هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3155 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَسَّانَ السَّمْتِيُّ ، حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ خَلِيفَةَ ، عَنْ أَبِي هَاشِمٍ ، عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : الْقُضَاةُ ثَلَاثَةٌ : وَاحِدٌ فِي الْجَنَّةِ ، وَاثْنَانِ فِي النَّارِ ، فَأَمَّا الَّذِي فِي الْجَنَّةِ فَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَقَضَى بِهِ ، وَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَجَارَ فِي الْحُكْمِ ، فَهُوَ فِي النَّارِ ، وَرَجُلٌ قَضَى لِلنَّاسِ عَلَى جَهْلٍ فَهُوَ فِي النَّارِ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : وَهَذَا أَصَحُّ شَيْءٍ فِيهِ يَعْنِي حَدِيثَ ابْنِ بُرَيْدَةَ الْقُضَاةُ ثَلَاثَةٌ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3155 حدثنا محمد بن حسان السمتي ، حدثنا خلف بن خليفة ، عن أبي هاشم ، عن ابن بريدة ، عن أبيه ، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : القضاة ثلاثة : واحد في الجنة ، واثنان في النار ، فأما الذي في الجنة فرجل عرف الحق فقضى به ، ورجل عرف الحق فجار في الحكم ، فهو في النار ، ورجل قضى للناس على جهل فهو في النار ، قال أبو داود : وهذا أصح شيء فيه يعني حديث ابن بريدة القضاة ثلاثة
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Buraydah ibn al-Hasib:

The Prophet (ﷺ) said: Judges are of three types, one of whom will go to Paradise and two to Hell. The one who will go to Paradise is a man who knows what is right and gives judgment accordingly; but a man who knows what is right and acts tyrannically in his judgment will go to Hell; and a man who gives judgment for people when he is ignorant will go to Hell.

Abu Dawud said: On this subject this is the soundest tradition, that is, the tradition of Ibn Buraidah: Judges are of three types.

(3573) Abdullah b. Büreyde'nin, babasından rivayet ettiğine göre; Peygamber (s.a)
şöyle buyurmuştur:

"Hâkimler üç kısımdır: Biri cennette, ikisi de cehennemdedir. Cennette olan, hakkı
bilip ona göre hüküm verendir. Hakkı öğrendiği halde hükm(ün)de zulmeden
(hâkimler) ile, hakkı bilmeden insanlar hakkında hüküm veren (hakimler) de
cehennemdedir."

Ebû Dâvûd dedi ki: Bu "Hâkimler üç sınıf tır... "diye başlayan İbn Büreyde hadisi, bu

£19]

mevzuda gelen hadislerin en sağlamıdır.
Açıklama

Hadis-i şerifte hâkimlerin üç kısım olduğu haber verilmektedir:

1- Allah'ın ve Rasûlünün hükmünü bilen ve ona göre hüküm veren hâkimler. Bunlar
cennetliktir.

2- Allah'ın ve Rasûlünün hükmünü bilmeden hüküm veren hâkimler. Bunlar
hükümlerinde hakka isabet etseler de etmeseler de cehennemliktirler.

3- Allah'ın ve Rasûlünün hükmünü bildikleri halde bile bile hakka aykırı hüküm
verenler. Bunlar da cehennemliktir.

Görülüyor ki, bir hâkimin hâkimlik görevinden dolayı cehennemlik olmaması için
kendisinde şu iki vasıfm bulunması lâzımdır:

a) Allah'ın ve Rasûlünün adaletle ilgili hükümlerini bilmesi,

b) Hükmünü ona göre vermesi.

Kendisinde bu iki vasıf bulunmadan hâkimlik yapan bir kimse cehennemliktir.
Hakkı bildiği halde hakka göre hüküm vermeyen bir hâkimin bu bilgisi kendisini
cehennemlik olmaktan kurtaramadığı gibi, hakkı bilmeden hüküm verip de tesadüfen
haklı hüküm veren bir hâkimin hükmünde isabet etmesi kendisini cehennem ateşinden
kurtaramaz.

