بَابُ الدُّعَاءِ لِلْمَيِّتِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الدُّعَاءِ لِلْمَيِّتِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2834 حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى الْحَرَّانِيُّ ، حَدَّثَنِي مُحَمَّدٌ يَعْنِي ابْنَ سَلَمَةَ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَقُولُ : إِذَا صَلَّيْتُمْ عَلَى الْمَيِّتِ فَأَخْلِصُوا لَهُ الدُّعَاءَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I heard the Messenger of Allah (ﷺ) say: Two resembling sheep are to be sacrificed for a boy and one for a girl.

AbuDawud said: I heard Ahmad (ibn Hanbal) say: The Arabic word mukafi'atani means equal (in age) or resembling each other.

(3199) Ebû Hureyre'den; dedi ki:

Rasûlullah (s.a)'ı "Cenaze üzerine namaz kıldığınızda, ona ihlasla duâ ediniz."
[495]

buyururken işittim.
Açıklama

İhlas: Kalbin kinden, garazdan, eğrilikten ve zandan arınmış olmasıdır. Alemlerin
Efendisi sevgili Peygamberimizden İhlasın ne olduğu sorulunca "Rabbim Allah'dır

\496^

deyip, sonra da o emrolundu-ğun istikamette yürümendir" buyurmuştur.

Mevzûmuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte, bir müslüman vefat ettiği zaman, Allah'ın

ona afv ve mağfiretle muamele etmesi için, içtenlikle dua etmek tavsiye edilmektedir.



Menhel yazarının ifade ettiği gibi vefat eden bir müslümana dua etme hususunda onun
günahkâr mı yoksa salih bir kişi mi olduğuna bakmamahdır. Çünkü günahkâr kişiler
duaya ve şefaata daha çok muhtaçdırlar. Bu bakımdan, sadece salih kullar için dua
edipte günahkârlardan bu duayı esirgemek doğru değildir. Esasen her cenaze duaya
muhtaçtır da onun için sağ kalanların önüne getirilmiştir.

Ölüye ihlasla dua etmek, insanın tüm dünyevî uğraşılarını içinden atıp, bütün
varlığıyla Allah'a yöneldikten sonra, içtenlikle ve huşu içerisinde yal-varmasıyla olur.
Metinde geçen "Ona ihlasla dua ediniz" cümlesine "duanızı ölüye tahsis ediniz"
şeklinde de manâ verilebilir, Şafiî ulemasının cumhuru bu cümleye bu şekilde manâ
vermişlerdir.

Fakat bu mevzuda gelen hadisler, bu duayı tüm müslümanlara teşmil etmenin caiz
olduğuna delâlet ettiğinden fıkıh ulemasının çoğunluğu cenaze duasını diğer
müslümanlara da teşmil etmenin caiz olduğunu söylemişlerdir. Dolayısıyla bu hadis,

