بَابٌ فِيمَنْ رَوَى أَنَّهُ لَا يُسْتَسْعَى
3490 حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ ، عَنْ مَالِكٍ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : مَنْ أَعْتَقَ شِرْكًا لَهُ فِي مَمْلُوكٍ أُقِيمَ عَلَيْهِ قِيمَةُ الْعَدْلِ فَأَعْطَى شُرَكَاءَهُ حِصَصَهُمْ وَأُعْتِقَ عَلَيْهِ الْعَبْدُ ، وَإِلَّا فَقَدْ عَتَقَ مِنْهُ مَا عَتَقَ حَدَّثَنَا مُؤَمَّلٌ ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ، عَنْ أَيُّوبَ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنْ ابْنِ عُمَرَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَعْنَاهُ قَالَ : وَكَانَ نَافِعٌ رُبَّمَا قَالَ : فَقَدْ عَتَقَ مِنْهُ مَا عَتَقَ وَرُبَّمَا لَمْ يَقُلْهُ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْعَتَكِيُّ ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ، عَنْ أَيُّوبَ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنْ ابْنِ عُمَرَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ أَيُّوبُ : فَلَا أَدْرِي هُوَ فِي الْحَدِيثِ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَوْ شَيْءٌ قَالَهُ نَافِعٌ وَإِلَّا عَتَقَ مِنْهُ مَا عَتَقَ |
When the last verses of Surat al-Baqarah were revealed, the Messenger of Allah (ﷺ) came out and recited them to us and siad: Trading in wine has been forbidden.
(3940) Abdullah b. Ömer'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur:
"Her kim kölesi üzerinde bulunan hissesini azad ederse bu kimse için (kölenin kalan
kısmına) adaletli bir kıymet takdiri yapılır. (Yapılan bu takdire göre) ortaklarına (köle
üzerindeki) paylarını verir ve (tümüyle onun adına azad edilmiş olur. Eğer (onun,
kölenin kalan kısmını azad etmeye yetecek kadar malı) yoksa o zaman (köleden
sadece) azatlanan kısmı azad edilmiş olur. (Ortaklarının hissesi yine köle olarak
[371
kalır)."
3491 حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِيُّ ، أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ أَعْتَقَ شِرْكًا مِنْ مَمْلُوكٍ لَهُ فَعَلَيْهِ عِتْقُهُ كُلِّهِ إِنْ كَانَ لَهُ مَا يَبْلُغُ ثَمَنَهُ ، وَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ مَالٌ عَتَقَ نَصِيبَهُ حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ خَالِدٍ ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ ، أَخْبَرَنِي يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنْ ابْنِ عُمَرَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَعْنَى إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُوسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَسْمَاءَ ، حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنْ ابْنِ عُمَرَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَعْنَى مَالِكٍ وَلَمْ يَذْكُرْ وَإِلَّا فَقَدْ عَتَقَ مِنْهُ مَا عَتَقَ انْتَهَى حَدِيثُهُ إِلَى وَأُعْتِقَ عَلَيْهِ الْعَبْدُ عَلَى مَعْنَاهُ |
The last verses about usury.
(3943) İbn Ömer'den rivayet olunduğuna göre;; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Her kim kölesi üzerinde bulunan hissesini azad ederse, eğer (kölenin kalan kısmının)
bedeline yetecek kadar malı varsa (bu malıda ortaklarına vermek suretiyle kölenin)
tümünü azad etmek de ona düşer. (Eğer kendisinde buna yetecek kadar) mal yoksa
(köleden sadece onun) hissesi (kadarı) azad olur. (Ortaklarının hissesi yine köle olarak
1401
kalır.)"
3492 حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ ، أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ ، عَنِ الزُّهْرِيِّ ، عَنْ سَالِمٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : مَنْ أَعْتَقَ شِرْكًا لَهُ فِي عَبْدٍ ، عَتَقَ مِنْهُ مَا بَقِيَ فِي مَالِهِ إِذَا كَانَ لَهُ مَا يَبْلُغُ ثَمَنَ الْعَبْدِ |
The Messenger of Allah (ﷺ) as saying: If anyone buys grain, he must not sell it till receives it in full.
(3946) İbn Ömer'de rivayet olunduğuna göre; Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Her kim kölesi üzerinde bulunan hissesini azad ederse; eğer onun kölenin (kalan
kısmının) fiyatına yetecek kadar malı varsa kölenin kalan kısmı da onun malı
143]
üzerinden azad edilmiş olur."
3493 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ ، عَنْ سَالِمٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، يَبْلُغُ بِهِ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا كَانَ الْعَبْدُ بَيْنَ اثْنَيْنِ فَأَعْتَقَ أَحَدُهُمَا نَصِيبَهُ ، فَإِنْ كَانَ مُوسِرًا يُقَوَّمُ عَلَيْهِ قِيمَةً لَا وَكْسَ ، وَلَا شَطَطَ ثُمَّ يُعْتَقُ |
During the time of Messenger of Allah (ﷺ) we used to buy grain, and he sent a man to us who ordered us to move it from the spot where we had bought it to some other place, before we sold it without weighing or measuring it.
