بَابٌ فِي ذَلِكَ إِذَا كَانَ يَدًا بِيَدٍ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي ذَلِكَ إِذَا كَانَ يَدًا بِيَدٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2966 حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الْهَمْدَانِيُّ ، وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِيُّ ، أَنَّ اللَّيْثَ ، حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ ، عَنْ جَابِرٍ : أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اشْتَرَى عَبْدًا بِعَبْدَيْنِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

'Umar said explaining the verse: What Allah has bestowed on His Apostle (and taken away) from them - for this ye made no expedition with either cavalry or camelry this belonged specially to the Messenger of Allah (ﷺ): lands of 'Urainah, Fadak, and so-and-so. What Allah as bestowed on His Apostle (and taken away) from the people of the townships - belong to Allah - to the Apostle, and to kindred and orphans, the needy and the wayfarer, to the indigent emigrants, those who were expelled from their homes and their property, and to those who, before them, had homes (in Medina), and had adopted the faith, and to those who came after them. This verse completely covered all the people ; they remained no one from Muslims but he had his right in it, or share (according to Ayyub's version) except the slaves.

(3358) Câbir (r.a)'den rivayet edildiğine göre;

£1241

Rasûlullah (s.a), iki köle karşılığında bir köle satın almıştır.
Açıklama

Hadisin Müslim'in ve Tirmizî'nin Sahih'lerindeki rivayeti daha geniştir. Rivayetin
tercemesi şu şekildedir:



"Hz. Peygamber (s.a)'e bir köle gelerek, hicret etmek üzere ona bi'at etti. Rasûlullah
(s. a) onun köle oduğımu anlayamadı. Bu ara sahibi o köleyi aramaya geldi. Hz.
Peygamber adama; "Bu köleyi bana sat" dedi ve onu iki siyah köle karşılığında satın
aldı. bundan sonra, "Bu köle midir?" diye sormadan hiçbir köle satın almadı."
Hadis-i şerif, peşin olmak üzere bir köleyi iki köle karşılığında satın ai-manm caiz
oluduğuna delâlet etmektedir.

Tirmizî hadisi tahric ettikten sonra, "Alimler bu hadise göre amel etmişlerdir. İki
köleyi bir köle karşılığında peşin olarak satmak caizdir. Veresiye olması halinde
âlimlerin ihtilâfı vardır" der.

Bilindiği gibi mallar; mislî, adedi ve kıyemî olamak üzere üçe ayrılırlar. Buğday, tuz
gibi ölçek veya tartı ile alınıp satılanlar mislî, yumurta ve karpuz gibi tane ile alınıp
satılanlar adedi, hayvan gibi her biri diğerinden çeşitli yönlerden ayrı olan mallar da
kıyemîdir. Bu son gruptaki malların her birisinin kendisine ait bir değeri vardır. Bir
hayvan, her yönden diğer bir hayvanın aynı değildir.

Bu hadiste, kıyemî malların birbirleri karşılığında satışı söz konusu edilmektedir.
Hadisin metninde kölenin satışı söz konusu edildiği halde, musannifin, konu başlığını
önceki konulara bağlayarak; "Hayvanın hayvan karşılığında peşin olarak satılması"
şeklinde isimlendirmesi de buna delildir.

Kıyemî mallar, hadiste adı geçen ribevî mallardan değildir. Onun için bu türdeki
malların birbirleri ile satılmalarında peşin olmak şartıyla eşitlik şartı aranmaz. Bu
konuda âlimler arasında ihtilâf yoktur. Veresiye satılmalarında ise önceki babda geçen
ihtilâflar caridir. Bu ihtilâf; mesele ile ilgili hadisler arasındaki taaruzun yanısıra,
ribevî malların tayinindeki görüş ayrılıklarından da kaynaklanmaktadır. Bu konu 1348

£125]

ve 1349 numaralı hadislerde izah edilmiştir.

11261

18. (Taze) Hurmayı (Kuru) Hurma Karşılığında Satmak