f4971

Şâfıîlerin görüşü için yeterli bir delil sayılmaz.
Bazı Hükümler

1. Cenaze namazında cenaze için dua etmek meşrudur.

f4981

2. Duada önemli olan ıhlastır.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2835 حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرٍو ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ ، حَدَّثَنَا أَبُو الْجُلَاسِ عُقْبَةُ بْنُ سَيَّارٍ حَدَّثَنِي عَلِيُّ بْنُ شَمَّاخٍ ، قَالَ : شَهِدْتُ مَرْوَانَ سَأَلَ أَبَا هُرَيْرَةَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي عَلَى الْجَنَازَةِ ؟ قَالَ : أَمَعَ الَّذِي قُلْتَ ؟ قَالَ : نَعَمْ ، قَالَ : كَلَامٌ كَانَ بَيْنَهُمَا قَبْلَ ذَلِكَ ؟ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ : اللَّهُمَّ أَنْتَ رَبُّهَا ، وَأَنْتَ خَلَقْتَهَا ، وَأَنْتَ هَدَيْتَهَا لِلْإِسْلَامِ ، وَأَنْتَ قَبَضْتَ رُوحَهَا ، وَأَنْتَ أَعْلَمُ بِسِرِّهَا وَعَلَانِيَتِهَا ، جِئْنَاكَ شُفَعَاءَ فَاغْفِرْ لَهُ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : أَخْطَأَ شُعْبَةُ فِي اسْمِ عَلِيِّ بْنِ شَمَّاخٍ ، قَالَ فِيهِ : عُثْمَانُ بْنُ شَمَّاسٍ ، وَسَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ إِبْرَاهِيمَ ، الْمُوصِلِيَّ يُحَدِّثُ أَحْمَدَ بْنَ حَنْبَلٍ ، قَالَ : مَا أَعْلَمُ أَنِّي جَلَسْتُ مِنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ مَجْلِسًا إِلَّا نَهَى فِيهِ عَنْ عَبْدِ الْوَارِثِ ، وَجَعْفَرِ بْنِ سُلَيْمَانَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I heard the Prophet (nay peace be upon him) say: Let the birds stay in their roosts. She said: I also heard him say: Two sheep are to be sacrificed for a boy and one for a girl, but it does you no harm whether they are male or female.

(3200) Ali b. Şemmâh dedi ki: Ben Mervan'ı Ebû Hureyre'ye:

Sen Rasûlullah (a.s.)'i, cenaze namazında hangi duayı okurken işittin? diye sorarken
gördüm. (Ebu Hûreyre de) ona:

(Aramızda geçen bunca hadiseden sonra ve) benim (sana bunca kırıcı sözleri)
söylediğim halde (yine de bana geîip Hz. Peygamberin sünnetiyle ilgili soru
soruyorsun öyle) mi? karşılığını verdi. (Mervan da):

Evet! dedi. {Ravi Ali b. Şemmâh) dedi ki (Hz. Ebû Hureyre ile Mervan arasında
geçen) bu konuşmadan önce aralarında bir münakaşa olmuşdu."
Ebû Hureyre de ona: Rasûlullah (s. a):

"Ey Allah'ım (bu cenazenin) Rabbı Sensin onu Sen yarattın, onu İslam'a Sen eriştirdin.
Ruhunu Sen aldın. Gizlisini kapalısını bilen Sensin. Biz Saria (ona) şefaatçi olarak
geldik. Onu bağışla" diye dua ederdi-cevabmı verdi.

(Ebû Dâvud der ki-Şu'be, Ali b. Şemmah'a Osman b. Şemmas, demekle onun isminde
yanılmıştır. Ahmedb. İbrahim El-Mevsıli, Ahmed b. Hanbel'le konuşurken ona şöyle)
dediğini işittim: Ben Hammad b. Zeyd'le bir mecliste oturupta (onun) o mecliste
Abdü'l- Varis ile Ca'fer b. Süleyman'dan (hadis rivayet etmeyi) yasaklamadığını
f4991

görmedim).
Açıklama

Su hadis-i şerif cenaze namazında cenaze için dua etmenin meşruluğuna delalet
etmektedir.

Metinde ki "Benim (sana bunca kırıcı sözleri) söylediğim halde..." cümlesinde geçen
kelimesini şeklinde okumak ve bu cümleye "sen (bana bunca kırıcı sözleri) söylediğin



halde (yine de bana soru soruyorsun öyle)mi?" şeklinde manâ vermek te mümkündür.
Musannif Ebû Dâvud metnin sonuna ilave ettiği ta'Iikte "Bu hadisi Bey-haki'nin de
rivayet ettiğini ancak bu rivayette ravi Şu'be'nin Ali b. Şemmah'm isminden yanlışlıkla
Osman b. Şemmas diye bahsettiğini belirtiyor. Ayrıca Ahmed b. İbrahim'in Abdul-
Varis'i tenkid edip ondan hadis almayı yasakladığını belirtmekle de bu hadisin
ravilerinden Abd-ul Varis'in güvenilir bir ravi olmadığını, dolayısıyla bu hadisin zayıf
olduğunu söylemek istemiştir. Fakat Menhel yazarı "hadis ulemasından birçok kişinin
Abdul Varis'in güvenilir bir ravi olduğuna şahidlik ettiğini" belirtmekte ve bu hadisin
sahih olduğunu savunmaktadır. Menhel yazarına göre Hammad b. Zeyd'in Abdu'l-
Varis'ten hadis almayı yasaklamasının sebebi onun güvenilir bir ravi olmayışı değil

