıp verdirdi ve hemen düzenli bir şekilde geri çekilerek Medine'ye döndü. Düşman
İslâm ordusunu takip edemedi.

Hz. Peygamber Medine Mescidinde, zaman ve mesafe mefhumunu aşarak harbin
safhalarını ve kumandanlarının şehid oluşlarını gözlerinden yaşlar akarak anlatmıştı.



Diğer taraftan Hz. Peygamber orduya deniz yoluyla takviye birlikler de göndermişti.
£189]



Bazı Hükümler

1. Bir musibet gelince mescide gidip orada oturmak caizdir.

2. Başına musibet gelen bir kimse peygamber (s.a)'e uyup feryad-u figan etmekten,

[İM

saçını başım yolmaktan üstünü başını yırtmaktan kaçınmalıdır.

21-22. Yakını Ölen Bir Kimseyi Teselli Vermek İçin Ziyaret Etmek (Ta'ziye)