بَابٌ فِي الْمِنْدِيلِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الْمِنْدِيلِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3404 حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ ، عَنْ عَطَاءٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ فَلَا يَمْسَحَنَّ يَدَهُ بِالْمِنْدِيلِ حَتَّى يَلْعَقَهَا ، أَوْ يُلْعِقَهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) forbade muhaqalah, muzabanah, mukhabarah, and mu'awanah. One of the two narrators from Hammad said the word mu'awamah, and other said: selling many years ahead. The agreed version then goes: and thunya, but gave license for 'araya.

(3847) İbn Abbas (r.a)'dan rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (s. a) şöyle
buyurmuştur:

"Biriniz (yemeğini) yediği zaman elini yalamadıkça yahutta yalatmadıkça mendille
[2651

silmesin."

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3405 حَدَّثَنَا النُّفَيْلِيُّ ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَعْدٍ ، عَنْ ابْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ ، عَنْ أَبِيهِ (م تم س) وعبد الرحمن بن سعد (م د) وهشام بن عروة (تم) والصحيح عن هشام بن عروة (م د) عن عبد الرحمن بن سعد عنه هو عبد الرحمن بن كعب بن مالك> : أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَأْكُلُ بِثَلَاثِ أَصَابِعَ وَلَا يَمْسَحُ يَدَهُ حَتَّى يَلْعَقَهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) forbade muzabanah, muhaqalah and thunya except it is known.

(3848) (Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik'in) babasından rivayet olunduğuna göre;

f2661

Rasûlullah (s. a), (yemeğini) üç parmakla yermiş ve yalamadıkça elini silmezmiş.
Açıklama

Bu babda geçen hadis-i şerifler yemeği üç parmakla yemenin ve yemekten sonra elleri
yıkamadan veya mendile silmeden önce ele bulaşmış olan yemek kırıntılarını
yalamanın Hz. Peygamber'in âdet-i seniyyelerinden olduğu ifade buyurulmaktadır.
Hanefî ulemasından Aliyyü'l-Kârî'nin açıklamasına göre;

"Bir veya iki parmakla yemek kibir alâmetidir. Dört parmakla yemek ise yemeğe
düşkünlük ve hırs alametidir. Şeytan yemeğini iki parmağı ile yer. Bu bakımdan
Rasûl-i Zişan Efendimiz yemeklerini sürekli üç parmağıyla yermiş. Ancak mazeret
hallerinde veya üç parmağın yeterli olmadığı bazı yemekleri dört parmakla yemenin
caiz olduğunu göstermek için dört parmakla yediği de olmuştur.
Bu sebeple ulema yemeği üç parmakla yemenin müstehab olduğunu, zaruret
olmadıkça dördüncü ve beşinci parmaklan kullanmaktan kaçınılması gerektiğini
[2671

söylemişlerdir.

Yemekten sonra parmaklan yalamak ise 3845 numaralı hadisin şerhinde de
açıkladığımız gibi, yemeğe saygı ile ilgili olduğu kadar yemeğin bereketinin neresinde
olduğu yani yenen kısımda mı, yoksa parmaklara bulaşan kısımlarda mı olduğunun
bilinememesiyle ilgilidir. Binaenaleyh yemeğin bereketi şayet parmağa bulaşan
kısımda ise onu yalamadan silen kimse bu yemeğin feyzinden mahrum kalacaktır.
Meselenin ehemmiyetine binaen müslümanlar yemekten sonra parmaklarını yalamaya



teşvik edilmiş ve bir hadiste; "Yemekten sonra yemek kabını ve parmaklarını yalayan

r2681

kimseyi Allah dünyada da âhiretle de doyurur" buyurulmuştur.

Ulema bu emre uymanın müstehap olduğunu söylemiştir. Hadis-i şerifte geçen,
"yahutta yalatmadıkça" anlamındaki söz, insanın yemekten sonra elindeki bulaşığı

um

koyun keçi gibi bir hayvana yalattırmasmm da caiz olacağına delâlet etmektedir.
52. Kişi Yemeğini Yiyince Nasıl Dua Eder?