بَابٌ فِي الصَّيْدِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الصَّيْدِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2509 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ، عَنْ مَنْصُورٍ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ هَمَّامٍ ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ ، قَالَ : سَأَلْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قُلْتُ : إِنِّي أُرْسِلُ الْكِلَابَ الْمُعَلَّمَةَ ، فَتُمْسِكُ عَلَيَّ ، أَفَآكُلُ ؟ قَالَ : إِذَا أَرْسَلْتَ الْكِلَابَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ ، فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكَ . قُلْتُ : وَإِنْ قَتَلْنَ ؟ قَالَ : وَإِنْ قَتَلْنَ مَا لَمْ يَشْرَكْهَا كَلْبٌ لَيْسَ مِنْهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Zaid bin Khalid al Juhani reported that Apostle of Allaah(ﷺ) as saying “He who equips a fighter in Allaah’s path has taken part in the fighting. And he looks after a fighter’s family when he is away has taken part in the fighting.”

(2847) Adiyy b. Hâtim'den demiştir ki: Peygamber (s.a.)'e:

Ben (av üzerine) eğitilmiş köpekler salıyorum. O da bana (avı) tutuveriyor (ben bu
avın etini) yiyebilir miyim? diye sordum da:



" Eğer eğitilmiş (olan bu) köpekleri gönderirken besmele çekmişsen yakalamış

oldukları avları ye!" buyurdu,

"Eğer (avı) öldürmüşlerse de mi?" dedim:

"Onlara kendilerinden olmayan bir köpek katılmamış olmak şartıyla (yakaladıkları
avı)) öldürmüş olsalar da" (yiyebilirsin) buyurdu.

"Ben (avlarımı) miraz ile avlıyorum, (miraz ile avladığım avları da) yiyebilir miyim?"
dedim.

"Eğer mirazı besmele ile atmışsan ve (bu miraz hayvana) isabet edip (onun vücudunu)
delmişse (etini) ye, (fakat hayvana sivri uçlarından biriyle değil de) iki ucu arasında

r2731

kalan (kısmıy)la isabet etmişse yeme!" buyurdu.
Açıklama

1. Hadis-i şerif, av üzerine besmele ile gönderilen eğitilmiş köpeklerin yakalamış
oldukları avın, -onu öldürmüş bile olsalar- helal olduğunu ifade etmektedir. Ancak av
üzerine gönderilirken aralarına eğitilmemiş olan yahut eğitilmiş bile olsa- kestiği
yenmeyen bir kimse tarafından gönderilmiş olan bir köpeğin karışmamış olması
gerekir.

Bu şartlara uygun olarak av üzerine gönderilen eğitimli bir köpek; yakalamış olduğu
avı öldürmüş bile olsa o avın eti helaldir.

Avcı, henüz av ölmeden yetişecek olursa, kesmesi gerekir. Eğer avı canlı olarak bile
geçirdiği halde kesmez de köpekten aldığı yarayla ölmesini beklerse, o avın etini
yemek helal olmaz. Avcının bu şekilde ele geçirmiş olduğu avı kesmeyi, elinde
olmayan bir sebepten dolayı terketmiş de olsa, yine o avın eti yenmez. Fakat avın
yanma varmadan önce köpek onu öldürmüşse, avın eti helaldir. Çünkü "köpeğin avı

f2741

yakalaması hayvanı kesmek yerine geçer.

Eğitilmiş olan bir köpeğin tuttuğu bir avın etinin helal olabilmesi için buraya kadar
özetle zikretmiş olduğumuz şartlardan başka, bir de köpeğin yakalamış olduğu avın bir
parçasını yememiş olması şartı vardır. Çünkü hayvan o avdan yiyecek olursa onu

12251

kendisi için yakalamış sayılır."

Esasen köpeğin eğitilmiş olması şartının aranması zımnen yakaladığı avı yememesi
şartının aranması demektir. Çünkü bir köpeğin eğitilmiş sayıla-bilmesi için onda şu üç
şartın bulunması gerekir:

a. Ava salınca avın üzerine gitmesi,

b. Av üzerine gönderdikten sonra, kendisinden geri dönmesi istendiğinde, bu isteğe
uyarak av üzerine gitmekten vazgeçmesi,

c. Yakaladığı avı yemez olması

2. Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte üzerinde durduğumuz ikinci bir mesele de
uçları sivri ortası kaim olan miraz denilen sopaların fırlatılarak kaim kısımların İsabet
etmesiyle öldürülen avların etlerinin yenip yenmemesi meselesidir. Hadis-i şerifte bu
sopaların orta kısımlarının çarpmasıyla ölen bir av hayvanının etinin yenmeyeceği,
fakat sivri uçlarının saplanıp yaralaması neticesinde ölen avların etlerinin helal olduğu
ifade buyurul-maktadır. Çünkü bu sopaların kaim kısmıyla vurulmuş olanlar, aldıkları
isabet sebebiyle yaralanmış bile olsalar yine de yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim'inde "...



12761

vurul(arak öldürül)müş ... olan hayvanlar .... size haram kılındı" buyurarak
etlerini haram kıldığı mevkuze denilen hayvanlar hükmüne girerler.
Av üzerine gönderilen bir hayvanda gerekli olan bu şartlar yanında avcıda bulunması
gereken şartlar da vardır.

