هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
40 حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ ، عَنْ خَالِدٍ يَعْنِي الْوَاسِطِيَّ ، عَنْ خَالِدٍ يَعْنِي الْحَذَّاءَ ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِي مَيْمُونَةَ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ دَخَلَ حَائِطًا ، وَمَعَهُ غُلَامٌ مَعَهُ مِيضَأَةٌ ، وَهُوَ أَصْغَرُنَا فَوَضَعَهَا عِنْدَ السِّدْرَةِ ، فَقَضَى حَاجَتَهُ ، فَخَرَجَ عَلَيْنَا وَقَدْ اسْتَنْجَى بِالْمَاءِ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
40 حدثنا وهب بن بقية ، عن خالد يعني الواسطي ، عن خالد يعني الحذاء ، عن عطاء بن أبي ميمونة ، عن أنس بن مالك ، أن رسول الله صلى الله عليه وسلم دخل حائطا ، ومعه غلام معه ميضأة ، وهو أصغرنا فوضعها عند السدرة ، فقضى حاجته ، فخرج علينا وقد استنجى بالماء
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Anas b. Malik : The Apostle of Allaah ( sal Allaahu alayhi wa sallam ) entered a park. He was accompanied by a boy who had a jug of water with him. He was the youngest of us. He placed it near the lote-tree. He ( the Prophet, sal Allaahu alayhi wa sallam ) relieved himself. He came to us after he had cleansed himself with water.

(43).Enes b. Mâlik (r.a.) şöyle demiştir: Resûlullah (s.a.) ibrik taşıyan bir çocukla
birlikte duvarla çevrili bir bahçeye girdi. Bu çocuk bizim en küçüğümüzdü. ibriği
(Arabistan kirazı denilen) Sidre ağacının yanma koydu. Resûlullah (s.a.) de abdest

[197] ri981

bozduktan sonra su ile taharetlenerek bizim yanımıza geldi.
Açıklama

Müellif aynı konuyu daha evvel "İdrardan temizlenme" (bk. Babll)
"Taharetienme" (bâb 22) başlıkları altında işlediği halde, üçüncü defa aynı konuya
"su ile taharetlenme" başlığı altında tekrar dönmüştür. Bu başlıklar arasında görünüşte
bir fark yokken acaba?bu tekrara neden lüzum görmüştür? sorusu akla gelebilir. İyi
dikkat edilirse görülür ki, birinci başlıkta insanın idrardan vücudunu ve elbisesini
korumasının lüzum ve ehemmiyeti üzerinde titizlikle durulmuştur. Bunun neticesinde
insanın kafasında taharetin su ile yapılmasının farz olduğu zannı hasıl oluyor. İşte bu
yanlış kanaati silmek, mutlaka su ile taharetlenmenin farz olmadığını açıklığa
kavuşturmak için ikinci başlığa yer veriyor. '

İkinci başlıkta su ile taharetlenmenin farz olmadığı açıklanınca, bu sefer acaba su ile
tahareti terk ederek sadece taşla taharetlenmek sünnet midir, diye bir başka soru akla
gelebilir. İşte bu yanlış kanaati de silmek için müellif üçüncü kere konuya dönmüş.
Dübürde kalan pisliğin dirhem miktarını geçmemesi halinde sadece taşla
taharetlenmenin caiz, sadece su ile taharetlenmenin de müstehab olduğunu
delillendirmiştir.

Ayrıca bu üçüncü başlıkla suyun bir gıda olduğu için taharette kullanılmaması lâzım
geldiğini iddia edenlerin delilleri de red edilmek istenmiştir. Çünkü, su temiz ve
temizleyici olarak yaratılmıştır. Temizleyicilik vasfı olmayan diğer içecekler ve
hürmete lâyık gıda maddeleri su ile mukayese edilemezler. Aksi takdirde su ile hiçbir
temizlik yapılmaması lâzım gelir ki bu ümmetten hiç bir âlim böyle bir görüş ortaya
atmamıştır. Her ne kadar İbn Ebî Şeybe, Huzeyfe İbnu'l-Yemân ile İbn Ömer ve
Ibnu'z-Zübeyr'in su ile istinca etmediklerini rivayet etmişse de şu hadis-i şerifler Hz.
Peygamberdin su ile istinca ettiğini ifade etmektedirler:

Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerif ileride gelecek olan (53) numaralı hadis ile a.



Tirmizî, edeb 14; b. Müslim, Tahâre 56; c. Nesâî, Ziyne 1; d. İbn Mâce, tahâre 8; e.
Ahmed b. Hanbel, VI 138. de yer alan hadisler aynı mealdedir.

İbn Hacer'e göre Hadis-i Şerifte Hz. Peygamber'e ibrik taşıdığından bahsedilen
çocuğun Abdullah İbn Mes'ûd olması mümkün görülmektedir. Çünkü yaşlı
kimselerden mecazen çocuk diye bahsedilmiş olabilir. Nitekim "Aramızda iki nalin
0991

sahibi yok mu?" rivayeti de bu zatın Abdullah İbn Mes'-ud olması ihtimalini

r2001

kuvvetlendirmektedir. Çünkü iki na'lin sahibi sözü Hz. Abdullah için kullanılırdı.
Ancak mevzumuzu teşkil eden hadiste bulunan "Bu çocuk bizim en küçüğümüzdü"
sözü bu ihtimali ortadan kaldırmaktır. Çünkü Buhârî'nin rivayet ettiği bir hadis-i
şerifte Hz. Enes bu çocuğun kendilerinden, yani En-sârdan olduğunu ifade etmektedir.

