بَابٌ فِي الشُّرْبِ قَائِمًا
3283 حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ ، حَدَّثَنَا هِشَامٌ ، عَنْ قَتَادَةَ ، عَنْ أَنَسٍ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : نَهَى أَنْ يَشْرَبَ الرَّجُلُ قَائِمًا |
Sharid's mother left a will to emancipate a believing slave on her behalf. So he came to the Prophet (ﷺ) and said: Messenger of Allah, my mother left a will that I should emancipate a believing slave for her, and I have a black Nubian slave-girl. He mentioned a tradition about the test of the girl.
Abu Dawud said: Khalid b. 'Abd Allah narrated this tradition direct from the Prophet (ﷺ). He did not mention the name of al-Sharid.
(3717) Enes (r.a)'den rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (s. a) kişinin ayakta su
imi
içmesini yasaklamıştır.
3284 حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى ، عَنْ مِسْعَرِ بْنِ كِدَامٍ ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مَيْسَرَةَ ، عَنِ النَّزَّالِ بْنِ سَبُرَةَ ، أَنَّ عَلِيًّا ، دَعَا بِمَاءٍ فَشَرِبَهُ وَهُوَ قَائِمٌ ثُمَّ ، قَالَ : إِنَّ رِجَالًا يَكْرَهُ أَحَدُهُمْ أَنْ يَفْعَلَ هَذَا ، وَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَفْعَلُ مِثْلَ مَا رَأَيْتُمُونِي أَفْعَلُهُ |
A man brought the Prophet (ﷺ) a black slave girl. He said: Messenger of Allah, emancipation of believing slave is due to me. He asked her: Where is Allah ? She pointed to the heaven with her finger. He then asked her: Who am I ? She pointed to the Prophet (ﷺ) and to the heaven, that is to say: You are the Messenger of Allah. He then said: Set her free, she is a believer.
(3718) Nezzâl b. Sebre'den şöyle rivayet olunmuştur:
Ali b. Ebî Tâlib (r.a) bir su isteyip ayakta içmiş ve:
Bir takım insanlar, kendilerinden birinin bunu yapmasını çirkin
görüyorlar. Oysa ben Rasûlullah (s.a)'ı beni yaparken gördüğünüz (şu) işin aynısını
£1341
yaparken gördüm, demiş.
Açıklama
Bezi yazarının İbn Kayyim'den naklen yaptığı açıklamaya göre; gerçekten Rasul-ı
Zişan Efendimiz in ayakta su içmeyi yasakladığı gibi kendisinin bizzat ayakta su içtiği
de bir gerçektir. Bu durumu gören âlimlerden bazıları, ayakta su ile ilgili yasağın
haramhk için olmadığını söylerken bir kısmı da bu yasağın bizzat Hz. Peygamber'in
uygulamasıyla sonradan neshedildiğini söylemişlerdir. Alimlerden bir kısmı da Hz.
Peygamber'in ayakta su içmeyi yasaklayan hadisleriyle bazan bizzat kendisinin ayakta
su içtiğini ifade eden hadisler arasında bir çelişki bulunmadığını, çünkü aslında Hz.
Peygamber'in ayakta su içmeyi yasakladığını ve kendisinin de mecbur kalmadıkça
suyu oturarak içtiğini fakat bazen mecburiyet karşısında ayakta su içmişse de
mecburiyet karşısında yapılan uygulamaların aslî olmayıp geçici olduğunu aslî olan
uygulamanmsa devamlı olan uygulama olduğunu söylemişlerdir.
Hattâbî ise; buradaki nehy hadislerinin ayakta su içmenin kerahet-i tenzihiyye ifade
ettiğini, Hz. Peygamber'in ayakta su içtiğini ifade eden hadislerin ise ayakta su
içmenin kerahetle birlikte caiz olduğunu belirttiğini söylemiştir.
Hafız İbn Hacer, bu babda söylenen sözlerin en güzelinin bu olduğunu söylüyor.
Ayakta su içmenin sakıncası tamamen tıbbîdir. Çünkü ayakta su içme vücuda çok
zararlıdır. Meselâ, ayakta su içen kimse susuzluğunu gideremez. Ayrıca bu şekilde
içilen bir su mideye birdenbire ineceği ve oraya iyice yerleşmeyeceği açıdan vücut
için çeşitli zararların doğmasına da yol açabilir.
Tuhfe yazarı Mübârekfurî'nin açıklamasına göre, bu mesele ile ilgili çözüm yolları
şöyledir:
1- Bu meselenin çözümünde, başta Ebû Bekir el-Esrem olmak üzere, bazı âlimler
ayakta su içmenin yasağını bildiren hadislerle caizliğini bildiren hadisleri sıhhat
yönünden karşılaştırmışlar ve daha sahih olanları tercih yoluna gitmişler; neticede
ayakta su içmeye cevaz veren hadislerin ayakta su içmeyi yasaklayan hadislerden daha
sahih olduğu hükmüne varmışlardır.
2- Bu meselenin çözümünde tutulan ikinci yol nesih yoludur. el-Esrem'in bu yola da
meyli vardır. İbn Şahin de buna meyletmiştir. Meselenin çözümüne bu yoldan
yaklaşan bu âlimlere ve taraftarlarına göre, bu meseledeki nehy hadisleri cevaz
hadisleriyle neshedilmiştir. Nitekim hulefa-i râşidin ile sahabe ve tâbiûnun büyük
çoğunluğunun uygulamaları da bunun delilidir.
3- Bu meselenin çözümünde tutulan üçüncü yol ise nehy hadisleriyle cevaz
hadislerinin arasını uzlaştırma yoludur. Bu yolu tutan âlimlerden bazılarına göre,
burada ayakta içmekten maksat yürürken içmektir. Binaenaleyh buradaki yasak,
yürürken su içmekle ilgili, cevaz da bir yerde sabit iken içmekle ilgili olduğundan
nehy hadisleriyle cevaz hadisleri arasında bir çelişki yoktur.
Diğer bir takım âlimlere göre de nehy hükmü tenzihen mekruh ifade etmektedir. Bu
bakımdan bu babdaki nehy ve cevaz hadisleri arasında köklü bir ayrılık yoktur. Hafız
£135]
İbn Hacer, bu mevzudaki görüşlerin en isabetlisinin bu olduğu kanaatindedir.
14. (İçi Görünmeyen Bir) Kabın Ağzından (Su) lçme(Nin Hükmü)