بَابٌ إِذَا عَلِمَ الْحَاكِمُ صِدْقَ الشَّاهِدِ الْوَاحِدِ يَجُوزُ لَهُ أَنْ يَحْكُمَ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ إِذَا عَلِمَ الْحَاكِمُ صِدْقَ الشَّاهِدِ الْوَاحِدِ يَجُوزُ لَهُ أَنْ يَحْكُمَ بِهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3183 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ ، أَنَّ الْحَكَمَ بْنَ نَافِعٍ ، حَدَّثَهُمْ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ ، عَنِ الزُّهْرِيِّ ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ خُزَيْمَةَ ، أَنَّ عَمَّهُ ، حَدَّثَهُ وَهُوَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ابْتَاعَ فَرَسًا مِنْ أَعْرَابِيٍّ ، فَاسْتَتْبَعَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِيَقْضِيَهُ ثَمَنَ فَرَسِهِ ، فَأَسْرَعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَشْيَ وَأَبْطَأَ الْأَعْرَابِيُّ ، فَطَفِقَ رِجَالٌ يَعْتَرِضُونَ الْأَعْرَابِيَّ ، فَيُسَاوِمُونَهُ بِالْفَرَسِ وَلَا يَشْعُرُونَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ابْتَاعَهُ ، فَنَادَى الْأَعْرَابِيُّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَقَالَ : إِنْ كُنْتَ مُبْتَاعًا هَذَا الْفَرَسِ وَإِلَّا بِعْتُهُ ؟ فَقَامَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ سَمِعَ نِدَاءَ الْأَعْرَابِيِّ ، فَقَالَ : أَوْ لَيْسَ قَدِ ابْتَعْتُهُ مِنْكَ ؟ فَقَالَ الْأَعْرَابِيُّ : لَا ، وَاللَّهِ مَا بِعْتُكَهُ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : بَلَى ، قَدِ ابْتَعْتُهُ مِنْكَ فَطَفِقَ الْأَعْرَابِيُّ ، يَقُولُ هَلُمَّ شَهِيدًا ، فَقَالَ خُزَيْمَةُ بْنُ ثَابِتٍ : أَنَا أَشْهَدُ أَنَّكَ قَدْ بَايَعْتَهُ ، فَأَقْبَلَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى خُزَيْمَةَ فَقَالَ : بِمَ تَشْهَدُ ؟ ، فَقَالَ : بِتَصْدِيقِكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شَهَادَةَ خُزَيْمَةَ بِشَهَادَةِ رَجُلَيْنِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

We attended the funeral of AbdurRahman ibn Samurah and he said: He (AbuBakrah) made his mule run quickly and pointed with the flog.

(3607) Umâre b. Huzeyme'den rivayet olunduğuna göre; Peygamber (s.a)'in
sahâbîlerinden olan amcası ona şöyle demiştir: Peygamber (s. a) bedevilerden birinden
bir kısrak satın aldı. Ona atının fıatmı ödemek için peşinden gelmesini istedi (ve önden
yürüyüp gitti). Râsulullah(s.a) hızlıca yürüyordu. Bedevi ise yavaş yavaş gidiyordu.



Derken halk bedevinin etrafını sarıp (onun yedeğinde bulunan) kısrağı satın almak
üzere .pazarlığa giriştiler. Bu kısrağı Hz. Peygamber (s.a)'in bedeviden satın aldığını
bilmiyorlardı. (Halkın elindeki kısrağa daha fazla-fıat verdiğini gören) bedevi,
Rasûkıirah (-s.a)'a haykırarak:

Bu kısrağı alacaksan al, yoksa ben onu sattım! dedi. Rasûlullah (s. a) bedevinin
haykırışını işitince (yanma, varıp): "Ben bu kısrağı senden satın almadım mı?" diye
sordu. Bedevinin; -Hayır vallahi, ben bunu sana satmadım; karşılığını vermesi üzerine
Peygamber (s.a):

"Evet, ben bu kısrağı senden satın aldım" dedi. Bedevi de;

Haydi öyleyse, şahit göster; demeye başladı.

Derken Huzeyme b. Sabit (ortaya atılarak bedeviye dönüp):

Ben senin bu hayvanı (Hz. Peygamber'e) sattığına şahitlik ederim, dedi.

