هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2806 حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ ، ح وحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ ، قَالَا : حَدَّثَنَا حَرْبٌ يَعْنِي ابْنَ شَدَّادٍ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى ، حَدَّثَنِي بَابُ بْنُ عُمَيْرٍ ، حَدَّثَنِي رَجُلٌ ، مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : لَا تُتْبَعُ الْجَنَازَةُ بِصَوْتٍ ، وَلَا نَارٍ زَادَ هَارُونُ : وَلَا يُمْشَى بَيْنَ يَدَيْهَا
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2806 حدثنا هارون بن عبد الله ، حدثنا عبد الصمد ، ح وحدثنا ابن المثنى ، حدثنا أبو داود ، قالا : حدثنا حرب يعني ابن شداد ، حدثنا يحيى ، حدثني باب بن عمير ، حدثني رجل ، من أهل المدينة ، عن أبيه ، عن أبي هريرة ، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا تتبع الجنازة بصوت ، ولا نار زاد هارون : ولا يمشى بين يديها
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Abu Hurairah:

The Prophet (said) said: A bier should not be followed by a loud voice (of wailing) or fire.

Abu Dawud said: Harun (one of the narrators) added: And it should not be preceded (with those) either.

(3171) Ebû Hüreyre'den (rivayet olunduğuna göre) Peygamber (s. a);
"Sesle ve ateşle cenazenin peşinden gidilemez." buyurmuştur.

(Bu hadisi musannif Ebû Davud'a rivayet eden) Harun (b. Abdullah bu rivayetine)

13941

şunları da ekledi: "Cenazenin önünde de yürünmez."
Açıklama

Feryad-u figan ederek cenazenin peşinden gitmek mutlak surette caiz olmadığı gibi,
meşaleler ve benzeri ateşlerle cenazenin peşinden gitmek de caiz değildir.



Bu mevzuda Hanefi fıkıh kitaplarından el-Bedayi isimli eserde şöyle deniyor:
Peygamber (s. a), bir cenaze kabre götürülürken bir kadının elinde bulunan bir
buhurdanlıkla cenazeyi takib ettiğini görünce, onu azarladı ve kovdu, kadın da oradan
uzaklaşarak, ileride bulunan tepelerin arkasına saklandı. Ebû Hüreyre (r.a) de ölmeden
önce "Benim arkamdan buhurdanlık taşımayınız. Çünkü bu ehl-i kitabın
adetlerindendir. Onlara benzemek çirkin bir iştir." diye vasiyyette bulundu.
Bu hadislerdeki yasağın şumülü içerisine 3127 numaralı hadiste söz konusu edilen
ölünün arkasından yüksek sesle ağlamak girdiği gibi, yüksek sesle Kur'an okuyarak,
zikrederek, davul veya boru çalarak, cenazeyi takibetmek de girmektedir.
Taberânî'nin Zeyd b. Erkam'dan rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur: "Gerçekten Allah üç yerde sükut etmeyi sever. Kur'an okunurken, harb
edilirken ve cenazenin yanında iken." İbn Mace'nin Ebû Bürde'den rivayet ettiğine
göre, Ebû Musa (r.a) ölümü yaklaşınca "Beni buhurdanlıklarla takip etmeyiniz." diye
vasiyyet etmiş. Etrafında bulunanlar da ona: "Bu hususta (Hz. Peygamberden) bir şey
mi işittin?" demişler. O da: "Evet Rasûlüllah (s.a)'den işitmiştim" karşılığını vermiş.
Hz. Aişe (r.a) ile Ubade b. es-Samit, Ebû Hureyre, Ebû Sâid-el-Hudri ve Esma bint

[395]

Ebû Bekr (r.a) in de bu şekilde vasiyyette bulundukları rivayet olunmuştur.
Bazı Hükümler

1. Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif, cenazeyi kabre götürürken onu
buhurdanlık, meşale gibi ateşlerle uğurlamanın meşru olmadığına delalet etmektedir.
Çünkü bu putperestlerin adetlerindendir.