Bu şartlar: Kurban kesecek olan kimsede aranan akil olmak, müslüman ya da kitabî
olmak, atışını av kasdıyla yapmış olmaktır. Binaenaleyh atışını av kasdı olmaksızın
sadece atış talimi amacıyla veya gayesiz olarak yapan bir kimsenin vurmuş olduğu
r2771

avın eti haramdır.
Bazı Hükümler

1. Köpeklere avcılık öğretmek caizdir. Köpeğin avcılığı öğrenmiş olduğu onu öğreten
kimsenin yahut da bu hususta tecrübesi olan bir kimsenin kanaatiyle anlaşılır.
Bazılarına göre, köpeğin eğitilmiş olması, avını üstüste üç defa yememesiyle
anlaşılamaz. Çünkü dinî meselelerde şart olarak aranan sayılar kişiler tarafından
ictihad yoluyla değil, naslarla belirlenir. İmam Ebû Hanife ile İmam Malik ve Şafiî
âlimleri bu görüştedirler.

İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed ve İmam Ahmed'e göre, avcı hayvanın
eğiümliliği, köpek ve arslan gibi yırtıcı dişleri olan hayvanlarda yakaladığı
hayvanlardan üstüste üç defa yemeyi terketmesiyle anlaşılır.

Doğan, şahin, kartal gibi parçalayıcı pençeleri olan kuşların eğitilmiş olduğunu bu
hayvanların av üzerine gönderildikten sonra çağırıhnca geri dönmeleriyle
anlaşılır.Nitekim İmam Ebû Yusuf un İbn Abbas(r.a)'den tahriç ettiği bir hadis-i şerif
r2781

te bunu ifade etmektedir.
Fıkıh âlimlerinin ekserisine göre; öğretilmiş olan yırtıcı hayvanlardan avım dişleriyle
veya pençeleri ile parçalayanların tümü de "... Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek
yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yeyin ve üzerine Allah'ın adını
r2791

anın..." âyetinin kapsamı içine girmektedir. Çünkü ayette geçen el cevârihi'l
mükellebine" tabiri "av üzerine gönderilen" hayvanlar anlamına gelir.
İbn Ömer ile-Mücâhid'e göre; âyet-i kerimede geçen "el mükellebine" kelimesi,
sadece Öğretilmiş köpeklere şamil olduğundan, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşlarla
avcılık yapmayı-hoş karşılamamışlardır.

Hasan-ı Basrî ile En-Nehâî, Katâde, İmam Ahmed ve İshâk ise, alaca-sız siyah
köpeğin dışında, sözü geçen hayvanların tümüyle avcılık yapmanın caiz olduğunu
söylemişlerdir.

2. Köpeğin yakalayarak öldürdüğü bir avın, etinin yenebilmesi için avcının köpeğini
avın üzerine bilerek göndermiş olması şarttır. Dolayısıyla kendiliğinden avın üzerine
giden bir hayvanın yakalayıp Öldürdüğü bir avın eti helal değildir. Hanefi âlimleriyle
îmam Malik, Şafiî, Ahmed ve Ebû Sevr bu görüştedirler. Ata ile el-Evzâî'ye göre; bir
köpeğin yakalayarak öldürdüğü avın etinin helal olabilmesi için, avcının o köpeği
evinden çıkarırken av avlamak niyetiyle çıkarmış olması yeterlidir. Binaenaleyh evden
av niyetiyle çıkardığı halde av niyeti olmaksızın salıverilen bir köpeğin yakalayarak
öldürmüş olduğu bir av da helaldir.



İshak'a göre, av niyeti olmaksızın bırakılıveren fakat bırakılması esnasında besmele
çekilen bir köpeğin yakalayarak öldürdüğü bir avın eti helaldir. Mevzumuzu teşkil
eden hadis-i şerifte geçen "izâ erselte" tabiri köpeğin av üzerine mutlaka av kastıyla
gönderilmiş olmasını gerekli kılar. Çünkü "İzâ" kelimesi neticesinin tahakkukunun
kendi şartının vukubuna bağlı olduğunu ifâde eder.

3. Hayvanın av üzerine gönderilmesi, avı kesmek hükmünde olduğundan hayvanı av
üzerine gönderirken besmele çekmek, kurban keserken besmele çekmek gibidir.
Metinde geçen "ve zekerte ismellâhi" cümlesinin "izâ erselte'l kitabe mailem ete"
cümlesi üzerine atfedilmesiyle de bunu ifade eder. Bu itibarla kurban kesmede
besmelenin kurban kesilmeden önce çekilmesi gerektiği gibi, köpekle avcılık yapma
meselesinde de köpek av üzerine gönderilmeden önce besmele çekilmesi gerekir.
Nitekim bu mevzuyu (2829) numaralı hadisin şerhinde etraflıca açıklamıştık.

4. Köpeğin yakalayıp da bir kısmını yediği avın eti helal değildir.

5. Eğitilmiş köpeklerle, eğitilmemiş, ya da kurban kesmeye ehil olmayan bir kimsenin
salıverdiği köpekler tarafından yakalanıp öldürülen fakat hangi köpek tarafından
yakalanıp öldürüldüğü bilinmeyen bir avın eti helal değildir. Ancak bu av son
nefesinde canlı olarak ele geçer de usulüne göre kesilebilirse o zaman helal olur.
Alimler bu mevzuda ittifak etmişlerdir.

6. Okla av avlamak caizdir.

7. Besmele çekilerek atılan bir okun sivri ucuyla yaralanıp ölen bir avın eti helaldir.
Bunda âlimler ittifak etmişlerdir. Çünkü Cenab-ı Hak Kur'an-ı Keriminde "ihramdan

r2801

çıktığınız zaman avlanabilirsiniz." buyurmuştur. "Besmele çekerek yayınla

12811 * '

avladığın hayvanın etini yiyebilirsin." mealindeki hadisle daha önce tercümesini
sunduğumuz 1852 numaralı hadis-i şerif de buna delalet etmektedir.
Kurban kesiminde besmelenin bıçağı çalmadan çekilmiş olması şartı arandığı gibi,
avcılıkta da besmelenin oku ya da kurşunu atmadan önce çekilmiş olması şartı aranır.
Ayrıca oku atan kimsenin, atış eğitimi yapmak için değil av avlamak için atmış olması
şarttır. Fakat avlamak niyetiyle attığı bir okun hedef aldığı hayvandan başka bir
hayvana isabet etse o hayvanın eti helaldir.

