هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3692 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصُّورِيُّ ، حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، حَدَّثَنَا مُطِيعُ بْنُ مَيْمُونٍ ، عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ عِصْمَةَ ، عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا ، قَالَتْ : أَوْمَتْ امْرَأَةٌ مِنْ وَرَاءِ سِتْرٍ بِيَدِهَا ، كِتَابٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَقَبَضَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَدَهُ ، فَقَالَ : مَا أَدْرِي أَيَدُ رَجُلٍ ، أَمْ يَدُ امْرَأَةٍ ؟ قَالَتْ : بَلِ امْرَأَةٌ ، قَالَ : لَوْ كُنْتِ امْرَأَةً لَغَيَّرْتِ أَظْفَارَكِ يَعْنِي بِالْحِنَّاءِ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3692 حدثنا محمد بن محمد الصوري ، حدثنا خالد بن عبد الرحمن ، حدثنا مطيع بن ميمون ، عن صفية بنت عصمة ، عن عائشة رضي الله عنها ، قالت : أومت امرأة من وراء ستر بيدها ، كتاب إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم ، فقبض النبي صلى الله عليه وسلم يده ، فقال : ما أدري أيد رجل ، أم يد امرأة ؟ قالت : بل امرأة ، قال : لو كنت امرأة لغيرت أظفارك يعني بالحناء
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Aisha, Ummul Mu'minin:

A woman made a sign from behind a curtain to indicate that she had a letter for the Messenger of Allah (ﷺ). The Prophet (ﷺ) closed his hand, saying: I do not know this is a man's or a woman's hand. She said: No, a woman. He said: If you were a woman, you would make a difference to your nails, meaning with henna.

(4166) Aişe (r.a)'m şöyle dediği rivayet edilmiştir;

Elinde Resûlııllaha mektup bulunan bir kadın, perdenin arkasından işaret etti (elini

uzattı) Resûlullah elini tuttu (mektubu almadan çekti) ve:

"Bu erkek eli mi, yoksa kadın eli mi bilmiyorum?" buyurdu.Kadm:

"Kadın elidir" dedi.Resûlullah (s.a):

£141

"Eğer sen kadın olsaydın tırnaklanın (n rengini) kına ile değiştirirdin" buyurdu.
Açıklama

Bu üç hadis kadınların kına yakmalarıyla ilgilidir. Birincisi başa. diğerleri de ellere
kına yakmayı konu edinmişlerdir.

İlk hadisten anlaşıldığına göre, kadınların başlarına kına yakmaları mubahtır. Ancak
Hz. Peygamber, (s.a} kokusunu sevmediği için. Aişe (r.a) başına kına yakmamış. Bu
tamamen beşerî bir özelliktir. Resûlullah'm kına kokusunu sevmemesi, onun mekruh
olmasını gerektirmez.

Hadisten İstifade edilmesi gereken diğer bir dersde şudur: Kadınlar, kocalarının
sevmedikleri kılık ve davranışlardan kaçınmalı, onların hoşlanacağı şekilde hareket
etmeli ve giyinmelidirler. Bu erkeklerin kadınlar üzerindeki bir haklarıdır,
ikinci hadisten Hıncı b. Utbe söz konusu edilmektedir. Bu hanım, Ebû süfyâtı'ın
hanımı, Hz. Musâviye'nin annesidir. Mekke fethedildiğinde, Resûlullah (s.a)
kadınlardan hırsızlık yapmayacaklarına ve zina etmeyeceklerine dair bî'at almıştı.
Hadisin siyakından, Hz. Peygamberin hanımlarla elleri ile bî'at ettiği zannedilebilir.
Ama gerçek öyle değildir. Hz. Peygamberin kadınlarla olan bî'atı söz ile olmuştur. Hz.
Aişe "Vallahi onun eli yabancı hiç bir kadının eline değmemiştir." buyurmuştur. Şâbî
ise Efendimiz'in kadınlarla elinde bez sarılı olarak biat ettiğini söylemiştir. Bu hadiste
konu edilen olay şöyle olmuştur. Hz. Peygamber, Hind ile bîat edeceği zaman onun
elinde kına olmadığını görmüş ve ellerini vahşî hayvanın ayaklarına benzeterek,
ellerinin şeklini kına yakarak değiştirmedikçe kendisi ile bîat etmeyeceğini
söylemiştir.

