باب ما جاء في الكبر

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ مَا جَاءَ فِي الكِبْرِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2004 حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ الرِّفَاعِيُّ قَالَ : حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ ، عَنْ الأَعْمَشِ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ عَلْقَمَةَ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا يَدْخُلُ الجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ مِنْ كِبْرٍ ، وَلَا يَدْخُلُ النَّارَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ إِيمَانٍ وَفِي البَابِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، وَابْنِ عَبَّاسٍ ، وَسَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ ، وَأَبِي سَعِيدٍ : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

1998- Abdullah (r.a.)'den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kalbinde hardal tanesi kadar kibir, büyüklenme olan kişi Cennete giremeyecektir. Yine kalbinde bir hububat ağırlığında iman olan kimse de Cehenneme girmeyecektir." (Müslim, İman: 31; İbn Mâce, Mukaddime: 9) ® Bu konuda Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, Seleme b. Ekvâ' ve Ebû Saîd'den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. 1999- Abdullah (r.a.)'den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi Cennete giremeyecek, kalbinde zerre kadar imanı olan kimse de Cehenneme girmeyecektir." Bunun üzerine bir adam: "Elbise ve ayakkabımın güzel olmasından ben hoşlanırım" dedi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah güzelliği sever fakat kibir: Hakkı tanımamak ve insanları küçük görmek demektir." (İbn Mâce, Mukaddime: 9) ® Bazı ilim adamları bu hadisin yorumunda şöyle derler: "Kalbinde zerre kadar iman olan Cehenneme girmeyecektir" sözünün manası; "Ebedî olarak girmeyecektir" demektir. Aynı şekilde Ebû Saîd el Hudrî'den şöyle rivâyet edilmiştinKalbinde zerre kadar iman olan cehennemde ebedi kalmayıp mutlaka çıkacaktır. Tabiinden pek çok kişi: Âl-i Imran: sûresi 192. ayeti olan: "Ey Rabbimiz şüphesiz sen kimi cehennem ateşine koyarsan elbette onu rezil ve rüsvay edersin..." Hakkında şöyle demişlerdir: "Kimi Cehenneme ebedi olarak koyarsa onu gerçekten rezil ve rüsvay etmiştir." Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. 2000- Seleme b. Ekvâ' (r.a.)'in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kişi kendini yüksek göre göre sonunda cebbar (zorbalar) içersine yazılır ve onların başına gelen onun da başına gelir." (Tirmizî rivâyet etmiştir.) ® Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. 20

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2005 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ المُثَنَّى ، وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، قَالَا : حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمَّادٍ قَالَ : حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ أَبَانَ بْنِ تَغْلِبَ ، عَنْ فُضَيْلِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ عَلْقَمَةَ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : لَا يَدْخُلُ الجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ ، وَلَا يَدْخُلُ النَّارَ ـ يَعْنِي ـ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ إِيمَانٍ ، قَالَ : فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ : إِنَّهُ يُعْجِبُنِي أَنْ يَكُونَ ثَوْبِي حَسَنًا وَنَعْلِي حَسَنَةً ، قَالَ : إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الجَمَالَ ، وَلَكِنَّ الكِبْرَ مَنْ بَطَرَ الحَقَّ وَغَمَصَ النَّاسَ وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ العِلْمِ فِي تَفْسِيرِ هَذَا الحَدِيثِ : لَا يَدْخُلُ النَّارَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ إِيمَانٍ ، إِنَّمَا مَعْنَاهُ لَا يُخَلَّدُ فِي النَّارِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

1999- Abdullah (r.a.)'den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi Cennete giremeyecek, kalbinde zerre kadar imanı olan kimse de Cehenneme girmeyecektir." Bunun üzerine bir adam: "Elbise ve ayakkabımın güzel olmasından ben hoşlanırım" dedi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah güzelliği sever fakat kibir: Hakkı tanımamak ve insanları küçük görmek demektir." (İbn Mâce, Mukaddime: 9) ® Bazı ilim adamları bu hadisin yorumunda şöyle derler: "Kalbinde zerre kadar iman olan Cehenneme girmeyecektir" sözünün manası; "Ebedî olarak girmeyecektir" demektir. Aynı şekilde Ebû Saîd el Hudrî'den şöyle rivâyet edilmiştinKalbinde zerre kadar iman olan cehennemde ebedi kalmayıp mutlaka çıkacaktır. Tabiinden pek çok kişi: Âl-i Imran: sûresi 192. ayeti olan: "Ey Rabbimiz şüphesiz sen kimi cehennem ateşine koyarsan elbette onu rezil ve rüsvay edersin..." Hakkında şöyle demişlerdir: "Kimi Cehenneme ebedi olarak koyarsa onu gerçekten rezil ve rüsvay etmiştir." Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. 2000- Seleme b. Ekvâ' (r.a.)'in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kişi kendini yüksek göre göre sonunda cebbar (zorbalar) içersine yazılır ve onların başına gelen onun da başına gelir." (Tirmizî rivâyet etmiştir.) ® Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. 20

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2006 وَهَكَذَا رُوِيَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الخُدْرِيِّ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ إِيمَانٍ وَقَدْ فَسَّرَ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنَ التَّابِعِينَ هَذِهِ الآيَةَ : { رَبَّنَا إِنَّكَ مَنْ تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ } فَقَالَ : مَنْ تُخَلِّدُ فِي النَّارِ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2007 حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ قَالَ : حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ ، عَنْ عُمَرَ بْنِ رَاشِدٍ ، عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ ، عَنْ أَبِيهِ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا يَزَالُ الرَّجُلُ يَذْهَبُ بِنَفْسِهِ حَتَّى يُكْتَبَ فِي الجَبَّارِينَ فَيُصِيبُهُ مَا أَصَابَهُمْ : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

2000- Seleme b. Ekvâ' (r.a.)'in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kişi kendini yüksek göre göre sonunda cebbar (zorbalar) içersine yazılır ve onların başına gelen onun da başına gelir." (Tirmizî rivâyet etmiştir.) ® Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. 20

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2008 حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عِيسَى البَغْدَادِيُّ قَالَ : حَدَّثَنَا شَبَابَةُ بْنُ سَوَّارٍ قَالَ : حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي ذِئْبٍ ، عَنْ القَاسِمِ بْنِ عَبَّاسٍ ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ ، عَنْ أَبِيهِ قَالَ : يَقُولُونَ لِي : تَكُونُونَ فِي التِّيهِ وَقَدْ رَكِبْتُ الْحِمَارَ وَلَبِسْتُ الشَّمْلَةَ وَقَدْ حَلَبْتُ الشَّاةَ ، وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ فَعَلَ هَذَا فَلَيْسَ فِيهِ مِنَ الكِبْرِ شَيْءٌ : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

--20