Kurt gibi yırtıcı hayvanların av hayvanlarını yaralamaları o hayvanı okla vurma yerine
geçer. İmam Ahmed'le es-Sevri, Katâde, Ebû Hanife ve İmam Şafiî bu görüştedirler.
r2821

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2511 حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ ، حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ ، عَنْ بَيَانٍ ، عَنْ عَامِرٍ ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ ، قَالَ : سَأَلْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قُلْتُ : إِنَّا نَصِيدُ بِهَذِهِ الْكِلَابِ . فَقَالَ لِي : إِذَا أَرْسَلْتَ كِلَابَكَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكَ ، وَإِنْ قَتَلَ إِلَّا أَنْ يَأْكُلَ الْكَلْبُ فَإِنْ أَكَلَ الْكَلْبُ فَلَا تَأْكُلْ ، فَإِنِّي أَخَافُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَمْسَكَهُ عَلَى نَفْسِهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I heard the Messenger of Allah (ﷺ) say: What is evil in a man are alarming niggardliness and unrestrained cowardice.

(2848) Adiyy b. Hatim' den demiştir ki:

Peygamber (s.a)'e biz şu köpeklerle avcılık yapıyoruz, (bu hususta ne buyurursunuz?),
diye sordum. Bana:

"Eğer (avın üzerine) eğitilmiş köpeklerini gönderiyorsan ve (onları gönderirken)
üzerlerine besmele çekiyorsan, sana yakaladıkları avlardan yiyebilirsin, isterse (avı
yakalayan köpek onu) öldürmüş olsun, fakat köpek (yakaladığı hayvanın bir kısmım)
yerse, o başka. Eğer köpek (avın bir tarafını) yemişse sen (onu) yeme. Çünkü

f2831

(köpeğin) onu kendisi için yakalamış olmasından korkarım." cevabını verdi.



Açıklama



Bu hadis-i şerifte, av üzerine besmeleyle gönderilen bir köpeğin yakalamış olduğu
avın etinin helal olabilmesi için köpeğin yakaladığı hayvanın etinden yememiş olması
şarttır. Eğer yakaladığı avın bir kısmını yemişse, bir önceki hadisin şerhinde de
açıkladığımız gibi, o hayvanın eti yenmez. Nitekim yüce Allah Kur'an-ı keriminde
Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların, sizin için tut-
r2841

tuklarmı yeyin..." buyurarak bu hükmü açıkça beyan etmiştir. Ancak âyet-i
kerimeden de anlaşıldığı üzere avcı hayvanın yakaladığı avı yemeden sahibine
getirebilmesi o hayvanının eğitilmiş olmasıyla mümkündür.

Eğer hayvan, avının bir kısmını yiyecek olursa, bu avı kendisi için mi, yoksa sahibi
için mi? tuttuğu anlaşılmayacağından, o avın etini yemek haram olur. Çünkü köpek
tarafından avlanan avın helal olması için gerekli olan avın avcı hayvanın sahibi için
tutulmuş olması şartı ile köpeğin eğitilmiş olması şartı bulunmamıştır,
îbn Abbas bu gerçeği şöyle ifade ediyor: *'Köpeğin (avını) yemesi avı ifsad eder.
Çünkü bu durumda o avını kendisi için tutmuş demektir. Yüce Allah bu hususta
"Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek öğrettiğiniz avcı hayvanların sizin için

I285J

tuttuklarını yeyin..." buyurmaktadır. Öyleyse siz (avını yiyen bir hayvanı bu
âdetini) bırakmcaya kadar döğersiniz ve (yakaladığı avı yemeden sahibine

r2861

getirmesini) öğretirsiniz."
Bazı Hükümler

1. Av üzerine gönderilen bir köpeğin yakalayıp da bir kısmını yedıgı avın etini yemek
haramdır.

Tavus ile eş-Şa'bî, İbrahim en Nehâî, İkrime, Said b. Cübeyr, Hanefi âlimleri, Dahhak
ve Katade bu görüştedirler. İmam Şafiî ile İmam Ahmed'-in bu mevzudaki
görüşlerinden tercih edileni de budur.

İmam Mâlik'e göre, köpeğin yakalamış olduğu avın bir kısmını yemiş olması, bu avın
etinin helal olmasına mani değildir. Yeter ki köpek av üzerine besmeleyle gönderilmiş
olsun. Çünkü köpek onu çok acıkmış olduğundan yahut ta ava olan hırsından dolayı
yemiş olabilir.

İmam Malik'in bu husustaki delili yetiştirdiğiniz avcı hayvanların, sizin için
tuttuklarını yeyin ..." âyet-i kerimesiyle 2852 numaralı hadis-i şeriftir.
Sad b. Ebi Vakkâs ile İbn Ömer ve Selman-i Farisî (r.a) de bu görüştedirler. İmam
Şafiî'nin eski görüşü bu olduğu gibi bu görüş İmam Ahmed'-den de rivayet edilmiştir.
Her ne kadar bazıları İmam Malik'in görüşünün delilini teşkil eden 2852 numaralı
Ebû A Sa'lebe hadisini cevaza, bu avın haram olduğunu ifade eden ve mevzumuzu teşkil
eden hadisi de kerahet-i tenzihiyyeye hamledip bu iki görüşün arasını uzlaştırarak "bir
köpeğin yakaladıktan sonra bir kısmını yemiş olduğu avın etini yemek tenzîhen
mekruhtur." demişlerse de cumhur ulema bu avı yemenin kesinlikle haram olduğunu
söyleyerek, diğer görüşlerin tümünü reddetmiş ve kuvvetli delillerle görüşünün
doğruluğunu isbatlamışlardı. Bu hususta cumhurun görüşüyle amel etmek tercihe
r2871

şayan görülmüştür.