r5001

Kaderiyye mezhebinden oluşudur.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2836 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ مَرْوَانَ الرَّقِّيُّ ، حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ يَعْنِي ابْنَ إِسْحَاقَ ، عَنِ الْأَوْزَاعِيِّ ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى جَنَازَةٍ ، فَقَالَ : اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِحَيِّنَا ، وَمَيِّتِنَا ، وَصَغِيرِنَا ، وَكَبِيرِنَا ، وَذَكَرِنَا وَأُنْثَانَا ، وَشَاهِدِنَا وَغَائِبِنَا ، اللَّهُمَّ مَنْ أَحْيَيْتَهُ مِنَّا فَأَحْيِهِ عَلَى الْإِيمَانِ ، وَمَنْ تَوَفَّيْتَهُ مِنَّا فَتَوَفَّهُ عَلَى الْإِسْلَامِ ، اللَّهُمَّ لَا تَحْرِمْنَا أَجْرَهُ ، وَلَا تُضِلَّنَا بَعْدَهُ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) said: Two sheep which resemble each other are to be sacrificed for a boy and one for a girl.

Abu Dawud said: This is a sound tradition, and the tradition narrated by Sufyan is misunderstanding.

(3201) Ebû Hureyre'den; dedi ki: Rasûlullah (s.a.s) bir cenaze namazı kıldırdı ve:
"Allahım, dirimizi - ölümüzü, küçüğümüz- büyüğümüzü, erkeğimizi- kadınımızı,
burada olanımızı, olmayanımızı, bağışla. Ey Allah'ım, bizden, yaşattığm iman üzerine
yaşat, öldürdüğünü de İslâm üzerine öldür. Ey Allah'ım! Bizi onun (ölümüne sabretme
ve cenazesinin defnine katlanma) ecrinden mahrum etme, ve on(ım vefatımdan sonra



bizi sapıttırma" diyerek dua etti.
Açıklama

Bu hadis-i şerif, "cenaze namazında dua ederken duanın sadece ölüye tahsis edilmeyip
tüm müslümanları kapsayıcı olması gerekir" diyen cumhûr'un delilidir. Çünkü
görüldüğü gibi bu hadis-i şerifte cenaze namazı içerisinde yapılan dua sadece
cenazeye tahsis edilmeyip kadma-erkeğe, ölüye-diriye, büyüğe-küçüğe ve cenaze
namazında hazır bulunup - bulunmayan, kısacası tüm müslümanları kapsamına
almıştır. Mutlak lâfız kemaline masruf olduğundan metindeki iman kelimesiyle kâmil
iman, İslâm kelimesiyle de kâmil İslâm kasdedilmiştir. Bilindiği gibi, iman kalbin
tasdik etmesi, İslâm da diğer organların bu tasdike uygun olarak Allah'ın ve
Rasûlünün emirlerini yerine getirmesi demektir. Bu bakımdan kâmil iman ameli,
kâmil İslâm da imanı gerektirdiği için metinde arkaya arkaya gelen iki cümleden
birinde imân diğerinde İslâm zikredilmiştir. Ancak burada önce iman, sonra İslâm
zikredilirken, Tirmizî'nin ve daha başkalarının rivayetlerinde İslâm' imandan önce
zikredilmiştir.

