بَابٌ إِذَا كَانَ الرَّجُلُ يَعْمَلُ عَمَلًا صَالِحًا فَشَغَلَهُ عَنْهُ مَرَضٌ أَوْ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ إِذَا كَانَ الرَّجُلُ يَعْمَلُ عَمَلًا صَالِحًا فَشَغَلَهُ عَنْهُ مَرَضٌ أَوْ سَفَرٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2736 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى ، وَمُسَدَّدٌ الْمَعْنَى قَالَا : حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ ، عَنِ الْعَوَّامِ بْنِ حَوْشَبٍ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ السَّكْسَكِيِّ ، عَنْ أَبِي بُرْدَةَ ، عَنْ أَبِي مُوسَى ، قَالَ : سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ غَيْرَ مَرَّةٍ ، وَلَا مَرَّتَيْنِ يَقُولُ : إِذَا كَانَ الْعَبْدُ يَعْمَلُ عَمَلًا صَالِحًا ، فَشَغَلَهُ عَنْهُ مَرَضٌ ، أَوْ سَفَرٌ ، كُتِبَ لَهُ كَصَالِحِ مَا كَانَ يَعْمَلُ ، وَهُوَ صَحِيحٌ مُقِيمٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Mujammi' was one of the Qur'an-reciters (qaris), and he said: We were present with the Messenger of Allah (ﷺ) at al-Hudaybiyyah. When we returned, the people were driving their camels quickly.

The people said to one another: What is the matter with them?

They said: Revelation has come down to the Prophet (ﷺ). We also proceeded with the people, galloping (our camels). We found the Prophet (ﷺ) standing on his riding-animal at Kura' al-Ghamim.

When the people gathered near him, he recited: Verily We have granted thee a manifest victory.

A man asked: Is this a victory, Messenger of Allah? He replied: Yes. By Him in Whose hands the soul of Muhammad is, this is a victory. Khaybar was divided among those who had been at al-Hudaybiyyah, and the Messenger of Allah (ﷺ) divided it into eighteen portions. The army consisted of one thousand five hundred men, of which three hundred were cavalry, and he gave two shares to a horseman and one to a foot-soldier.

Abu Dawud said: Abu Mu'awiyah's tradition is sounder, and it is one which is followed. I think the error is in the tradition of Mujammi', because he said: three hundred horsemen. when there were only two hundred.

(3091) Ebû Musa demiştir ki:

Ben Peygamber (s.a)*i defalarca şöyle buyururken işittim:

"Bir kul salih amel (1er işlemeye devam) ederken, hastalık ya da yolculuk (gibi bir
engel çıkarak) kendisim bu amel (1er) den alıkoyacak olursa sıhhatli ve mukim iken

[241

işlemiş olduğu salih (amel) in aynısı (yine işliyormuş gibi) kendisine yazılır.
Açıklama

Sıhhatli ve mukim iken güzel ameller işlerken hastalanan ya da meşru bir yolculuğa
çıkan bir kimse bu hastalığı veya yolculuğu sebebiyle işlemekte olduğu güzel amelleri
işlemeye muvaffak olamazsa, daha önce işlemiş olduğu amellerin sevabı yine eksiksiz
olarak yazılmaya devam eder. Çünkü o kimse bu amelleri işlemeye azimli idi. Şayet
hastalık veya yolculuk engel olmasaydı o amelleri işleyecekti. Bu mevzuda gelen
hadis-i şerifleri pek çoktur. Bunlardan bazılarının meali şöyledir.

1. "Gece namazına devam ettiği halde uykusunun ya da bir rahatsızlığın baskın
gelmesiyle buna muvaffak olamayan bir kul yoktur ki, kılamadığı gece namazlarının

[251

sevabı yazılmış olmasın. Ve uykusu da kendisine sadaka olmasın."

2. "Yüce Allah jnjislüman bir kulu (nu) bedenine verdiği bir bela ile imtihan edecek
olurşg, (görevli olan meleğe bu kulunun) daha önce işlemekte olduğu salih amellerin
aynısını (yine) işliyormuş gibi yaz (maya devam et) diye emreder, (o melek de bu
emri derhal yerine getirir.) Eğer Allah bu kuluna şifa verecek olursa onu (n
günahlarını) yıkar (günahsız bir hale getirir. )Eğer canını alırsa onu(n günahlarını)

[261

bağışlar ve rahmetine eriştirir.

3. "Mü'minin (kendisine isabet eden) bir hastalığa sabretmemesi şaşılacak bir şeydir.
Eğer o bu hastalıktan dolayı elde edeceği mükâfaatı bilseydi ömür boyu hasta kalmayı

[271

arzu ederdi."

4. "Bir kulun bedenine bir musibet gelecek olursa aziz ve celil olan Allah o kulu (n
amellerini) kaydeden meleklere emredip şimdi bu kuluma sıhhatli m anında benim
emrimde iken gece ve gündür işlemekte olduğu amellerin en hayırlısını yaz (maya

[281

devam edin) buyurur".

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifle şerhi sadedinde meallerini sunduğumuz
hadis- şerifler, meşru bir özür sebebiyle cemaate devam etmek, ya da cihada gitmek
gibi hayırlı işlerden geri kalan bir kimsenin bu mazereti sebebiyle, aynen o Hayırlı işi



yapmış gibi sevap alacağına delalet ettikleri gibi "Bu durumda olan bir kimsenin
mazereti onu sadece o hayırdan geri kalmanın vebaj inden kurtarır, ona sevap

[291

kazandırmaz " diyen kimselerin bu iddialarını da reddederler.

İM

Kadınları Ziyaret Etmek