2. Cenaze götürürken yüksek sesle Kur'an okumak, veya zikretmek caiz değildir. Tüm
halef ve selef imamları bu görüştedirler. Dört mezhebin imamı da bunun caiz
olmadığında ittifak etmişleridir.

a) Bu mevzuda Hanefılerin "ed-Dürrü'l -Muhtar" isimli eserinde ve İbn Abidin
Haşiyesi'nde şöyle deniyor: "Nitekim cenazede yüksek sesle zikirde bulunmak, veya
Kur'an okumak da mekruhtur. Bazıları bu kerahatm tahri-mi, bazıları da tenzihi
olduğunu söylemişlerdir. Nitekim Bahir'de Gaye'den naklen böyle denilmiştir. Yine
orada Gaye'den naklen şöyle denilmiştir: "Cenazenin arkasından gidenin uzun zaman
susması gerekir." Aynı eserde Za-hiriye'den naklen de şunlar söylenmiştir: "Eğer
Allah Tealayı zikretmek isterse, onu içinden zikreder. Çünkü Allah Teala hazretleri "O
haddi tecavüz edenleri (yani sesli dua edenleri) sevmez." buyurmuştur". İbrahim
Nehâî'den rivayet olunduğuna göre, kendisi cenaze ile beraber giden bir kimsenin
"Bunun için afv dileyin ki Allah sizi de afvetsin!" demesini mekruh sayarmış.

Ben derim ki: Dua ve zikir hakkında hüküm bu olunca, şu zamanda ortaya çıkan

[396]

musikiye ne buyurursun."

b) Şafiî mezhebinin bu mevzudaki görüşlerini de İmam Nevevî şöyle ifade ediyor:
"Bil ki, cenaze ile yürümek sırasında doğru ve beğenilen hal, selefin yaptığı gibi
susmak ve sükut etmektir. Bu esnada kıraat, zikir ve başka şeylerle ses yükseltilmez.
Bundaki hikmet açıktır. Çünkü sükunet, hayalin arınarak daha çok işlemesine ve bu
anda, istenen bir gaye olan tefekkürün toparlanarak bütünü ile cenazeye dair hususlar
üzerinde düşünmesine daha çok yarar. Hak ve doğru olan budur. Cenaze merasiminde



bu sükuneti ihlal ederek başka şeyler yapanların çokluğuna aldanma. Ebû Ali Fudayl
İbn Iyad (r.a) şu manada bir söz söyledi: "Hidayet yollarında yürü. Yolcuların azlığı
sana zarar vermez ve sapıklık yollarından sakın. Helak onların çokluğuna aldanma."
Beyhakî'in Sünen'inden yaptığımız rivayetler de bu söylediğim sükuneti gerektirir.
Cenaze üzerine temtıyt (aşın nağme) ile okumak ve sözü mevzuundan çıkarmak gibi
Şam'da cahillerin yaptıkları şeyler, alimlerin ittifakı ile haramdır. Bu hareketlerin
çirkinliğini, ağır haram oluşunu ve yapabildiği halde bunları önlemeyenin
fasıklaştığım Adabü'l-Kurra isimli kitabımda söyleyip izah ettim. Yardım Allah'dan
T3971

dilenir."

c) Maliki âlimlerden İbnü'l-Hak el-Medhal isimli eserinde yüksek sesle zikr ederek ve
Kur'an okuyarak cenaze uğurlamanın meşru olmadığını ifade ettikten sonra sözü kendi
zamanında bu işi ücretle yapan ve âdet haline getiren kimselere intikal ettirmiş ve
bunları şiddetli şekilde tenkit etmiştir.

d) Hanbelilere göre de cenazenin yanında feryadu figan etmek, yüksek sesle Kur'an
okumak veya zikretmek ve cenazeyi meşale ve buhurdanlıklarla uğurlamak
mekruhtur. Cahiliyye adetlerindendir. Halktan bazılarının da halka hitaben "kardeşiniz
için istiğfar ediniz." gibi sözler sarfetmesi İmam Ahmcd (r.a) e göre bidattir. Ebû Hafs
ise bu gibi hareketlerin haram olduğunu söylemiştir.

