هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2656 حَدَّثَنَا مُصَرِّفُ بْنُ عَمْرٍو ، حَدَّثَنَا يُونُسُ ، قَالَ ابْنُ إِسْحَاقَ : حَدَّثَنِي مَوْلًى لِزَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ ، حَدَّثَتْنِي ابْنَةُ مُحَيْصَةَ ، عَنْ أَبِيهَا مُحَيْصَةَ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : مَنْ ظَفِرْتُمْ بِهِ مِنْ رِجَالِ يَهُودَ فَاقْتُلُوهُ فَوَثَبَ مُحَيْصَةُ عَلَى شَبِيبَةَ رَجُلٍ مِنْ تُجَّارِ يَهُودَ ، كَانَ يُلَابِسُهُمْ فَقَتَلَهُ ، وَكَانَ حُوَيْصَةُ إِذْ ذَاكَ لَمْ يُسْلِمْ ، وَكَانَ أَسَنَّ مِنْ مُحَيْصَة ، فَلَمَّا قَتَلَهُ جَعَلَ حُوَيْصَةُ يَضْرِبُهُ ، وَيَقُولُ : يَا عَدُوَّ اللَّهِ ، أَمَا وَاللَّهِ لَرُبَّ شَحْمٍ فِي بَطْنِكَ مِنْ مَالِهِ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2656 حدثنا مصرف بن عمرو ، حدثنا يونس ، قال ابن إسحاق : حدثني مولى لزيد بن ثابت ، حدثتني ابنة محيصة ، عن أبيها محيصة : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : من ظفرتم به من رجال يهود فاقتلوه فوثب محيصة على شبيبة رجل من تجار يهود ، كان يلابسهم فقتله ، وكان حويصة إذ ذاك لم يسلم ، وكان أسن من محيصة ، فلما قتله جعل حويصة يضربه ، ويقول : يا عدو الله ، أما والله لرب شحم في بطنك من ماله
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Muhayyisah:

The Messenger of Allah (ﷺ) said: If you gain a victory over the men of Jews, kill them. So Muhayyisah jumped over Shubaybah, a man of the Jewish merchants. He had close relations with them. He then killed him. At that time Huwayyisah (brother of Muhayyisah) had not embraced Islam. He was older than Muhayyisah. When he killed him, Huwayyisah beat him and said: O enemy of Allah, I swear by Allah, you have a good deal of fat in your belly from his property.

(3002) Muhayyısa'dan (rivayet olunduğuna göre), Rasûlullah (s.a)t "Yahudilerin
erkeklerinden ele geçirdiğinizi öldürünüz!" buyurmuş. Bunun üzerine Muhayyısa
(isimli sahabi) yahudi tüccarlarından olup onlarla ilişkisi bulunan gencecik bir adamın
üzerine sıçrayıp, onu öldürmüş (Muhayyısâ'nm kardeşi) Huvayyısa (ise) o gün henüz
müslüman değilmiş ve Muhayyısa'dan daha yaşlı imiş Muhayyısa o yahudi genci
öldürünce Huvayyısa da:

" Ey Allah'ın düşmanı Allah'a yemin olsun karnındaki yağ(lar)m pek çoğu onun

[253]

maundandır" diyerek (kardeşi) Muhayyısa'ya vurmaya başlamış.
Açıklama

Hadis-i şerif bir önceki hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımız gibi müslümanlann
Bedir savaşını hazmedemeyen yahudile-rin, müslümanlara karşı küstahça ve çılgınca
bir tavır alarak müslümanlarla aralarındaki sulh antlaşmasını ihlâl etmeleri neticesinde
Allah'ın izni ile Hz. Peygamberin yahudilere savaş ilan etmesiyle, müslümanlann



yahudilere saldırıya geçtiklerini ve ilk saldırıyı ashâb-ı kiramdan, Muhayyısa b.
Mesud (r.a)'m yaptığını ve bu saldırısıyla genç bir yahudi tüccarını öldürdüğünü, fakat
o günlerde henüz müslüman olmayan büyük kardeşi Huvayyısa'nm bu saldırıdan
dolayı "Senin kemiğini kırsalar iliği Öldürdüğün bu gencin çıkar" yollu sözler
söyleyerek onu ayıpladığını ifade etmektedir.

İmân şerefine ermeyen ve Hz. Peygamberin emrine uymaktaki hikmeti bilemeyen bir
kimsenin bu gibi sözleri sarf etmesinde yadırganacak bir durum yoktur. Hz.
Muhayyısa'nm bu hareketinin meşruluğunda ve isabetinde de en küçük bir şüpheye
yer yoktur. Çünkü Muhayyısa'nm bu fiili sözleri ve fiilleri sırf hikmet olan Hz.

12541

Peygamberin emrine uymaktan başka bir şey değildir.

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3002] ( فوثب) من الوثوب وهو الطفر الطفر برجستن ( مُحَيِّصَةَ) بِضَمِّ الْمِيمِ وَفَتْحِ الْمُهْمَلَةِ وَتَشْدِيدِ التَّحْتَانِيَّةِ وقد تسكن هو بن مَسْعُودِ بْنِ كَعْبٍ الْخَزْرَجِيُّ الْمَدَنِيُّ صَحَابِيٌّ مَعْرُوفٌ ( رَجُلٍ) بِالْجَرِّ بَدَلُ شَبِيبَةَ ( مِنْ تُجَّارِ يَهُودَ) جَمْعُ تَاجِرٍ وَفِي نُسْخَةٍ الْخَطَّابِيِّ مِنْ فُجَّارِ يَهُودَ بِالْفَاءِ مَكَانَ التَّاءِ وَكَذَا فِي نُسْخَةٍ لِلْمُنْذِرِيِّ ( يُلَابِسُهُمْ) أَيْ يُخَالِطُهُمْ ( فَقَتَلَهُ) أَيْ مُحَيِّصَةُ شَبِيبَةَ ( وَكَانَ حُوَيِّصَةُ) بِضَمِّ الْمُهْمَلَةِ وَفَتْحِ الْوَاوِ ( إِذْ ذَاكَ لَمْ يُسْلِمْ) وَكَانَ كَافِرًا ( وَكَانَ أَسَنَّ) أَيْ أَكْبَرَ سِنًّا ( يَضْرِبُهُ) أَيْ مُحَيِّصَةُ ( وَيَقُولُ) الظَّاهِرُ أَنَّ الْقَائِلَ حُوَيِّصَةُ لِكَوْنِهِ غَيْرَ مُسْلِمٍ
وَالْحَدِيثُ سَكَتَ عَنْهُ الْمُنْذِرِيُّ