İslâmm zahiri ve dünyada lâzım bir amel olması, imânın da kalbi bir amel olup
ölürken kendisine şiddetle ihtiyaç duyulması itibariyle Tirmizi'-nin bu rivayeti cenaze

[5021

duasının ruhuna daha uygun ve bu rivayet ulema yanında daha meşhurdur.
Bazı Hükümler

1. Cenaze namazında dua etmek meşrudur.

2. Cenaze duasını sadece oluye tahsis etmeyip tüm müslümanlan kapsayıcı biçimde
yapmak meşrudur.

3. Cenaze namazında cenaze duasını sesli olarak okumak caizdir. Çünkü Rasûlü Zîşan



Efendimiz bu duayı açıktan okumamış olsaydı. Ebû Hu-reyre onu işitemez ve bize
nakledemezdi. Cumhuru ulemaya göre bu duayı sesli olarak okumak caizse de gizli
olarak okumak müstehabdir. Nitekim Ahmed b. Hanbel'in Câbir'den rivayet ettiği bir
hadis-i şerifte Hz. Ebû Bekir'le Hz. Ömer'in Hz. Peygamber'in cenaze namazında
cenaze duasını gizli okudukları ifade edilmektedir. Cumhuru ulemâya göre
mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte ve benzerlerinde ifade edildiği gibi Hz.
Peygamber'in bazı cenaze namazlarında duayı sesli yaptığı bir gerçektir. Fakat duayı
bu şekilde yapmaktan maksadı duanın sesli yapılmasını telkin etmek değil, ancak hal-

r5031

km duanın lafızlarını işitmesini ve öğrenmesini sağlamaktır.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2837 حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ، ح وحَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِيُّ ، أَخْبَرَنَا الْوَلِيدُ - وَحَدِيثُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَتَمُّ - حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ جَنَاحٍ ، عَنْ يُونُسَ بْنِ مَيْسَرَةَ بْنِ حَلْبَسٍ ، عَنْ وَاثِلَةَ بْنِ الْأَسْقَعِ ، قَالَ : صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ ، فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ : اللَّهُمَّ إِنَّ فُلَانَ بْنَ فُلَانٍ فِي ذِمَّتِكَ ، فَقِهِ فِتْنَةَ الْقَبْرِ - قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ : مِنْ ذِمَّتِكَ وَحَبْلِ جِوَارِكَ ، فَقِهِ مِنْ فِتْنَةِ الْقَبْرِ - وَعَذَابِ النَّارِ ، وَأَنْتَ أَهْلُ الْوَفَاءِ وَالْحَمْدِ ، اللَّهُمَّ فَاغْفِرْ لَهُ وَارْحَمْهُ إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ ، قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ : عَنْ مَرْوَانَ بْنِ جَنَاحٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: A boy is in pledge for his Aqiqah. Sacrifice is made for him on the seventh day, his head is shaved and is smeared with blood.

When Qatadah was asked about smearing with blood, how that should be done, he said: When you cut the head (i.e. throat) of the animal (meant for Aqiqah), you may take a few hair of it, place them on its veins, and then place them in the middle of the head of the infant, so that the blood flows on the hair (of the infant) like a threat. Then its head may be washed and shaved off.

Abu Dawud said: In narrating the word is smeared with blood (yudamma) there is a misunderstanding on the part of Hammam.

Abu Dawud said: Hammam has been opposed in narrating the words is smeared with blood. This is misunderstanding of Hammam. They narrated he word he is given a name (yusamma) and Hammam narrated it is smeared with blood (yudamma).

Abu Dawud said: This tradition is not followed.

(3202) Vasile b. el-Eskâ'dan; demiştir ki: Rasûlullah (s. a) bize müslümanlardan bir
adamın cenaze namazını kıldırdı da onu (şu şekilde) dua ederken işittim:
"Ey Allâhim! Falanın oğlu falan senin emanetindedir. Onu kabir sıkıntısından koru."
(Bu son cümleyi) Abdurrahman (Musannif Ebû Davud'a şu lafızlarla) rivayet etti:
"Senin himayendedir ve selâmete götüren ipine sarılmıştır. Onu kabir sıkıntısından ve
cehennem azabından koru, sen sözünü yerine getiren ve hainde lâyık olansın. Onu