£2QU

Bu bakımdan söz konusu çocuktan maksat Hz. Ebû Hureyre'dir. Nitekim 45
numaralı hadis-i şerif bu gerçeği ortaya koymaktadır. Hz. Ebû Hureyre İslâm'a geç

f2021

girdiği için kendisinden çocuk diye söz edilmiş olabilir.
Bazı Hükümler

1. Abdest bozmak isteyen kimsenin insanların gözlerinden uzaklaşması müstehaptır.

2. İstinca (taharetlenmek) sünnet-i müekkededir. Ancak bunun hükmü duruma göre
değişir. İstinca sünnet olmakla beraber, pisliğin çıktığı yerde kalan necaset dirhem
miktarı ise, istinca vacib; eğer dirhem miktarım geçerse farz; dirhem miktarından az
ise, sünnet-i müekkede; bevlden sonra sadece ön tarafı yıkamak müstehab; yellenince

T2031

ve benzeri hallerde taharetlenmekse bid'attir.

3. Abdest alırken (ibrik, leğen v.s. gibi) lüzumlu ihtiyaçların temini hususunda yardım
istemek ve helaya bir kab içinde su götürmek caizdir.

4. Tahareti su ile yapmak meşru ve sadece taşla taharetlenmekten efdaldir. Bu
mevzuda İbn Abd'in şöyle der: "Su ile taşlan birlikte kullanmak .efdaldir. Fazilet
itibariyle bundan sonra yalnız su ile taharetlenmek, daha sonra yalnız taşlarla iktifa
etmek gelir. Fazilet dereceleri ayrı olmakla beraber bunların her biri ile sünnet yerini

r2041

bulur.

Bu dördüncü madde üzerinde ihtilâf vardır. Cumhur'a (ekseriyete) göre efdal olan
Önce taş, sonra da su kullanarak taşla suyu birleştirmektir.

Eğer taş ve sudan bir tanesiyle yetinmek gerekirse, su tercih edilmelidir. Ancak pislik
namaza mâni olacak miktara ulaşırsa su kullanmak farzdır. Bazıları sadece taş
kullanmak, sadece su kullanmaktan daha faziletlidir demişlerse de bunun zayıflığı
açıktır.

5. Kişinin ihtiyacı anında arkadaşına hizmet etmesi caiz, salihlere hizmet müstehaptır.

13051



شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [43] أَرَادَ بِهَذِهِ التَّرْجَمَةِ الرَّدَّ عَلَى مَنْ كَرِهَهُ وَعَلَى مَنْ نَفَى وُقُوعَهُ مِنَ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم
وقد روى بن أَبِي شَيْبَةَ بِأَسَانِيدَ صَحِيحَةٍ عَنْ حُذَيْفَةَ بْنِ الْيَمَانِ أَنَّهُ سُئِلَ عَنِ الِاسْتِنْجَاءِ بِالْمَاءِ فَقَالَ إِذًا لَا يَزَالُ فِي يَدِي نَتَنٌ
وَعَنْ نافع أن بن عمر كان لا يستنجي بالماء
وعن بن الزبير قال ما كنا نفعله
ونقل بن التِّينِ عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ أَنْكَرَ أَنْ يَكُونَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اسْتَنْجَى بِالْمَاءِ
وعن بن حَبِيبٍ مِنَ الْمَالِكِيَّةِ أَنَّهُ مَنَعَ الِاسْتِنْجَاءَ بِالْمَاءِ لِأَنَّهُ مَطْعُومٌ
قَالَهُ الْحَافِظُ فِي الْفَتْحِ
( حَائِطًا) أَيْ بُسْتَانًا ( غُلَامٌ) قَالَ فِي الْمُحْكَمِ الْغُلَامُ مِنْ لَدُنِ الْفِطَامِ إِلَى سَبْعِ سِنِينَ وَقِيلَ غَيْرُ ذَلِكَ ( مَعَهُ) أَيْ مَعَ الْغُلَامِ ( مِيضَأَةٌ) بِكَسْرِ الْمِيمِ وَبِهَمْزَةٍ بَعْدَ الضَّادِ الْمُعْجَمَةِ وَهِيَ الْإِنَاءُ الَّذِي يُتَوَضَّأُ بِهِ كَالرَّكْوَةِ وَالْإِبْرِيقِ وَشِبْهِهِمَا ( فَوَضَعَهَا عِنْدَ السِّدْرَةِ) أَيْ فَوَضَعَ الْغُلَامُ الْمِيضَأَةَ عِنْدَ السِّدْرَةِ الَّتِي كَانَتْ فِي الْحَائِطِ وَالسِّدْرَةُ شَجَرَةُ النَّبَقِ
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَأَخْرَجَهُ الْبُخَارِيُّ وَمُسْلِمٌ