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2512 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ، عَنْ عَاصِمٍ الْأَحْوَلِ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : إِذَا رَمَيْتَ بِسَهْمِكَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ فَوَجَدْتَهُ مِنَ الْغَدِ ، وَلَمْ تَجِدْهُ فِي مَاءٍ وَلَا فِيهِ أَثَرٌ غَيْرُ سَهْمِكَ فَكُلْ ، وَإِذَا اخْتَلَطَ بِكِلَابِكَ كَلْبٌ مِنْ غَيْرِهَا فَلَا تَأْكُلْ لَا تَدْرِي لَعَلَّهُ قَتَلَهُ الَّذِي لَيْسَ مِنْهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

AbuImran said: We went out on an expedition from Medina with the intention of (attacking) Constantinople. AbdurRahman ibn Khalid ibn al-Walid was the leader of the company. The Romans were just keeping their backs to the walls of the city. A man (suddenly) attacked the enemy.

Thereupon the people said: Stop! Stop! There is no god but Allah. He is putting himself into danger.

AbuAyyub said: This verse was revealed about us, the group of the Ansar (the Helpers). When Allah helped His Prophet (ﷺ) and gave Islam dominance, we said (i.e. thought): Come on! Let us stay in our property and improve it.

Thereupon Allah, the Exalted, revealed, And spend of your substance in the cause of Allah, and make not your hands contribute to (your destruction). To put oneself into danger means that we stay in our property and commit ourselves to its improvement, and abandon fighting (i.e. jihad).

AbuImran said: AbuAyyub continued to strive in the cause of Allah until he (died and) was buried in Constantinople.

(2849) Adiyy b. Hâtim'den demiştir ki: Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem (şöyle)
buyurmuştur: "Besmele çekerek okunu atıp da ertesi gün bulduğun avını (bir) su
içerisinde bulmuş olmaman ve üzerinde senin okundan başka bir (okun) tesiri
olmaması şartıyla yiyebilirsin. Senin (av üzerine göndermiş olduğun eğitimli)
köpeklerine başka köpek karışacak olursa, (onların yakaladığı avı) yeme. Bilemezsin

r2881

belki de onu (senin gönderdiğin) köpeklerden olmayan (bir köpek) öldürmüştür.
Açıklama

Hadis-i şerif, okla vurulan bir hayvanın, herhangi bir şekil-de gözden kaybolup ertesi
gün ölü olarak bulunması hâlinde, bir su içerisinde bulunmuş olmaması ve üzerinde
onu yaralayan avcının okundan başka bir ok yarası olmamak şartıyla, yenilebileceğini
ifâde etmektedir. İmam Malik ile İmam Şafiî'nin bu mevzu da ki görüşlerinden
birincisi de budur. Sözü geçen mezheb imamlarının en sahih olan görüşlerine göre;
vurulduktan sonra gözden kaybolup ertesi gün ölü olarak bulunan bir avın eti, mutlak
surette haramdır.

Diğer görüşlerine göre; avlandıktan bir gün sonra ele geçirilebilen bir av, eğer köpekle
avlanmışsa eti haramdır. Fakat okla avlanmışsa helaldir.

Bu üç görüş içerisinde en doğru olan birinci görüştür. Çünkü bu mevzuda gelen
sağlam hadislere uygundur. Bu hadislere aykırı olan hadisler ise zayıftır. Bu bakımdan
âlimler, sözü geçen zayıf hadislerin hükmünü kerahet-i tenzihiyye, mevzumuzu teşkil

r2891

eden hadisin ve benzerlerinin hükmünü de cevaza hamletmişlerdir.
Ahmed b. Hanbel'in meşhur olan görüşüne göre; vurulduktan bir gün sonra bulunan ve
hadis-i şerifte belirtilen iki şartı haiz olan bir avın eti helaldir. Delili konumuzu teşkil
eden hadis-i şerifle 2857 ve 2861 numaralı hadisi şeriflerdir.

Hanefi âlimlerine göre; vurulduktan sonra gözden kaybolup daha sonra ölü olarak
bulunan bir avın helal olabilmesi için, şu üç şartın bulunması gerekir:

a. Hayvanın suya düşmemiş olarak bulunması,

b. Üzerinde başka bir avcıya ait bir ok izi bulunmaması,

c. Onu vuran avcının, zaruretsiz olarak onu aramaya ara vermiş olmaması.
Binaenaleyh vurduğu avın aldığı yara sebebiyle zorlukla uçtuğunu veya kaçtığını
gören bir avcının onu aralıksız olarak takip edib bulması gerekir. Eğer zaruretsiz
olarak aramaya ara verecek olursa, o zaman bu avın etini yemek helal olmaz. Çünkü
Peygamber Efendimiz, vurulduktan sonra gözden kaybolan ve bir süre sonra ölü
olarak bulunan bir av hakkında "belki de onu yeryüzünün yırtıcı hayvanları

T2901

öldürmüştür." buyurmuştur.

