هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2949 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ ، ح وحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ ، حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ ، عَنْ يُونُسَ ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ، قَالَ : قَالَ لِي ابْنُ الْمُسَيَّبِ : إِنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ ، قَالَ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : الْحَلِفُ مَنْفَقَةٌ لِلسِّلْعَةِ مَمْحَقَةٌ لِلْبَرَكَةِ ، قَالَ ابْنُ السَّرْحِ : لِلْكَسْبِ ، وَقَالَ : عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2949 حدثنا أحمد بن عمرو بن السرح ، حدثنا ابن وهب ، ح وحدثنا أحمد بن صالح ، حدثنا عنبسة ، عن يونس ، عن ابن شهاب ، قال : قال لي ابن المسيب : إن أبا هريرة ، قال : سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : الحلف منفقة للسلعة ممحقة للبركة ، قال ابن السرح : للكسب ، وقال : عن سعيد بن المسيب ، عن أبي هريرة ، عن النبي صلى الله عليه وسلم
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Abu Hurairah: I heard Messenger of Allah (ﷺ) say: Swearing produces a ready sale for a commodity but blots out the blessing. The narrator Ibn al-Sarh said: for earning. He also narrated this tradition from Sa'id b. al-Musayyab on the authority of Abu Hurairah from the Prophet (ﷺ).

(3335) Ebû Hureyre (r.a), Rasûlullah (s.a)'i şöyle buyururken işittiğini haber vermiştir:
"Yemin; (sahibinin zannmca) truı.n revacına, (ashnda)bereketin mahvına sebeptir."
İbn Şerh; (bereketin yerine),"kazancm" demiştir.

İbn Şerh; "Saîd b. el~Müseyyeb'den, o Ebû Hureyre'den, o da Hz. Peygamber' den"

im

demiştir.
Açıklama

Hadisin, Buharı ve Müslimdek i rivayetleri de Ebû Hureyre'dendir. Ayrıca, İbn
Mâce'de ve Müslim'de aynı manaya gelen fakat sözleri biraz değişik bir hadis Ebû
Katâde'den rivayet edilmiştir. Bu rivayetin sözleri şu şekildedir:
"Alışverişte yemin etmekten sakınınız. Çünkü yemin (önce) malın revacına sebep
olur. Sonra ise onu mahveder."

Görüldüğü gibi hadis-i şerifte, kişinin malını satmak için yemin etmesinin caiz
olmadığı ifade edilmektedir. Yemin etme iki suretle olur:

a) Yalan yere, yani malda olmayan bir özelliğin olduğunu iddia ederek,, bir kusurunu
gizleyerek veya kendisine pahalıya mal olduğunu söyleyerek yemin etmek. Şüphesiz
yalan yere edilen yemin, ticaretin dışında olduğu gibi ticarette.de haramdır, son derece
günahtır.

b) Yalan yere olmamakla birlikte, malın revaç bulmasını, satışını sağlamak için edilen
yemin. Hadiste, men edilen yeminin, yalanla kayıtlı olmayışı; bu şıkkın da hadisin
hükmüne girdiğini gösterir. Dolayısıyla, yalan olmasa bile satış esnasında yemin
etmek doğru değildir. İmam Nevevî bu konuda şöyle der: "Zaruret yokken, yalan yere
olmasa bile yemin etmek mekruhtur. Hele bu, malın rağbet görmesini temin için



olursa daha da fenadır."

Hadiste; malını satan kişi yemin edince belki bunun; malın satımına fayda sağlayacağı
fakat sonuç itibarıyla bereketi alıp götüreceği belirtilmektedir. Bu, "Allah faizi
mahveder, sadakaları artırır. Hem Allah (faiz helâldir, diyen) koyu kâfirleri, i?ok

[521

günahkâr olanları sevmez." mealindeki âyetin güzel bir tefsiridir. Bu âyet-i
kerimede; faiz ile, görünüşte çoğalıyor zannedilen malın gerçekte azala azala
tükeneceği; görünüşte malı azalttığı zannedilen sadakanın da aslında malı azaltmayıp,
bereketlendirdiği ifade edilmektedir. Abdürrezzak'm Ma'mer'den rivayet ettiği şu
hadis, bu gerçeği daha açık bir biçimde ortaya koymaktadır: "Biz, faizin kazancı
üzerine kırk sene geçmeden muhakkak mahvolur, buyurulduğunu işittik,"
Üzerinde durduğumuz hadiste de, yeminle artan ticaretin, görünüşte bir artış sağladığı
ama aslında bunun bereket ve kazancın mahvına sebep olduğu belirtilmektedir.- İbn
Mâce'nin rivayet ettiği bir hadiste; Allah (c.c)'m kıyamet gününde üç grup ile
konuşmayacağı, onlara rahmet nazarıyla bakmayacağı, onları temize çıkarmayacağı
belirtilmiş ve yalan yeminle malına revaç sağlamak isteyenler bunlar arasında
sayılmıştır.

İbn Mâce'nin bu rivayeti, mal satmak için yemin etmenin kötülüğünü ifadede daha

[531

açık ve daha kesindir.

7. Tartıyı Ağır Tutmak (V e Ücretle Tartmak)

[541

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3335] (الْحَلِفُ) بِفَتْحِ الْمُهْمَلَةِ وَكَسْرِ اللَّامِ الْيَمِينُ الْكَاذِبَةُ
قَالَهُ السُّيُوطِيُّ (مَنْفَقَةٌ) بِفَتْحِ أَوَّلِهِ وَثَالِثِهِ وَسُكُونِ ثَانِيهِ وَكَذَا مَمْحَقَةٌ (لِلسِّلْعَةِ) بِالْكَسْرِ أَيْ مَظِنَّةٌ وَسَبَبٌ لِنَفَاقِهَا (النَّفَاقُ ضِدُّ الْفَسَادِ) أَيْ رَوَاجُهَا فِي ظَنِّ الْحَالِفِ (مَمْحَقَةٌ لِلْبَرَكَةِ) أَيْ مَظِنَّةٌ لِلْمَحْقِ وهو النقص والمحو والإبطال
وقال القارىء أَيْ سَبَبُ ذَهَابِ بَرَكَةِ الْمَكْسُوبِ إِمَّا بِتَلَفٍ يَلْحَقُهُ فِي مَالِهِ أَوْ بِإِنْفَاقِهِ فِي غَيْرِ مَا يَعُودُ نَفْعُهُ إِلَيْهِ فِي الْعَاجِلِ أَوْ ثَوَابِهِ فِي الْآجِلِ أَوْ بَقِيَ عِنْدَهُ وَحُرِمَ نَفْعَهُ أَوْ وَرِثَهُ مَنْ لَا يَحْمَدُهُ وَرُوِيَ بضم الميم وكسر ثالثه انتهى
(وقال بن السَّرْحِ لِلْكَسْبِ) أَيْ مَكَانٌ لِلسِّلْعَةِ (وَقَالَ) أَيِ بن السَّرْحِ فِي حَدِيثِهِ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ وَصَرَّحَ باسم بن الْمُسَيِّبِ
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَأَخْرَجَهُ الْبُخَارِيُّ وَمُسْلِمٌ وَالنَّسَائِيُّ

(