[504]

bağışla, ona acı. Çünkü sen affedici ve merhametlisin."
Açıklama

Metinde 2eçen "zimmet" kelimesi, emniyet, hıfz ve himaye manalarına gelir.
Habl kelimesiyle Kur'ân-ı Kerim kasdedilmiştir. Nitekim Hâkim'in Miis-tedrek'inde
"Kur'ân, Allah'ın sağlam ipidir" mealinde bir hadis-i şerif vardır. "Civar" kelimesi ise,
emniyet, "güven" anlamına gelir. Bu bakımdan tamlamasını "senin güvenli ipin"
şeklinde tercüme etmek mümkündür. Cümlenin topluca anlamı da şöyledir: "Falanın
oğlu senin himayendedir. (çünkü o) senin güvenli ipin Kur'ân'a sarılmıştır."
Habl kelimesinin burada istiare yoluyla and manâsında kullanılmış olduğunu
söyleyenler de vardır. O zaman terkibi kendisinden önceki kelimesinin tefsiri olur.
İbn-ül Esir Ennihâye isimli eserinde "Arap kabileleri yolculuğa çıkacakları zaman
düşmanlarının şerrinden emin olmak için her kabilenin reisinden bir ahid-nâme alırlar,
bu sayede emniyet içinde yolculuklarını sürdürürlerdi. îşte burada habl-û'l-civâr keli-
mesi ile kastedilen bu ahidnamedir" demekle civar kelimesinin ahd manâsına geldiğini
bu şekilde bir ahidnâmesi olan kimsenin emniyette olduğunu ifâde etmek istemiştir.
Hz. Peygamberin, sözü geçen duasmdaki kabir sıkıntısı Buhârî'nin sahih'inde şöyle
anlatılıyor: "Mü'min kul kabrine konulup ashâb ve yaram geri dönüp gittiklerinde -ki
meyyit bunlar yürürken ayakkabılarının sesini bile muhakkak işitir- ona (münker-nekir
adlı) iki melek gelir. Bunlar meyyiti oturturlar ve ona;

Hâ! Şu Muhammed (s. a) denilen kimse hakkında (ki kanaatin nedir?) Ne dersin? diye
sorarlar. O mü'min de: (samimi olarak) "Bildiğim ve size de bildirirfek istediğim
şudur ki, Muhammed (s. a) Allah'ın kulu ve Allah'ın Rasûlüdür" diye cevap verir.
Bunun üzerine melekler tarafından:

Ey mü'min! Cehennemdeki yerine bak! Allah Teâlâ bu azab yerini senin için
cennetten (yüce) bir makama tebdil eyledi denilir. Nebi (s. a) "O mü'min cehennem ve
cennetteki iki makamını birden görür." buyurmuştur. Fakat kâfir ve yahut münafık
olan meyyit (meleklerin bu sualine karşı):



Muhammed hakkında bir şey bilmiyorum. Halkın ona (peygamber) dedikleri bir sözü
(işitmiş) ben de halka uyup söylerdim, diye cevap verir. Bu iki melek tarafından bu
kâfir veya münafığa:

Hay sen anlamaz ve uymaz olaydın? denilir. Sonra bu kâfir veya münafığın iki kulağı
arasına demirden bir topuzla vurulur. O topuzu yiyen kâfir veya münafık şiddetli bir
sesle öyle bir bağırır ki, bu feryadı ins ve cinden başka bir ölüye yakın olan herşey
r5051

işitir."

Bazı Hükümler

1. Cenaze namazında ölü için okunan duayı halkın öğrenmesi için sesli olarak okumak
caizdir.

2. Namazda ölüye dua ederken eğer babası biliniyorsa hem babasının ismini hem de
kendi ismini zikrederek duayı ona tahsis etmek müstehabdir. Eğer babası bilinmiyorsa
erkek için "Allah'ım! Bu, senin kulundur ve senin kulunun oğludur." Kadın için de

r5061

"Allah'ım! Bu senin cariyendir ve cariyenin kızıdır" denir.
55-57. Kabir Üzerine Cenaze Namazı Kılmak (Caiz Midir?)