Hz. Aişe'nin Resûl-ü Ekrem Efendimizden rivayet ettiği bir hadis de şu mealdedir: Bir
adam avladıktan bir gün sonra ölü olarak bulduğu bir geyiği Peygamber (s.a)'e getirdi
de:

Ey Allah'ın Resulü dün kendisine attığım oku bu gün üzerinde (buldum ve oku)
tanıdım, (bu hususta ne buyurursunuz?) dedi.
Resulü Ekrem de:

"Eğer onu kendi okunun öldürdüğünü kesinlikle bile bilseydim, yerdim, fakat (bunu)



[2911

bilemem (Çünkü) yeryüzünün yırtıcı hayvanları çoktur." Buyurdu.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, bu avın helal olmasının bir şartı da, avcının onu
yemek yemek, susuzluğunu gidermek için su içmek, farz namazları kılmak ve kazay-ı
hacet etmek gibi zaruri ihtiyaçlarının dışında aralıksız olarak gün boyu araması
gerekir. Eğer bu şekilde aradıktan sonra onu ölü olarak bulur ve kendi okundan aldığı
yarayla öldüğünü kesinlikle bilecek olursa eti helaldir.

İmam Şafiî ile Dâvud-u Zahirî'ye göre; oku atıp da avını vurduktan sonra kaybeden
kimse, bu avı bir süre sonra bulacak olursa onun etini yemek haramdır. Çünkü onu
başka birinin öldürmüş olması mümkündür. Delilleri ise Resulü Ekrem efendimizin
kendisine bu şekilde getirilen bir avı yemekten kaçındığını ifade eden hadis-i şeriftir.
f2921



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2513 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ ، حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِي زَائِدَةَ ، أَخْبَرَنِي عَاصِمٌ الْأَحْوَلُ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : إِذَا وَقَعَتْ رَمِيَّتُكَ فِي مَاءٍ فَغَرِقَ فَمَاتَ فَلَا تَأْكُلْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I heard the Messenger of Allah (ﷺ) say: Allah, Most High, will cause three persons to enter Paradise for one arrow: the maker when he has a good motive in making it, the one who shoots it, and the one who hands it; so shoot and ride, but your shooting is dearer to me than your riding. Everything with which a man amuses himself is vain except three (things): a man's training of his horse, his playing with his wife, and his shooting with his bow and arrow. If anyone abandons archery after becoming an adept through distaste for it, it is a blessing he has abandoned; or he said: for which he has been ungrateful.

(2850) Adiyy b. Hâtim'den bildirdiğine göre: Peygamber (s.a) "avladığın hayvan bir

f2931

su içerisine batarak ölmüşse (onu) yeme." buyurmuştur.
Açıklama

Bir önceki hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi, şer'î usullere uygun olarak
avlandıktan sonra gözden kaybolan ve bir süre sonra da ölü olarak bulunan bir
hayvanın etinin yenebilmesi için avın üzerinde başka bir avcının okunun izleri
bulunmaması gerektiği gibi, vfcir su içerisinde boğulmuş halde bulunmaması da
gerekir. Çünkü bu avın üzerinde bulunan okun kestiği kurban ve avladığı av
yenmeyen dinsiz bir avcıya ait bir ok olabileceği ihtimali bulunduğu gibi, suya batmış
bir halde ölü olarak bulunan avın da avcının okuyla değil de içine düştüğü suda
boğulduğu için Ölmüş olması ihtimali vardır.

Bu bakımdan vurulduktan sonra gözden kaybolup daha sonra suya batmış bir halde

f2941

ölü olarak bulunan bir avın etini yemek caiz değildir, haramdır.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2514 حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ ، حَدَّثَنَا مُجَالِدٌ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : مَا عَلَّمْتَ مِنْ كَلْبٍ أَوْ بَازٍ ، ثُمَّ أَرْسَلْتَهُ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكَ عَلَيْكَ . قُلْتُ : وَإِنْ قَتَلَ ؟ قَالَ : إِذَا قَتَلَهُ وَلَمْ يَأْكُلْ مِنْهُ شَيْئًا فَإِنَّمَا أَمْسَكَهُ عَلَيْكَ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : الْبَازُ إِذَا أَكَلَ فَلَا بَأْسَ بِهِ ، وَالْكَلْبُ إِذَا أَكَلَ كُرِهَ ، وَإِنْ شَرِبَ الدَّمَ فَلَا بَأْسَ بِهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

‘Uqabah bin Amir Al Juhani said “I heard the Apostle of Allaah(ﷺ) recite when he was on the pulpit “Against them make ready your strength to the utmost of your power. Beware, strength is shooting, beware strength is shooting, beware strength is shooting.”

(2851) Adiyy b. Hâtim'den demiştir ki:
Peygamber (s.a):

"Eğittikten sonra besmele çekerek (av üzerine) gönderdiğin bir köpek ya da bir şahinin
senin için yakaladığı avı yiyebilirsin" buyurdu.Ben de:
(Avı) öldürmüşse de mi? diye sordum.

" Eğer onu öldürmüş de onun hiç bir tarafını yememişse onu ancak senin için
yakalamış demektir." buyurdu.

