هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
279 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، أَخْبَرَنَا حَمَّادٌ ، عَنْ قَتَادَةَ ، عَنْ أُمِّ الْهُذَيْلِ ، عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ - وَكَانَتْ بَايَعَتِ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - قَالَتْ : كُنَّا لَا نَعُدُّ الْكُدْرَةَ ، وَالصُّفْرَةَ بَعْدَ الطُّهْرِ شَيْئًا حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ، أَخْبَرَنَا ، أَيُّوبُ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ ، عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ ، بِمِثْلِهِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ : أُمُّ الْهُذَيْلِ هِيَ حَفْصَةُ بِنْتُ سِيرِينَ كَانَ ابْنُهَا اسْمُهُ هُذَيْلٌ ، وَاسْمُ زَوْجِهَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير،  وكانت بايعت النبي صلى الله عليه وسلم قالت : كنا لا نعد الكدرة ، والصفرة بعد الطهر شيئا حدثنا مسدد ، حدثنا إسماعيل ، أخبرنا ، أيوب ، عن محمد بن سيرين ، عن أم عطية ، بمثله . قال أبو داود : أم الهذيل هي حفصة بنت سيرين كان ابنها اسمه هذيل ، واسم زوجها عبد الرحمن
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

'Umm 'Atiyyah has narrated this tradition through a different chain of transmitters.

Abu DAwud said:

The name of Umm al-Hudhail is Hafsah daughter os Sirin. The name of her son was Hudhail and his husband 'Abd al-Rahman.

(307).Resulüllah (s.a.)a bi'at etmiş olan Ümmü Atıyye den, şöyle demiştir:

[1251

"Biz hayz, bittikten sonra sarıldığı ve bulanıklığı bir şey (hayz) saymazdık."
£126]

Açıklama

Hadis-i şerifte her ne kadar "Resulüllah'in zamanında" kaydı yoksa da Ümmü
Atıyye'nin ifâdesinden, zikredilen durumun Resulüllah (s. a.) devrinde hayz
sayılmadığı anlaşılmaktadır.

Hadisin zahirinden anlaşıldığına göre; âdet günleri bittikten sonra kadının gördüğü
toprak rengi veya sarı renkteki akıntı hayz değil, âdet günleri içinde gördüğü ise,
hayzdır. Bu hal içindeki kadınların sarı renkte akıntı bulaştırılmış pamuklan Hz.
Aişe'ye göndermeleri, Hz. Aişe'nin de onlara acele etmemelerini bildirdiğine dâir
rivayet, bu hâdisenin âdet günleri içerisinde olduğuna hamledilir. Dolayısıyle bu iki
hadis arasında zıtlık yoktur.

Hattâbî'nin ifâdesine göre hayz bittikten sonra gelen sarımtırak ve bulanık su
şeklindeki akıntı hakkında ulema ihtilaf etmiştir. Hz. Ali, Süfyan es-Sevrî ve Evzaî'ye
göre bu hayz değildir, namaza mâni olmaz. Said b. el-Müseyyeb ve Ahmed b.
Hanbel'e göre kadın bunu görünce gusledip namazım kılar.

Şâfiîlere göre muhteliftir. Meşhur olana göre, bu renklerdeki akıntı kan kesildikten
sonra fakat onbeş gün içinde gelirse, hayz sayılır. On beş gün geçtikten sonraki akıntı
ise, hayz değildir.

Haneğîlere göre ise kan kesildikten sonra fakat on gün içinde gelen bir veya iki günlük
akıntı hayzdan sayılır. Hâiz olan kişi beyaz görünceye kadar temizlenmiş sayılmaz.



Hiç hayz olmamış kadının ilk gördüğü kan sarı veya bulanık renkte ise, fukahanm
ekserisine göre hayz sayılmaz. Şâfiîlerin bazıları, bunlar için hayz hükmünün câri
olduğunu söylemişlerdir.

Ebû Dâvûd dediki; Yahyab.Maîn, "Mualiâ Sikadır" derdi. Ah-med b. Hanbel ise,
Muallâ re*ye değer veren biri olduğu için ondar hadis rivayet etmedi.

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [308]