4. Cenazenin önünde yürümek mekruhtur. Nitekim Hanefi âlimleri metnin sonunda
bulunan "cenazenin önünde yürünmez" cümlesine dayanarak, bu hükme varmışlar ve
"cenazenin .arkasından yürümek menduptur. Zira cenaze metbudur. Bu emir vücub
değil, nedb içindir. Bu hususta icma' vardır." demişler ve Hz. Ali'nin "Cenazeyi önüne
koy, gözünü ondan ayırma; çünkü o ancak bir meviza, bir hatıra ve bir ibrettir."

r3981

dediğini söylemişlerdir.

f3991

Biz bu meseleyi 49 numaralı babta yine ele alacağız inşallahu Teala.
42-43. Cenaze İçin Ayağa Kalkmak

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3171] ( قَالَا) أَيْ عَبْدُ الصَّمَدِ وَأَبُو دَاوُدَ ( لَا تُتْبَعُ) بِضَمِّ أَوَّلِهِ وَفَتْحِ ثَالِثِهِ خَبَرٌ بِمَعْنَى النهي ( الجنازة بِصَوْتٍ) أَيْ مَعَ صَوْتٍ وَهُوَ النِّيَاحَةُ ( وَلَا نَارٍ) فَيُكْرَهُ اتِّبَاعُهَا بِنَارٍ فِي مِجْمَرَةٍ أَوْ غَيْرِهَا لِمَا فِيهِ مِنَ التَّفَاؤُلِ ( وَلَا يُمْشَى) بِضَمِّ أَوَّلِهِ ( بَيْنَ يَدَيْهَا) بِنَارٍ وَلَا صَوْتٍ فيكره ذلك
وأخرج أحمد عن بن عُمَرَ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ نَتْبَعَ جِنَازَةً مَعَهَا رَانَّةٌ وعند بن مَاجَهْ عَنْ أَبِي بُرْدَةَ قَالَ أَوْصَى أَبُو مُوسَى حِينَ حَضَرَهُ الْمَوْتُ فَقَالَ لَا تَتْبَعُونِي بمجمر قالوا أو سمعت فِيهِ شَيْئًا قَالَ نَعَمْ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَفِيهِ أَبُو حَرِيزٍ مَوْلَى مُعَاوِيَةَ مَجْهُولٌ
وَفِي الْمُوَطَّأِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِي بَكْرٍ أَنَّهَا قَالَتْ لِأَهْلِهَا وَلَا تَتْبَعُونِي بِنَارٍ
وَفِيهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّهُ نَهَى أَنْ يُتْبَعَ بَعْدَ موته بنار
قال بن عَبْدِ الْبَرِّ جَاءَ النَّهْيُ عَنْ ذَلِكَ عَنِ بن عُمَرَ مَرْفُوعًا انْتَهَى
بَلْ وَعَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ نفسه كما في الباب لكن قال بن الْقَطَّانِ حَدِيثٌ لَا يَصِحُّ وَإِنْ كَانَ مُتَّصِلًا للجهل بحال بن عُمَيْرٍ رَاوِيهِ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ انْتَهَى
قَالَ الزُّرْقَانِيُّ لَكِنْ حَسَّنَهُ بَعْضُ الْحُفَّاظِ وَلَعَلَّهُ لِشَوَاهِدِهِ فَيُكْرَهُ اتِّبَاعُ الْجِنَازَةِ بِنَارٍ فِي مِجْمَرَةٍ أَوْ غَيْرِهَا لِأَنَّهُ مِنْ شِعَارِ الْجَاهِلِيَّةِ
وَقَدْ هَدَمَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذَلِكَ وَزَجَرَ عَنْهَا وَلِأَنَّهُ مِنْ فِعْلِ النَّصَارَى وَلِمَا فِيهِ مِنَ التَّفَاؤُلِ
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ فِي إِسْنَادِهِ رَجُلَانِ مَجْهُولَانِ