Ebû Dâvud der ki: Şahin (yakalamış olduğu avın bir tarafını) ye-misse bunda bir
sakınca yoktur, (fakat) köpek (yaladığı avın bir tarafım) yemişse (o avın etini yemek)

£2951

mekruh olur. Fakat kanını içmişse bunda bir sakınca yoktur.
Açıklama



Bilindiği gibi Cumhur ulemaya göre, avını dişleriyle yakala-yan hayvanların,



yakalayınca bir tarafını yemiş oldukları avın eti yenmezse de avını pençeleriyle
yakalayan doğan ve şahin gibi kuşları yakalayınca bir tarafını yemiş oldukları avın
etini yemekte hiç bir sakınca yoktur. Çünkü 2847 numaralı hadisin şerhinde
zikrettiğimiz gibi, "bir köpeğin eğitimli sayılması için, gerekli olan üç şart" avcı kuşlar
için gerekli değildir. Bu bakımdan avcı kuşların eğitilmiş sayılabilmesi için, köpekte
aranan yakaladığı avın bir tarafını yememe şartı aranmaz. Bu kuşların çağırılmca geri
gelmeleri eğitimli sayılmaları için yeterlidir. Nitekim İbn Abbas (r.a) "Eğitimli bir
köpeğin senin için yakalamış olduğu bir avı kendisi onun bir tarafını yememiş olması
şartıyla yiyebilirsin. Fakat bir şahinin, senin için yakalamış olduğu bir avı, kendisi
onun bir tarafını yemiş bile olsa yine de yiyebilirsin. Çünkü şahinin eğitilmiş
sayılması için çağırılmca geri gelmesi yeterlidir. Zira köpeği döğüp de ona yakaladığı
hayvanı yememeyi Öğrettiğin gibi, bunu döverek yakaladığı avı yemeyi terketmeyi
£296]

öğretemezsin." buyurmuştur.

İşte bu inceliği belirtmek için musannif Ebû Dâvud, hadisin sonuna bir metin ilave
ederek, şahinin yakaladığı avdan yemesinde bir sakınca bulunmadığını, köpeğin
yakalayıp da bir tarafını yediği avın etini yemesinin tah-rimen mekruh olduğunu ve
köpeğin yakaladığı avın kanını içmesinin de avın etine bir zarar vermeyeceğini ifade
etmiştir.

Gerçekten bir köpeğin veya avını dişleriyle parçalayan köpek konumunda olan bir av
hayvanının, yakaladığı avm etini yemeyip de sadece kanını içmesi o köpeğin çok iyi

r2971

eğitilmiş olduğunu gösterir.
Bazı Hükümler

Hadisin zahirine göre yakalayınca bir kısmını yiyerek bıraktığı avm yenmeyeceği
hususunda avını köpek dişleriyle parçalayan köpek gibi hayvanlarla avını pençesiyle
parçalayan şahin gibi kuşlar arasında bir fark yoktur. îmam Şafiî de bu hadis-i şerifin
zahirine dayanarak bu hususta benzeri hayvanlarla, şahin ve benzeri kuşlar arasında
bir fark olmadığmı söylemiştir.

Hanefi âlimleriyle İmam Sevri, en-Nehaî, Hammâd ve Ahmed b. Han-bel'e göre; 2847
numaralı hadisin şerhinde zikrettiğimiz köpeğin eğitilmiş sa-yılabilmesiiçin, gerekli
olan üç şart kuşlarda sadece salıverince avm üzerine gitmesi, çağırınca geri gelmesi
şartının bulunması yeterlidir. Üçüncü şart olan yakaladığı avm bir tarafım yememe,
kuşlarda aranmaz. Binaenaleyh bu iki şartı taşıyan bir kuş eğitilmiş sayılacağından bu
kuş yakaladığı avm bir tarafını yemiş bile olsa, o avm eti helaldir.
Bu ikinci görüşü benimseyen âlimlere göre; konumuzla ilgili hadis-i şerif, senedinde
Mücâhid bulunduğu için zayıftır. Ve dolayısıyle delil olma. niteliğinden uzaktır.
Ayrıca kuşlarla köpekler arasında büyük bir fark olduğundan, bunları biribirleriyle

f2981

mukayese etmek doğru değildir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2515 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى ، حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ ، حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ عَمْرٍو ، عَنْ بُسْرِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ ، عَنْ أَبِي إِدْرِيسَ الْخَوْلَانِيِّ ، عَنْ أَبِي ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِيِّ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي صَيْدِ الْكَلْبِ : إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ فَكُلْ وَإِنْ أَكَلَ مِنْهُ ، وَكُلْ مَا رَدَّتْ عَلَيْكَ يَدَاكَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: Fighting is of two kinds: The one who seeks Allah's favour, obeys the leader, gives the property he values, treats his associates gently and avoids doing mischief, will have the reward for all the time whether he is asleep or awake; but the one who fights in a boasting spirit, for the sake of display and to gain a reputation, who disobeys the leader and does mischief in the earth will not return credit or without blame.

(2852) Ebu Sa'lebe'tü'l Huşenî'den demiştir ki: Rasûlullah (s. a) köpeğin avladığı av
hakkında (şöyle) buyurdu: "Köpeğini (avm üzerine) besmele çekerek göndermişsen
(onun yakaladığı avı) yiyebilirsin. İsterse o avm bir



T2991

tarafını yemiş olsun. Kendi ellerinle avladığını da ye!"
Açıklama

Görüldüğü gibi bu hadis-i şerif, köpeğin yakalayıp da bir kısmim yediği avın" etini
yemeyi yasaklayan 2848 numaralı hadis-şerife zahiren aykırı düşmektedir. Sözü geçen
hadis-i şeriflerin şerhinde de

açıkladığınız gibi, âlimler konumuzla ilgili hadisin hükmünü cevaza sözü geçen 2848
numaralı hadisin hükmünü de, keraheti tenzihiyyeye hamlederek iki hadisin arasını
teiif etmişlerdir. Bazıları da sıhhatine ve kuvvetine binaen 2848 numaralı hadisin
hükmüyle amel etmeyi mevzumuzu teşkil eden hadisle amel etmeye tercih etmişlerdir.
Şafiî âlimlerinden İmam Nevevî de sözü geçen hadisi, söz konusu hadise tercih
POOl

edenlerdendir.
Bazı Hükümler

1. Avcının av üzerine avcı bir hayvan gönderirken ya da ok atarken besmele çekmesi
gerekir. Besmele çekmenin hükmünü ve fıkıh âlimlerinin bu husustaki görüşlerini
2829 nolu hadisin şerhinde açıklamıştık.