Peygamber (s.a) Huzeyme'ye dönerek:

"Neye (dayanarak) şahitlik ediyorsun?" diye sordu. (Huzeyme de):
Ey Allah'ın Rasûlü, (ben, Allah'ın) seni tasdik etmesiyle (şahitlik ediyorum) cevabını
verdi. Bunun üzerine Rasûlullah (ş.a) Huzeyme'nin şahitliğini iki erkeğin şahitliğine
£129]

denk saydı.
Açıklama

Hafız İbn Hacer'in açıkladığına göre, Umâre b. Huzeyme'-nin bu hadisi aldığı

UM

amcasının ismi Huzeyme b. Sâbk'tir.

Nesâî'nin tahkikine göre Hz. Peygamber'in (s.a) kendisinden kısrak satın aldığı
bedevinin ismi İbnü'l-Hâris'tİr. et-Telkîh isimli eserde ise Sevâ İbn el-Hâris olduğu
ifade ediliyor. Dümeyrî deHayatü'l-Hay'evân isimli eserdebu zatın isminin Sevâ ibn el-
Hâris olduğunu söylüyor.

Söz konusu kısrak, Hz. Peygamber'in hayvanları arasında "el-Mürtecez" ismiyle
anılan kısraktır.

Hz. Peygamber'in Huzeyme'den daha faziletli kimseler varken ve onların şahitliğini
bir kişinin şahitliğine denk saydığı halde- Huzeyme'nin şahitliğini iki kişinin
şahitliğine denk saymasının sebebi, bir toplulukta Hz. Peygamber'in bir şahide
fevkalâde ihtiyaç duyduğu bir anda o hazretin herkesten -önce ileri atılarak Hz.'
Peygambere şahitlik etmesidir.
Bu mevzuda Hattâbî şöyle diyor:

"Pek çok kimseler bu hadisin yerini tayin edememektedirler. Bazı bid'atçılar da bu
hadise dayanarak her zaman.ve her meselede, doğru söylettiği bilinen bir tek kimsenin
şahitliği ile yetinilebileceğini iddia etmişlerdir. Oysa Hz. Peygamber'in, Huzeyme'nin
şahiliğini iki şahidin şahitliğine denk sayması ona mahsus özel bir durumdur. Çünkü o
her sözünde sadık olan bir peygamberdir. Hz. Huzeyme'nin şahitliği O'nun sözünü
sadece tekid etmiştir. Neticede Hz. Huzeyme'nin oradaki şahitliği bir şahitlik, tasdiki
de ikinci bir şahitlik kabul edilerek onun şahitliği iki müslümanm şahitliğine denk
sayılmıştır."

Bundan dolayıdır ki, Hz. Huzeyme'ye "Züşşahadeteyn" unvanı verilmiştir.
Buharî'nin zımnen anlattığına göre Zeyd b. Sabit, Kur'an-ı Kerim'i tedvin ve tahrir
ederken, Hz. Huzeyme ona Ahzâb sûresinden bir âyet getirmişti. Bu âyet,



"Müminlerden öyle erkekler var ki, Allah'a verdikleri sözlerde durdular. Onlardan
kimi adağını yerine getirdi..." âyet-i kerimesiydi. Zeyd b. Sabit, Rasûl-i Ekrem'in
Huzeyme'nin bir şahadetini iki şahadet yerine tuttuğunu bildiği için zerre kadar
tereddüt etmeden bu şahadeti kabul etmiştir.

Evs ile Hazrec kabileleri, Hz. Huzeyme ile iftihar ederlerdi. Hz. Huzeyme
Peygamberimize aşırı muhabbetiyle maruftu. Bir gün Rasûl-i Ekrem (s. a) Efendimizi
rüyada görmüş, onu takbil eylemişti. Hz. Huzeyme, ertesi gün Rasûl-i Ekrem'in
nezdine girerek ona gördüklerini nakletmiş, Rasûl-i Ekrem, derhal alnını ona uzatmış
ve Hz. Huzeyme, Rasûl-i Ekrem'in alnından öpmüştü.

Diğer bir rivayete göre, Hz. Huzeyme kendini Rasûl-i Ekrem'in nasiyesi üzerinde
secde ederken görmüş ve bunu Rasûl-İ Ekrem'e haber vermiş, Rasûl-i Ekrem de ona

imi

mübarek cephesini temas ettirmişti.

Kadı Iyâz'm eş-Şifâ isimli eserinde açıkladığına göre; Hz. Peygamber, pazarlık konusu
olan kısrağı, sözü geçen bedeviye, "Ey Allah'ım, Eğer bu adam yalan söylüyorsa bu
hayvanın hayrını görmesin!" diye dua ederek geri vermiş, sabahleyin kısrak yerinde

Lİ32J

ölü olarak bulunmuştur.

21. Yemin Ve Bir Şahitle Hüküm Verilebilir Mi?