Çünkü bilmeden hüküm vermiştir. Her ne kadar tesadüfen hakka isabet etmişse de



hakka isabet etmemesi de mümkündü. O bu şekilde hüküm vermekle hakka isabet
edememe tehlikesini ve hakka karşı gelme cesaretini göstermiştir..
Hatib-i Şirbinî'nin açıklamasına göre, sözü geçen üç sınıf hâkimden sadece birinci
sınıfa girenlerin verdikleri hükümler makbul ve muteberdir. İkinci ve üçüncü sınıfa
giren hâkimlerin verdikleri hükümler ise muteber değildir.

Şah Veliyyullah Dehlevî, İzâletü'l-Hafâ isimli eserinde mevzumuzu teşkil eden
hadisin, bir kimsenin halife olabilmesi için müctehid olması gerektiğine delâlet ettiğini
söyledikten sonra sözlerine şöyle devam ediyor:
"Bir kimse şu beş ilmi bilmedikçe müctehid olamaz:

1- Kur'an-ı Kerim'in kıraatim ve tefsirini bilmek.

2- Senetleriyle, sahihi ve zayıfıyla sünneti bilmek.

3- İcmâa aykırı hüküm vermemek için daha önceki müctehidlerin içti-hadlarmı
bilmek.

4- Arapçanm sarfı ve nahvi gibi âlet ilimlerini bilmek.

5- Hüküm çıkarma ve uygulama ilmini bilmek."

Hâkimin ilmî seviyesinin derecesi hususunda Hanefî âlimlerinin görüşü şöyledir:
"Hâkim olacak kimse; fıkhî meselelere, muhakemat usulüne vâkıf, davaları bunlara
uygulamaya kadir, tam bir temyiz gücüne sahip, şahitliği makbul olmalıdır.
Binaenaleyh, büsbütün bilgisiz veya çocuk, köle, matuh, âmâ, dilsiz ve sağır olan bir

1201

kimsenin hâkimliği caiz değildir."

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3573] )
يخطىء (السَّمْتِيُّ) بِالْفَتْحِ وَالسُّكُونِ وَفَوْقِيَّةٌ كَانَ لَهُ لِحْيَةٌ وَهَيْئَةٌ وَرَأْيٌ وَإِنَّمَا سُمِّيَ بِهِ لِسَمْتِهِ وَهَيْئَتِهِ وَاللَّهُ أَعْلَمُ (فَجَارَ فِي الْحُكْمِ) أَيْ مَالَ عَنِ الْحَقِّ وَظَلَمَ عَالِمًا بِهِ مُتَعَمِّدًا لَهُ (عَلَى جَهْلٍ) حَالٌ مِنْ فَاعِلِ قَضَى أَيْ قَضَى لِلنَّاسِ جَاهِلًا
وَالْحَدِيثُ دَلِيلٌ عَلَى أَنَّهُ لَا يَنْجُو مِنَ النَّارِ مِنَ الْقُضَاةِ إِلَّا مَنْ عَرَفَ الْحَقَّ وَعَمِلَ بِهِ وَالْعُمْدَةُ الْعَمَلُ فَإِنَّ مَنْ عَرَفَ الْحَقَّ وَلَمْ يَعْمَلْ فَهُوَ وَمَنْ حَكَمَ بِجَهْلٍ سَوَاءٌ فِي النَّارِ وَظَاهِرُهُ أَنَّ مَنْ حَكَمَ بِجَهْلٍ وَإِنْ وَافَقَ حُكْمُهُ الْحَقَّ فَإِنَّهُ فِي النَّارِ لِأَنَّهُ أَطْلَقَهُ وَقَالَ فَقَضَى لِلنَّاسِ عَلَى جَهْلٍ فَإِنَّهُ يَصْدُقُ عَلَى مَنْ وَافَقَ الْحَقَّ وَهُوَ جَاهِلٌ فِي قَضَائِهِ أَنَّهُ قَضَى عَلَى جَهْلٍ وَفِيهِ التَّحْذِيرُ مِنَ الْحُكْمِ بِجَهْلٍ أَوْ بِخِلَافِ الْحَقِّ مَعَ مَعْرِفَتِهِ بِهِ قَالَ الْخَطِيبُ الشِّرْبِينِيُّ وَالْقَاضِي الَّذِي يَنْفُذُ حُكْمُهُ هُوَ الْأَوَّلُ وَالثَّانِي وَالثَّالِثُ لَا اعْتِبَارَ بحكمهما انتهى
قال المنذري وأخرجه الترمذي وبن ماجه وبن بُرَيْدَةَ هَذَا هُوَ عَبْدُ اللَّهِ