2. Köpeğin yakalayıp bir kısmını yediği avın eti helaldir. İmam Malik'-in görüşü de
budur. Bu görüş, İmam Şafiî'den de rivayet edilmiştir. Delilleri ise mevzumuzu teşkil
eden bu hadis-i şeriftir.

Cumhur ulema ise 2848 numaralı hadis-i şerife dayanarak bu avın etinin haram
olduğunu söylemişlerdir. Cumhur ulemaya göre, konumuzla ilgili hadis şu iki
sebepten dolayı zayıftır:

a. Senedinde hakkında bir çok tenkitler yapılmış olan Davud b. Amr vardır.

b. Ahmet b.Hanbel (r.a) bu hadis-i şerifi çeşitli yollardan rivayet ettiği halde bu
rivayetlerin hiç birinide bu hadiste geçen "isterse onun bir tarafını yemiş olsun?"
anlamındaki cümle yoktur.

[301]

3. kişinin vasıtasız olarak avladığı av helâldir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2516 حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُعَاذِ بْنِ خُلَيْفٍ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْأَعْلَى ، حَدَّثَنَا دَاوُدُ ، عَنْ عَامِرٍ ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ ، أَنَّهُ قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَحَدُنَا يَرْمِي الصَّيْدَ فَيَقْتَفِي أَثَرَهُ الْيَوْمَيْنِ وَالثَّلَاثَةَ ، ثُمَّ يَجِدُهُ مَيِّتًا وَفِيهِ سَهْمُهُ أَيَأْكُلُ ؟ قَالَ : نَعَمْ إِنْ شَاءَ أَوْ قَالَ : يَأْكُلُ إِنْ شَاءَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

A man said: Messenger of Allah, a man wishes to take part in jihad in Allah's path desiring some worldly advantage? The Prophet (ﷺ) said: He will have not reward. The people thought it terrible, and they said to the man: Go back to the Messenger of Allah (ﷺ), for you might not have made him understand well. He, therefore, (went and again) asked: Messenger of Allah, a man wishes to take part in jihad in Allah's path desiring some worldly advantage? He replied: There is no reward for him. They again said to the man: Return to the Messenger of Allah. He, therefore, said to him third time. He replied: There is no reward for him.

(2853) Adiyy b. Hâtim'den (rivayet olunduğuna göre) kendisi (Hz. Peygamber'e):
Ey Allah'ın Resulü, birimiz ava (bir ok) atıyor ve onun izini iki ya da üç gün takib
ediyor, sonra onu üzerinde okuyla birlikte ölü olarak buluyor. (O kimse bu avın etini)
yiyebilir mi?" diye sormuş, (Resulü Ekrem Efendimiz)

r3021

"İsterse evet" cevabım vermiş, Yahutta "isterse yiyebilir" buyurmuştur.
Açıklama

2849 numaralı hadiste, vurulduktan sonra gözden kaybolupda bir sure sonra bulunan
bir avı yemenin caiz olduğu mutlak bir surette ifade edildiği halde, burada bu cevaz
kişinin isteğine bağlanmış olması, bu avın etini yemenin helal olup olmadığı
hususunda bir şübhenin bulunduğuna dikkati çekmek içindir. Çünkü vurulduktan



sonra gözden kaybolup, daha sonra ölü olarak bulunan bir avın, ava ehil olmayan
dinsiz veya mecnun bir kimse tarafından vurularak ya da bir yere çarparak ölmüş
olması ihtimali vardır. Bilindiği gibi bu şekilde ölen bir avın eti helâl değildir. Biz bu

r3031

meseleyi sözü geçen hadisin şerhinde açıklamıştık.
Bazı Hükümler

1. Avcının vurduktan sonra kaybettiği daha sonra da olu olarak bulduğu bir avın helal
olabilmesi için 2849 numaralı hadisin şerhinde açıkladığımız gibi, bu avın peşini
aralıksız olarak takibetmesi gerekir. Eğer yemek, içmek, abdest bozmak gibi zaruri bir
ihtiyaç yokken aramasına biraz ara verecek olursa, bu avın eti yenmez. Çünkü bu avın
geçen süre içerisinde avcının kendisine attığı okla değil de başka bir sebeple ölmüş
olması ihtimali vardır. Belki de avcı onu aralıksız izlemiş olsaydı diri olarak ele
geçirecek ve usulüne uygun olarak kesecekti.

2. İmam Malike göre, bu hadis bir avcının attığı bir okun saplanmış olduğu ava sahip
olduğuna ve üzerinde bir ok sapı olan avı bulan kimsenin bu avı yitik bulmuş gibi
lukata (buluntu mal) usullerine göre ilan edip sahibini araması gerektiğine delalet
etmektedir. Hafız İbn Hacer'in açıklamasına göre; vurulduktan sonra kaybolup bir süre
sonra ölü olarak bulunan bir avın nasıl aranacağı hususunda âlimler arasında ihtilaf
vardır.

