هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3287 حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْأَعْلَى ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ ، عَنْ عِيسَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ، رَجُلٌ مِنَ الْأَنْصَارِ عَنْ أَبِيهِ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : دَعَا بِإِدَاوَةٍ يَوْمَ أُحُدٍ فَقَالَ : اخْنِثْ فَمَ الْإِدَاوَةِ ثُمَّ شَرِبَ مِنْ فِيهَا
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3287 حدثنا نصر بن علي ، حدثنا عبد الأعلى ، حدثنا عبيد الله بن عمر ، عن عيسى بن عبد الله ، رجل من الأنصار عن أبيه ، أن رسول الله صلى الله عليه وسلم : دعا بإداوة يوم أحد فقال : اخنث فم الإداوة ثم شرب من فيها
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

A man of the Ansar quoting from his father said that the Prophet (ﷺ) called for a skin-vessel on the day of the battle of Uhud. He then said:

Invert the head of the vessel and he drank from its mouth.

(3721) Ensar'danbir kişi olan İsab. Adillah (r.a)'m babasından rivayet olunduğuna
göre;

Peygamber (s. a) Uhut (savaşı) günü bir su tulumu istemiş, (tulum gelince onu getiren
kişiye):

"(Bu) tulumun, ağzını dışarıya kıvır" demiş, (bu isteği yerine getirildikten) sonra kabın

[1411

ağzından su içmiştir.
Açıklama

Görülüyor ki, bu babda gelen hadislerin bir kısmı su tulumlarının ağızlarım dışarıya
kıvırarak içmenin yasak olduğunu bildirirken, bir kısmı da caiz olduğunu
bildirmektedir.

Hattâbî'nin açıklamasına göre, tulumlarda bulunan içecekleri bu şekilde ağızlarını
kıvırıverip de içmenin yasaklanmasının iki sebebi vardır:

1- Tulumların ağzı geniş olduğundan mutlaka oradan içilen şey içen kimsenin üzerine
dökülerek o kimsenin üzerini ıslatır.

2- Tulumların ağzını temizlemek kolay olmadığından içindekilerin bu şekilde içilmesi
halinde, zamanla orada oluşan pislikler içen kimsenin ağzına gider. Bu bakımdan
tulumlardan bu ş kilde su içmeyi âdet haline getirmek son derece tehlikelidir.

2719 numaralı hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımız gibi, bu yasak kapların içerisinde
zararlı maddelerin ya da haşeratm bulunması ihtimaliyle de ilgili olabilir.
Nitekim bir hadis-i şerifte açıklandığına göre; "Hz. Peygamber, kaplardan bu şekilde
su içmeyi yasakladıktan sonra bir adam geceleyin kalkıp bir tulumun ağzını dışarıya

£142]

kıvırarak su içmiş de tulumun ağzından bir yılan çıkıp adamın üstüne düşmüş."
Hattâbî, 3721 numaralı hadisi açıklarken, bu hadisle 3720 numaralı hadisin arasını
şöyle telif etmiştir:

1- Bu mevzuda gelen hadislerden, su tulumlarından bu şekilde su içmeyi yasaklayan
hadisler büyük tulumlardan su içmekle; ruhsat veren hadislerse küçük tulumlardan su
içmekle ilgili olabilir.

2- Yasaklayıcı hadisler, insanların tulumlardaki suyu bu şekilde içmeye mecbur
olmadıkları hallere ait; ruhsat verici hadisler ise buna mecbur kaldıkları hallere ait
olabilir.

3- Yasaklayıcı hadisler, tulumlardan bu şekilde su içmeyi âdet haline getirmekle;
ruhsat verdiği hadislerde suyu bu şekilde içmeyi âdet haline getirmeksizin arasıra

[143]

içmekle ilgili olabilir.



16. Bardağın Kırık Yerinden Su İçmek



شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3721] (عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ) هَكَذَا عُبَيْدُ اللَّهِ مُصَغَّرًا فِي بَعْضِ النُّسَخِ وَهُوَ إِمَامٌ ثِقَةٌ وَفِي بَعْضِ النُّسَخِ عَبْدُ اللَّهِ مُكَبَّرًا وَهُوَ ضَعِيفٌ
وَالْمُنْذِرِيُّ رَجَّحَ نُسْخَةَ الْمُكَبَّرِ كَمَا يَظْهَرُ مِنْ كَلَامِهِ الْآتِي وَاللَّهُ أَعْلَمُ (رجل من الأنصار) بالجر بدل بَدَلٌ مِنْ عِيسَى (فَقَالَ اخْنِثْ فَمَ الْإِدَاوَةِ) فِي هَذَا دَلَالَةٌ عَلَى جَوَازِ الِاخْتِنَاثِ مِنْ فَمِ الْإِدَاوَةِ
وَقَدْ دَلَّ الْحَدِيثُ الْأَوَّلُ عَلَى النَّهْيِ عَنْ ذَلِكَ
قَالَ الْخَطَّابِيُّ فِي الْمَعَالِمِ يَحْتَمِلُ أَنْ يَكُونَ النَّهْيُ إِنَّمَا جَاءَ عَنْ ذَلِكَ إِذَا شَرِبَ مِنَ السِّقَاءِ الْكَبِيرِ دُونَ الْإِدَاوَةِ وَنَحْوِهَا وَيَحْتَمِلُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَبَاحَهُ لِلضَّرُورَةِ وَالْحَاجَةِ إِلَيْهِ فِي الْوَقْتِ
وَإِنَّمَا النَّهْيُ أَنْ يَتَّخِذَهُ الْإِنْسَانُ دُرْبَةً وَعَادَةً
وَقَدْ قِيلَ إِنَّمَا أَمَرَهُ بِذَلِكَ لِسَعَةِ فَمِ السِّقَاءِ لِئَلَّا يَنْصَبَّ عَلَيْهِ الْمَاءُ
انْتَهَى
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَأَخْرَجَهُ التِّرْمِذِيُّ وَقَالَ هَذَا حَدِيثٌ لَيْسَ إِسْنَادُهُ بِصَحِيحٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْعُمَرِيُّ يُضَعَّفُ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ وَلَا أَدْرِي سَمِعَ مِنْ عِيسَى أَمْ لَا هَذَا آخِرُ كَلَامِهِ وَأَبُو عِيسَى هَذَا هُوَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أُنَيْسٍ الْأَنْصَارِيُّ وَهُوَ غَيْرُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُنَيْسٍ الْجُهَنِيِّ فَرَّقَ بَيْنَهُمَا عَلِيُّ بْنُ الْمَدِينِيِّ وَخَلِيفَةُ بْنُ خَيَّاطِ بْنِ شَبَابٍ وَغَيْرُهُمَا

(