(3947) Abdullah b. Ömer'den rivayet olurduğuna göre; Peygamber (s.a.v.) ona şöyle
demiştir:
"Bir köle iki (kişi) arasında (ortak) olur da ortaklardan biri hissesini azad ederse,
(bakılır); eğer zenginse (değerinden) eksik ve ziyade olmamak üzere onun hesabına
I44J
köleye bir kıymet biçilir, sonra azad edilir."
3494 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ خَالِدٍ ، عَنْ أَبِي بِشْرٍ الْعَنْبَرِيِّ ، عَنِ ابْنِ التَّلِبِّ ، عَنْ أَبِيهِ ، أَنَّ رَجُلًا أَعْتَقَ نَصِيبًا لَهُ مِنْ مَمْلُوكٍ فَلَمْ يُضَمِّنْهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ أَحْمَدُ : إِنَّمَا هُوَ بِالتَّاءِ يَعْنِي التَّلِبَّ وَكَانَ شُعْبَةُ أَلْثَغُ لَمْ يُبَيِّنِ التَّاءَ مِنَ الثَّاءِ |
They (the people) used to buy grain in the upper part of the market in the same spot without measuring or weighing it. The Messenger of Allah (ﷺ) forbade them to sell it there before removing it.
(3948) İbn et-telîbb'in babasından rivayet olunduğuna gör; Bir adam, kölesi üzerinde
bulunan hissesini azad etmiş de Peygamber (s.a.v.) ona (kölenin kalan kısmının
değerini) ödetmemiş.
Ahmet (b. Hanbel ravi) el-Telibb'i kasdederek, dedi ki: OT (nun ismi) ta iledir. Şu'be
1451
peltek olduğu için ta ile sa harfini ayırdedememiş (ve birbirine karıştırmıştır.
Açıklama
Bu babın başlığı Sünen-i Ebi Dâvûd nüshalarında fark]ı şekiide karşımıza
çıkmaktadır. Bezlül-Mec-hud nüshasında "Kölenin çalıştırılabileceğini rivayet
edenler" anlamına gelen bir cümleden ibarettir. Bezlü'l-Mechud yazarının
açıklamasına göre Müctebâiyye nüshası ile Ahmediyye, Medeniyye, nüshalarında ve
Münziri'nin elinde bulunan nüshada da bu başlık böyledir.
Fakat İbn Reslan'm Müctebâiyye nüshasının haşiyelerinde ve Münziri'nin üzerinde
çalıştığı nüshanın haşiyesinde bu başlık "Kölenin çalıştm-lamayacağı" anlamına gelen
bir cümleden oluşmaktadır.
3934-3936 numaralı hadis-I şeriflerin şerhinde de açıkladığımız gibi, ortaklardan biri
tarafından yarısı azad edilen bir kölenin diğer yansı diğer ortak tarafından azad
edilmeyince, kölenin kalan kısmının değerini sahihlerine ödeyerek azad etme görevi
de yine ilk yansım azad eden kimseye düşer. Fakat bu parayı ödemeye gücü yetmezse
o zaman nasıl hareket edileceği ulema arasında ihtilaflıdır.
İmam Malik ile İmam Şafii ve İmam Ahmed'e göre, bu parayı kölenin ilk yansını azad
eden kimse ödemekle mükelleftir; bu parayı ödemediği takdirde parayı temin etmek
için köleyi çalıştıramaz.
İmam Ebu Hanife'ye göre ise, kölenin ilk yarısını azad eden kimse fa-kirse ikinci
yarısını da azad etmek için köleyi çalıştırabilir. Nitekim bir önceki babda geçen
hadisler de bu görüşü açıkça ifade etmektedir. Her ne kadar 3948 numaralı hadis-i
şerifte Hz. Peygamberin, bir kölenin bir kısmını azad eden bir kimseyi diğer kısmını
da ödemekle mükellef tutmadığına dair bir ifade varsa da, bu ifadeden o kimsenin
kölenin kalan kısmı-nı ödemesi gerekmediği manası çıkmaz.
Çünkü Hz. Peygamber o kimseyi fakirliğinden dolayı bu parayı ödemekten muaf
tutmuş olabileceği gibi, ortaklar vela hakkının ona geçmemesi için bu parayı onun
ödemesine razı olmadıklarından dolayı bu kişiyi söz konusu parayı ödemekle mükellef
1461
tutmamış da olabilir.
7. Nikahı Haram Olan Bir Yakınını Köle Edinmiş Olan Kimse Hakkında (Gelen
Hadisler)