İmamü'l Haremeyn'e göre; bu avı normal bir yürüyüş hızından daha hızlı bir yürüyüşle
aramak gerekirse de kuvvetli olan görüşe göre, bu arayışın muteber sayılabilmesi için

£3041

normal bir yürüyüş hızıyla aranması yeterlidir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2517 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي السَّفَرِ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، قَالَ : قَالَ عَدِيُّ بْنُ حَاتِمٍ : سَأَلْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ الْمِعْرَاضِ ؟ فَقَالَ : إِذَا أَصَابَ بِحَدِّهِ فَكُلْ ، وَإِذَا أَصَابَ بِعَرْضِهِ فَلَا تَأْكُلْ ، فَإِنَّهُ وَقِيذٌ . قُلْتُ : أُرْسِلُ كَلْبِي ؟ قَالَ : إِذَا سَمَّيْتَ فَكُلْ وَإِلَّا فَلَا تَأْكُلْ ، وَإِنْ أَكَلَ مِنْهُ فَلَا تَأْكُلْ فَإِنَّمَا أَمْسَكَ لِنَفْسِهِ . فَقَالَ : أُرْسِلُ كَلْبِي فَأَجِدُ عَلَيْهِ كَلْبًا آخَرَ ؟ فَقَالَ : لَا تَأْكُلْ لِأَنَّكَ إِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Abu Musa said “A beduoin came to the Apostle of Allaah(ﷺ) and said “One man fights for reputation, one fights for being praised, one fights for booty and one for his place to be seen. (Which of them is in Allaah’s path?)”. The Apostle of Allaah(ﷺ) replied “The one who fights that Allaah’s word may have pre-eminence is in Allaah’s path.”

(2854) Adiyy b. Hatim demiştir ki:

Ben Peygamber (s.a)'e mi'raz (ile av avlamayı) sordum da: "Eğer" (ava) sivri ucuyla
değ m işse (o avı) yiyebilirsin (fakat) sivri uçları arasında kalan kısmıyla değmişse o
zaman (onu) yeme. Çünkü o vâkizdir" cevabını verdi.(Av üzerine) "köpeğimi
gönderiyorum" dedim.

"Besmeleyle gönderdiğinde (o köpeğin yakaladığı avı) yiyebilirsin, yoksa yiyemezsin.
Eğer (köpek yakaladığı) avdan yemişse (o avı da) yiyemezsin. Çünkü onu sadece
kendisi için yakalamış (demek)tir.

(Bu hadisi Aliyy b. Hâtim'den rivayet eden Şa'bî, rivayetine şöyle devam etti:) Daha
sonra Adiyy Hz. Peygambere:

"Ben köpeğimi (avın) üzerine gönderiyorum (avın yanma vardığım zaman) avm
üzerine (onunla birlikte) bir başka köpek (daha buluyorum" demiş.
(Hz. Peygamber de o avm etini): "Yeme, Çünkü sen ancak kendi köpeğin üzerine

r3051

besmele çektin." buyurmuştur.
Açıklama

Mi'raz; ağaçtan yapılmış uçları sivri ortası kaim sopa demek-tir. Vakiz; taş değnek
gibi bir cisimle vurularak öldürülen hayvan demektir. Yüce Allah Mâide sûresinin
üçüncü âyetinde bu şekilde öldürülmüş olan bir hayvanın etini yemeyi yasaklamıştır.



Bu hadis-i şerîfle ilgili ayrıntılı açıklama 2847 numaralı hadisin şerhinde geçtiğinden

r3061

burada tekrara lüzum görmüyoruz.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2518 حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ ، عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ ، عَنْ حَيْوَةَ بْنِ شُرَيْحٍ ، قَالَ : سَمِعْتُ رَبِيعَةَ بْنَ يَزِيدَ الدِّمَشْقِيَّ ، يَقُولُ : أَخْبَرَنِي أَبُو إِدْرِيسَ الْخَوْلَانِيُّ عَائِذُ اللَّهِ ، قَالَ : سَمِعْتُ أَبَا ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِيَّ ، يَقُولُ : قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أَصِيدُ بِكَلْبِي الْمُعَلَّمِ وَبِكَلْبِي الَّذِي لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ ؟ قَالَ : مَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الْمُعَلَّمِ فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَكُلْ ، وَمَا أَصَّدْتَ بِكَلْبِكَ الَّذِي لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ فَأَدْرَكْتَ ذَكَاتَهُ فَكُلْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

‘Amr said “I heard from Abu Wa’il a tradition which surprised me, he then narrated the tradition to the same effect (as mentioned before).

(2855) Ebu İdris el Havlanî Aizullah demiştir ki;

Ben Rabia bnt Yezid ed-Dimişkî'yi (şöyle) derken işittim:

"(Ben Rasûlullah sallallahü aleyhi veselleme)'e:

Ey Allah'ın Rasûlü eğitilmiş olan köpeğimi, eğitilmemiş olan köpeğimle birlikte (av
üzerine) salıyorum" (bunların beraberce yakalamış oldukları avın etini yiyebilir
miyim?) diye sordum da Rasûlullah (s.a) efendimiz:

"Eğitilmiş köpeğinle avladığın av (üzerine köpeği gönderirken) besmele çek ve (o avı)
ye, eğitilmemiş olan köpeğinle avladığın ve (diri iken) kesmeye yetiştiğin avı da

r3071

yiyebilirsin" cevabını verdi.
Açıklama

Hadis-i şerifte av üzerine besmeleyle gönderilen eğitilmiş kö-peklerin yakaladıkları
avların ele ölü olarak geçseler bile yenebilecekleri, fakat eğitilmemiş köpeklerin
yakaladıkları avların ölü olarak ele geçmeleri halinde yenmelerinin haram olduğu
ifâde edilmektedir.

Mezheb imamlarının tümü bu hadisle ... Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek
yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yeyin ve üzerine Allah'ın ismini
' r3081

anın." âyet-i kerimesine dayanarak eğitilmiş köpeklerin yakaladıkları avın diri
iken yetişilemese bile yenebileceğine, eğitilmemiş avcı bir hayvanın avladığı avın
yenebilmesi için ona diri iken yetişip ve kesmek gerektiğine ittifakla hükmetmişlerdir.
r3091