بَابُ الِاسْتِثْنَاءِ فِي الْيَمِينِ بَعْدَ السُّكُوتِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الِاسْتِثْنَاءِ فِي الْيَمِينِ بَعْدَ السُّكُوتِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2909 حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، حَدَّثَنَا شَرِيكٌ ، عَنْ سِمَاكٍ ، عَنْ عِكْرِمَةَ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : وَاللَّهِ لَأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا ، وَاللَّهِ لَأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا ، وَاللَّهِ لَأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا ، ثُمَّ قَالَ : إِنْ شَاءَ اللَّهُ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : وَقَدْ أَسْنَدَ هَذَا الْحَدِيثَ غَيْرُ وَاحِدٍ ، عَنْ شَرِيكٍ ، عَنْ سِمَاكٍ ، عَنْ عِكْرِمَةَ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، أَسْنَدَهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، و قَالَ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ : عَنْ شَرِيكٍ ، ثُمَّ لَمْ يَغْزُهُمْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) as saying: A Muslim may not inherit from an infidel nor an infidel from a Muslim.

(3285) İkrime (r.a)'den rivayet edildiğine göre; Rasûlullah (s. a): "Vallahi Kureyş'le
savaşacağım, vallahi Kureyş'le savaşacağım, vallahi Kureyş'le savaşacağım" buyurdu.
Sonra "İnşaallah" dedi. Ebû Dâvûd dedi ki: Çokları bu hadisi, Şerik, Simâk ve İkrime
kanalıyla İbn Abbas'a, o da Rasûlullah (s.a)'a isnad etmiştir.

Velid b. Müslim, Serik'ten naklen; "Sonra Rasûiuliah (s. a) onlarla savaşmadı"
£152]

demiştir.
Açıklama

Bu babın hadisleri, yeminde istisna ile ilgilidir. Aşağı yukarı aynı manayı ifade eden
başka bir bab, 9 numarada geçmişti. Oradaki bab ile bu babın farkı şu: Önceki, mutlak
olarak yani yeminden sonra ara verme, susma gibi bir kayıt olmadan "inşaallah"
demenin hükmü ile ilgili idi.

Bu bab ise yeminden sonra biraz sustuktan veya başka bir şeyler konuştuktan sonra
"inşaallah" demek, yani istisnada bulunmakla ilgilidir.

Beyhakî, Sünen'inde; ('Yemin eden kişinin, yemini ile istisnası arasında az bir sekte ile
sesini kesmesi veya nefes alarak susması" şeklinde bir başlık koymuş ve bu hadisi
vermiştir.

Yeminde istisna konusunu, yeminle istisna arasındaki susma ve bu susmanın ölçüsü
ile ilgili görüşleri 9. babda (3261, 3262 hadislerin şerhi) özet olarak vermiştik. Onun
için burada tekrar o konuya dönmeyeceğiz. Sadece Hattâbî'nin bu hadisle ilgili izahını
aktarıp, Ebû Davud'un hadisin sonundaki sözleri ile ilgili bazı notlar koyacağız.
Hattâbî şöyle der:

"Bu hadiste, sözdeki birkaç fasıldan sonra söylenilen istisna lafzının bu fasılların
tamamını içine aldığına delil vardır.
Ebu Hanife ve talebeleri şöyle derler:

Bir kimse, haccetmek ve umre yapmak üzere yemin edip arkasından istisnada
bulunursa bu, hac ve umrenin tamamı için istisna olur. Ama, eğer falanla konuşursam
kölem hürdür, falanla konuşursam öteki kölem hürdür inşallah der ve o adamla
konuşursa kazaen önceki kölesi hür olur. Bu konudaki niyeti, ancak Allah'la kendi



arasında olan şeyde (diyâneten) tasdik olunur. Yine kişi hanımına; sen filânla
konuşursan boşsun, sen filânla konuşursan boşsun inşaallah der, kadın da onunla
konuşursa, ilk boşama vaki olur. Bu kazâendir. Ama diyâneten boş olmaz."
Hattâbî'nin sözleri burada sona erdi. Konu daha önce işlendiği için fazla bir şey
söylemeye gerek yok.

Görüldüğü gibi bu rivayet mürseldir. Yani tâbiûndan olan İkrime, sa-hâbîyi atlayarak
doğrudan doğruya Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. Ebû Dâvûd; her ne kadar bu
rivayette sahâbî anılmamışsa da, birçoklarının (metinde belirtilen senedle) hadisi İbn
Abbas (r.anhüma)'dan rivayet ettiklerini söyler.

