بَابُ الْإِسْرَافِ فِي الْمَاءِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الْإِسْرَافِ فِي الْمَاءِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

92 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ، حَدَّثَنَا سَعِيدٌ الْجُرَيْرِيُّ ، عَنْ أَبِي نَعَامَةَ ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مُغَفَّلٍ ، سَمِعَ ابْنَهُ يَقُولُ : اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْقَصْرَ الْأَبْيَضَ ، عَنْ يَمِينِ الْجَنَّةِ إِذَا دَخَلْتُهَا ، فَقَالَ : أَيْ بُنَيَّ ، سَلِ اللَّهَ الْجَنَّةَ ، وَتَعَوَّذْ بِهِ مِنَ النَّارِ ، فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : إِنَّهُ سَيَكُونُ فِي هَذِهِ الْأُمَّةِ قَوْمٌ يَعْتَدُونَ فِي الطَّهُورِ وَالدُّعَاءِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) used to wash himself with a sa' (of water) and perform ablution with a mudd (of water).

Abu Dawud said: This tradition has also been narrated by Aban on the authority of Qatadah. In this version he said: I herd safiyyah.

(96).Ebû Neâme (r.a.) den nakledilir ki: Abdullah b. Muğaffel, oğlunun; "Ey Allah'ım
muhakkak ki ben senden cennete girdiğimde sağ tarafındaki beyaz köşkü istiyorum"
diye duâ ettiğini duyunca şöyle demiştir: Allah'dan cenneti iste ve cehennem ateşinden
de O'na sığın (yeter). Zira ben Resûlullah (s.a.)'i "İleride bu ümmet içinde abdestte ve

r4501 r4511

duada aşırılık yapacak bir topluluk gelecektir" , buyururken işittim."
Açıklama

Abdullah b. Muğaffel hakkında 27. hadis-i şerifin izahında bilgi verilmiştir. Oğlunun
ismi hakkında Said, Ziyad, Yezid gibi çeşitli rivayetler vardır. Hadis-i şerifte geçen
"Beyaz köşk" cennette bulunan malum bir köşktür ki, Peygamberlere aittir. İçi cennet
hurileri ile doludur. Cennetin sağında olmasından maksat Cennetin dışında ve sağ
tarafında olması değil bilakis içinde ve sağ tarafında olmasıdır. Binaenaleyh insanın,
amellerinin ulaşamayacağı, ancak peygamberlerin erişebileceği nimetler istemesi
duada aşırılıktır. Bu bakımdan Rasûlü Ekrem (s. a.) Efendimiz daha sağlığında, böyle
aşırılık yapacak kimselerin ileride zuhur edeceğini haber vermiş ve ümmetini bundan
sakındırmışım Bazı Ulemâ da duadaki aşırılığı, isteklerin, yapılan amellerin çok
fevkinde oluşuna değil de, belli şeyleri istemeye bağlamışlardır. Çünkü o belli şeyi
belki cenab-ı hak başka kimselere verecektir. Binaenaleyh bu hadîs-i şerifteki gibi
mutlaka cennetin sağ tarafındaki beyaz köşkü istemek yerine herhangi bir beyaz köşk
istenmelidir.

Aynı zamanda güna h olan bir şeyi istemek ve duada feryad-ü figan etmek de aşırılığa
girer. Aşırılık, yapılan duada edebi terk, kendini peygamberler seviyesinde görmek



gibi bir büyüklerime korkusunun bulunmasıdır.

Abdestte veya abdest suyu kullanmakta aşırılık gösterecek bir topluluğun zuhur
edeceğini de habib-i kibriyâ (s. a.) haber vermektedir. Hadîs-i şerifte geçen ()
kelimesinin birinci harfi zamme okunursa, "abdest alma fiilinde aşırılık göstermek"
kasdedilmiş olur ki, abdest organlarının yıkanışında ve mesh edişte sünnetle tayin
edilen ölçüyü aşmak demektir. Şayet birinci harf fetha ile okunacak olursa, "abdest
suyu" anlamına gelir ki o zaman da kastedilen ölçüsüzlük, abdest suyunda meydana
gelir. O taktirde de 92. ve 95. hadîs-i şerifler de açıklanan ölçülere dikkat etmeyerek
israfa kaçmakla, aşırılık gerçekleşmiş olur.

Nitekim Ahmed b. Hanbel ve îbn Mâce'nin Abdullah b. Ömer'den rivayet ettikleri bir
hadiste Hz. Peygamber, abdest almakta olan Sad'a rastladığında "Bu israf da nedir, ya
Sa'd" buyurdu. Sa'd da:

"Abdestte israf olur mu ya Resulullah?" dedi, Resuluüah da
"Evet, akan bir nehir kenarında bile olsan" buyurdular.

îbn Ömer'in bir başka rivayetinde de abdest alan birini görünce Hz. Peygamber
(s.a.)'irıi "İsraf etme, israf etme" buyurduğu, kaydedilmektedir.

Nevevî merhum der ki; "Deniz kenarında bile olsan israftan kaçınılması lâzım geldiği
hususunda âlimler görüş birliğindedirler. Bu hususta kuvvetli olan görüş tenzihen
mekruh oluşudur. Şafiî ulemasından bazıları da "israf haramdır" diyerek su

I452J

kullanmada aşın gitmenin haram olduğunu ifade etmişlerdir."

Bu husustaki israfın tenzihen mekruh olduğu görüşü cumhurun da görüşüdür. Ancak
bu kerahet herhangi bir zarara veya bir malın telef olmasına sebeb olmamasına
bağlıdır. Eğer böyle bir durum varsa o zaman haram olur. Abdestte yeterliden fazla su

1453]

kullanmanın israf olduğunu ifade eden hadisler ise, zayıf olduklarından delil
olmak niteliğinden uzaktır.

Hanefî ulemasına göre abdestte israf tahrimen mekruhtur. Bu hüküm de herkese
mubah olan veya kendisine ait olan sulardadır. Vakıf suyu veya parası mescitlerden

[4541

Ödenen sularla bu şekilde abdest almak haramdır.
Bazı Hükümler

1. Allah Teâlâ Peygamberlerine ileride vukua gelecek hadiselerden bazılarını haber
verir.

2. Hiçbir vakit Ümmet-i Muhammed toptan yolunu şaşırmayacaktır. Bu Ümmet
içinden bazı topluluklar ve hatta büyük kitleler yolunu sasırsa bile, kıyamete kadar hak
yolda bulunan cemaatler mevcut olacaktır. Nitekim bu hadis-i şerifte "Ümmetim
abdestte ve duada aşın gidecektir" denmeyip de "onların içinden bir topluluk abdestte
ve duada aşın gidecektir" buyurulması bunu göstermektedir. Hâkim'in Hz. Ömer'den
rivayet ettiği ve îbn Mâ-ce'nin de doğruladığı şu hadis-i şerif bu hususa delildir.
"Kıyamete kadar ümmetim içinde, haktan yana olan bir topluluk bulunacaktır."

3. Abdestte, gusülde, temizlikte, duada haddi aşmamak dininizin bir gereğidir.

[4551

Aşırılığa kaçmak Velhân adlı şeytanın verdiği vesvesenin mahsulüdür.



46. Noksansız Abdest Almak