Üçüncü hadiste de yine Efendimiz, elinde kına olmayan kadına tarizda bulunmuş ve
ona kına yakmasını tavsiye etmiştir. Bu iki hadis, kadınların ellerine kına



yakmalarının müstehap, erkeklerin yakmaların ise mekruh olduğuna delâlet
etmektedir. Rasûlullarfm kına yakmayan kadmlara-bu kadar sert davran mas mdaki
sebep, onların bu hâlleri ile erkeklere benzemeleridir. Kadınlar ve erkekler gerek
giyiniş, gerek davranış, gerekse süslenme bakımından birbirlerinden farklı
olmalarıdırlar.

Buharı ve Müslim'in, İbn AbbasMan rivayet ettikleri bir hâdise göre Peygamber (s. a),
"Kadınlara benzeyen erkeklere ve erkeklere benzeyen kadınlara Allah lanet etsin"
Lİ5]

buyurmuştur.

Hâdis-i şeriften anlaşıldığına göre: Kadınların kınalı olan elleri yabancıya karşı

£161

mahrem değildir. Zaten ilgili âyette açıkta olan zinetlerin gösterilmesinin caiz
olduğu belirtilmektedir.

5. Saça Saç Ulatmak

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [4166] ( أَوْمَأَتْ) فِي الْقَامُوسِ وَمَأَ إِلَيْهِ أَشَارَ كَأَوْمَأَ
وَفِي بَعْضِ النُّسَخِ أَوْمَتْ بِغَيْرِ الْهَمْزَةِ بَعْدَ الْمِيمِ وَهُوَ مُوهَمٌ إِلَى أَنَّهُ مُعْتَلُّ اللَّامِ لَكِنْ لَمْ يَذْكُرْ صَاحِبُ الْقَامُوسِ مَادَّتَهُ مُطْلَقًا وقالوا في توجيهه إن أصله أو مأت بِالْهَمْزِ فَخُفِّفَ بِإِبْدَالِهِ أَلِفًا فَحُذِفَ لِالْتِقَاءِ السَّاكِنَيْنِ ( مِنْ وَرَاءِ سِتْرٍ) أَيْ حِجَابٍ ( بِيَدِهَا كِتَابٌ) الْجُمْلَةُ مِنَ الْمُبْتَدَأِ الْمُؤَخَّرِ وَالْخَبَرِ الْمُقَدَّمِ صِفَةٌ لِلْمَرْأَةِ كَأَنَّهَا جَاءَتْ بِكِتَابٍ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ( أَيَدُ رَجُلٍ) أَيْ هِيَ ( قَالَتْ) أَيِ الْمَرْأَةُ ( بَلِ امْرَأَةٌ) بِالرَّفْعِ أَيْ صَاحِبَتُهَا امْرَأَةٌ أَوْ أَنَا امْرَأَةٌ ( لَوْ كُنْتِ امْرَأَةً) مُرَاعِيَةً شِعَارَ النِّسَاءِ ( لَغَيَّرْتِ أَظْفَارَكِ) أَيْ خَضَّبْتِهَا ( يَعْنِي بِالْحِنَّاءِ) تَفْسِيرٌ مِنْ عَائِشَةَ أَوْ غَيْرِهَا مِنَ الرُّوَاةِ
وَفِي الْحَدِيثِ شِدَّةُ اسْتِحْبَابِ الْخِضَابِ بِالْحِنَّاءِ لِلنِّسَاءِ
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَأَخْرَجَهُ النَّسَائِيُّ