Zeylaî,Nasbu'r-Râye' de bu hadis üzerinde durarak birkaç isnadını zikreder. Zeylaî'nin
bildirdiğine göre; İbn Hibbân, Ebû Ya'lâ, İbn Adiyy ve İbnü'l-Kattân hadisi İbn
Abbas'a isnad ederek rivayet etmişlerdir. Bu rivayetlerin ravilerinde ve metinlerinde
bazı küçük farklar vardır. Ancak hepsinin buraya nakli geniş yer alacağı için sadece
rivayetlerin varlığına işaretle yetiniyoruz.

Beyhakî de,hem mürsel hem de mevsul olarak rivayet etmiştir. İbn Ebî Hatim ise,
"Hadisin mürsel olduğu daha uygundur." der.

Yine Ebû Dâvûd; Velid b. Müslim'in, Şerîk'ten naklen Hz.Peygamber (s.a)'in
Kureyşlilerle savaşmadığını söylediğini bildiriyor. Fakat bu isabetli olmasa gerektir.
Çünkü Efendimiz Mekke'nin fethinde Kureyşlilerle savaşmıştır.
Rasûlullah (s.a),"Kureyşle savaşacağım" derken bir zaman kaydı koymamıştır. O
halde Hz. Peygamber yemininde istisna etmişse de vemininin gereğini yerine
£153]

getirmiştir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2910 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلَاءِ ، أَخْبَرَنَا ابْنُ بِشْرٍ ، عَنْ مِسْعَرٍ ، عَنْ سِمَاكٍ ، عَنْ عِكْرِمَةَ ، يَرْفَعُهُ ، قَالَ : وَاللَّهِ لَأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا ، ثُمَّ قَالَ : إِنْ شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ قَالَ : وَاللَّهِ لَأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا إِنْ شَاءَ اللَّهُ ، ثُمَّ قَالَ : وَاللَّهِ لَأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا ثُمَّ سَكَتَ ، ثُمَّ قَالَ : إِنْ شَاءَ اللَّهُ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : زَادَ فِيهِ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ ، عَنْ شَرِيكٍ قَالَ : ثُمَّ لَمْ يَغْزُهُمْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I said: Messenger of Allah, where will you stay tomorrow ? This (happened) during his Hajj. He replied: Has 'Aqil left any house for us ? He then said: We shall stay at the valley of Banu Kinarah where the Quraish took an oath on unbelief. This refers to al-Muhassab. The reason is that Banu Kinarah made an alliance with the Quraish against Banu Hashim that they would have no marital connections with them, nor will have commercial transactions with them, not will give them any refuge.

Al-Zuhri said: Khalf means valley.

(3286) İkrime'den merfu olarak rivayet edildiğine göre; Rasûlullah (s. a):
"Vallahi Kureyş'le savaşacağım" buyurmuş, sonra"İnşallah" demiştir. Daha sonra,
"İnşaallah, vallahi Kureyş'le savaşacağım" buyurmuştur. Yine, "Vallahi Kureyş'le
savaşacağını" deyip susmuş, daha sonra da "İnşaallah" demiştir.Ebû Dâvûd dedi ki:
Velid b. Müslim bu hadiste Serik'ten, "Sonra onlarla savaşmadı" dediğini ilâve
[1541

etmiştir.
Açıklama

Bu rivayette nadisin merfu oluşu bildiriliyor. Ayrıca yukarıdakinden farklı olarak, Hz.
Peygamber'in Kureyş'le savaşmak için ettiği üç yeminin birbirinden farklı olduğu
görülüyor. İlk yeminden biraz sonra istisnada bulunmuş, fakat OOarada sustuğuna
işaret edilmemiştir. İkinci yeminden sonraki istisna fasılasız olmuştur. Üçüncü
yeminden sonra ise biraz susmuş ve sonra istisna etmiş, (inşaallah) demiştir. Bu
rivayet, yemin ile istisna arasına giren birazcık susmanın istisnanın sıhhatine mani
olmadığını söyleyenler için delildir.

Yemin ile istisna arasının bitişik olmasını şart koşan Hanefîler, Hz. Peygamber'in bu
rivayette belirtilen susuşunun bir özre mebni olduğunu söylerler; şu âyeti de izahlarına
delil gösterirler: "Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dış mda ; 'Ben yarın onu
£1551

yapacağım' deme."



18. Nezirlerden Nehy