هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
4060 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ ، قَالَ : حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ ، قَالَ : حَدَّثَنَا سَعِيدٌ يَعْنِي ابْنَ أَبِي أَيُّوبَ ، قَالَ : أَخْبَرَنِي أَبُو صَخْرٍ ، عَنْ نَافِعٍ ، قَالَ : كَانَ لِابْنِ عُمَرَ صَدِيقٌ مِنْ أَهْلِ الشَّامِ يُكَاتِبُهُ فَكَتَبَ إِلَيْهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ : إِنَّهُ بَلَغَنِي أَنَّكَ تَكَلَّمْتَ فِي شَيْءٍ مِنَ الْقَدَرِ ، فَإِيَّاكَ أَنْ تَكْتُبَ إِلَيَّ ، فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : إِنَّهُ سَيَكُونُ فِي أُمَّتِي أَقْوَامٌ يُكَذِّبُونَ بِالْقَدَرِ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
4060 حدثنا أحمد بن حنبل ، قال : حدثنا عبد الله بن يزيد ، قال : حدثنا سعيد يعني ابن أبي أيوب ، قال : أخبرني أبو صخر ، عن نافع ، قال : كان لابن عمر صديق من أهل الشام يكاتبه فكتب إليه عبد الله بن عمر : إنه بلغني أنك تكلمت في شيء من القدر ، فإياك أن تكتب إلي ، فإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إنه سيكون في أمتي أقوام يكذبون بالقدر
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Nafi said: Ibn ‘Umar had a friend from the people of Syria who used to correspond with him. ‘Abd Allah b. ‘Umar wrote to him: I have been informed that you have talked something about Divine decree. You should write it to me, for I heard the Messenger of Allah (ﷺ) say: Among my community there will be people who will falsify Divine decree.

(4613) Nâfi (r.a.)'den demiştir ki: (Hz. Abdullah) İbn Ömer'in kendisiyle
mektuplaştığı Şamlı bir arkadaşı vardı (onun kader inancını kabul etmediğini öğrenen)
Abdullah İbn Ömer, O'na (şu mealde bir) mektup yazdı. "Senin kader hakkında
birtakım (inkarcı) sözler söylediğin (haberi) bana ulaştı. (Binaenaleyh) sakın bir daha
bana mektup yazma. Çünkü ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi: 'Benim
ümmetim içerisinde kaderi inkar eden bir takım kavimler ortaya çıkacaktır' derken
£1401

işittim."
Açıklama

Bu hadisi şerif, Hz, Peygamber'in gaybe dair verdiği haberlerdendir. Hadis-i şerifte
çıkacağı haber verilen, kaderi inkâr edecek kavim, haber verildiği şekilde çıkmıştır.
İslâm tarihinde kaderi ilk inkâr eden Vâsıl b. Atâ olmuştur. Vâsıl b. A'tâ ile başlayan
ve Me'mun devrinden itibaren Abbâsilerin resmi mezhebi haline gelen bu inkarcı
mezheb, İslâm mezhebler tarihinde "mutezile" ve "kaderiyye" ismi ile şöhret
bulmuştur.

Kelâm ulemasının tesbitine göre bunlar kendi aralarında yirmi fırkaya ayrılırlar.
İsimleri şöyledir:

1. Vâsılıyye, 2. Amriyye, 3. Hüzeyliyye, 4. Nazzâmiyye, 5. İsvâriyye, 6. îskâfıyye, 7.
Ca'feriyye, 8. Bişriyye,

9. Müzdâriyye, 10. Haşimiyye, 11. Sâlihiyye, 12. Habitiyye, 13. Hudbiyye, 14.
Ma'meriyye, 15. Sümâmiyye,

Ilül

16. Hayyâtiyye, 17. Cahiziyye, 18. Ka'biyye, 19. Cubâiyye, 20. Behşemiyye.
Bazı Hükümler

1. Mektuplaşmak müstehabdir.

2. Kaderi inRar etmeR sapıklıktır. Çünkü kader inancı İslâm inancının esaslarmdandır.
3. Sapık insanlarla dostluk kurmak caiz değildir.

Burada şunu ifâde etmek isteriz ki sapık bir insanı islâh etmek için kurulan ilişki ile
onu dost edinmeyi karıştırmamak lâzımdır. "Ey İnananlar, yahudileri ve lııristiyanları
dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost tutarsa O,
£142]

onlardandır..." âyet-i kerimesinde kafirleri dost edinmek kesinlikle

yasaklanmıştır. Fakat onlara gönül vermeksizin, onların gönlünü kazanmakta bir
£1431

sakınca yoktur.

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [4613]